31 Ekim 2024 Perşembe
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Günümüzdeki birçok şehre örnek oluyor! İşte 1800 yıllık antik kentin hikayesi

İzmir’in Torbalı ilçesinde büyük bir tarihi miras var. Yaklaşık 1800 yıl önce kurulmuş Metropolis, görkemli ve şehir planlamasında günümüzdeki birçok şehre örnek.

Günümüzdeki birçok şehre örnek oluyor! İşte 1800 yıllık antik kentin hikayesi

İzmir’in Torbalı ilçesinde büyük bir tarihi miras var. Yaklaşık 1800 yıl önce kurulmuş Metropolis, görkemli ve şehir planlamasında günümüzdeki birçok şehre örnek. Metropolis’te 1989 yılından beri arkeolojik kazılar devam ediyor. En son 2023 yılında antik kentin çarşısına ilişkin bulgular elde edildi. Bulgularla ilgili Dokuz Eylül Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi ve kazı alanı başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek özel açıklamalar yaptı.

Günümüzdeki birçok şehre örnek oluyor! İşte 1800 yıllık antik kentin hikayesi - Resim : 1

Aybek, Metropolis’ten kısaca bahsederek yapılan çalışmalar sonrası kentin ticaret merkezini keşfettiklerini şu ifadelerle anlattı:

“Öncelikle kentin Küçük Menderes ovasının bereketli topraklarını kullanacak biçimde planlandığını söylemem gerekiyor. Dolayısıyla Metropolis'in prehistorik çağlardan yani geç kalkolitik dönemden günümüze kadar kesintisiz bir kültür tabakalaşmasına sahip. Menderes Vadisi'nin bu bereketli ovasına bağlı Metropolis'te nitekim yaptığımız çalışmalarda kentin Helenistik dönemlerinden itibaren ızgara planında bir kent olarak dizayn edildiğini görüyoruz. Roma döneminde de artan nüfusa bağlı olarak kent genişliyor. Bizim güncel çalışmalarımız da aslında bu zenginliğin ve canlı ticaret hayatının geçtiği noktalardan bir tanesi. Yürüttüğümüz kazılarda geniş bir alanda mozaiklerle çevrili galerilere sahip. Kendi dönemindeki haliyle korunmuş sütunlarıyla güzel bir anıt ortaya çıktı. Biz bu anıtın mevcut arkeolojik verilere dayanarak kentin ticaret agorası olduğunu düşünüyoruz.”

Bulunan agorada balıkçı dükkanının olduğuna dair işaretlerin varlığından bahseden Aybek şu ifadeleri kullandı:

“Burada özellikle mekanların küçük dükkanlar şeklinde planlandığını ve bu mekanların içinde de kendi konseptine göre satış yapıldığını söyleyebilirim. Balıkçılıkla ilgili ürünlerin burada tespit edildiğinden dolayı bir balıkçı olduğunu düşünüyoruz. Balık ağı, ağırlıkları, kemik, balıkçı çakıları, çok sayıda istiridye kabukları, özel istiridye kaşıkları gibi ürünler buranın bir balıkçı dükkanı olabileceğini düşündürüyor.”

4000 KİŞİLİK TİYATRO

Metropolis’te 1999 yılında ortaya çıkartılan tiyatro ise oldukça göz alıcı. 4 bin kişilik bir yapının olduğunu söyleyen Aybek, tiyatro hakkında şu bilgileri verdi:

“Metropolis tiyatrosu, belki de İzmir bölgesinde en erken arkeolojik kazısı yapılan tiyatro yapılarından bir tanesi. 1990'lı yıllarda başlanan kazı, 1999 yılında tamamlanıyor ve akabindeki restorasyonla bina şu anda tamamen ayakta denilebilir. Çok iyi korunmuş ve çok kaliteli bir bina. Kaliteli mermerlerden yapılmış, içinde orijinal sunakları bulunan, yönetici koltukları bulunan, sanatsal değeri de çok üst düzeyde bir bina. Kentin Helenistik dönemden itibaren belki de halkının toplandığı, sosyal paylaşımlarda bulunduğu en önemli kültür yapısını oluşturuyor. Yaklaşık 4 bin kişilik 2 katlı büyük bir yapı ve inşasında da bölgedeki yerel mermerler, kireç taşı malzeme kullanılmış. Tamamı burada inşa edilmiş.”

SU BASKINLARINI BÖYLE ÖNLÜYORLARDI

Doğal olarak kentin oluşan yağmurlarda büyük su baskınları alabileceğini söyleyen Aybek, 1.800 yıl önce Metropolislilerin su baskınlarını nasıl önlediğini şöyle anlattı:

“Kent planlamacılığında suyun kullanımı, dağıtımı ve tahliyesi çok önemli taşıyor. Çünkü su hijyenle ve sağlıkla ilgili yani kent halkının doğrudan sağlığını ilgilendiren bir konu. Dolayısıyla su ile ilgili çok kafa yoruyorlar. Çok mühendislik mesaisi harcıyorlar. Metropolis de yamaçta kurulduğu için kent içinde hem suyun depolanması, temiz suyun kullanılması hem de yağmur sularıyla birlikte diğer atık suların direne edilmesi için özel sistemler kurulmuş. Bizim akropolis dediğimiz, kentin en üst noktasından ova yerleşimine yani Roma dönemindeki yayılım alanına kadar yer altında geniş su kanallarının inşa edildiğini, binalara bu temiz suların nakledildiğini, kirli suların da dereler sistemiyle ovadaki nehir yataklarına bağlandığını tespit ettik.”

Aybek, Metropolis’e İzmirlinin rahatça ulaşabileceği bilgisini verdi:

“Metropolis konum olarak İzmir'den çok kolay ulaşılabilen bir antik kent. Hem raylı taşıma yoluyla hem havaalanına olan yakınlığıyla hem de otoyolun çok yakınında olması sebebiyle ulaşım çok kolay. Arkeoloji meraklıları için de şöyle bir önemi var; Metropolis'e gelen ziyaretçiler antik dönemde bir kentin tüm dönemlerini, tüm dokusunu, farklı evrelerini bir arada görme imkânına sahip.”

ARKEOLOJİK ÇALIŞMALARI DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ YAPACAK

Günümüzdeki birçok şehre örnek oluyor! İşte 1800 yıllık antik kentin hikayesi - Resim : 2

 Antik Kenti ziyaret eden Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof Dr Nükhet Hotar, bölgedeki kazı alanı çalışmalarının yeniden üniversitelerinin bünyesine geçtiğini söyledi. Hotar, Dokuz Eylül Üniversitesi’nin Metropolis programında yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Burası bir pazar yapısı olarak düşünülmüş ve hem konut hem ticaret merkezi hem de kültürel merkezleriyle bir şehir ortaya çıktı. Gezdiğiniz zaman şehrin belki çok enteresan, çok farklı yerlerine, alanlarına da ulaşacaksınız. Bu zenginliği, bu akademik araştırmaya zemin hazırlamayı, kültürel varlıklarımıza katkı sağlamayı ve bu yönde bizim daha da aydınlanmamızı sağlamayı mümkün kılan tüm hocalarıma teşekkür ederiz. İlgili bakanlıklarımıza, bu projenin yeniden üniversitemize geçmesini sağlayan sayın Cumhurbaşkanımıza yürekten teşekkür ediyoruz.”

Son Dakika Haberleri