Güvenlik kamerası cinayet sanığını beraat ettirdi
İstanbul Gaziosmanpaşa'da, bıçakla kendisini kovalayan kişiye arkasına bakmadan ateş ederek ölümüne neden olan sanığa "ısrarlı ve bıçaklı saldırıdan başka türlü kurtulamayacağından silahını ateşlediği" değerlendirilerek ceza verilmedi.
AA muhabirinin dava dosyasından derlediği bilgiye göre, Muhammet G, 2 Ağustos 2022'de Hürriyet Mahallesi Şakir Zümre Caddesi'nde arkadaşı Erdem B. ile yolda yürürken maktul Alkan A. ile karşılaştı.
Önce Erdem B'ye yumruk atan maktul sonrasında tartışmaya başlayıp Muhammet G'yi bıçakla kovalarken, Muhammet G. de silahla ateş ederek karşılık verdi.
Yaralanan Alkan A. kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti, Muhammet G. de "Cinayet işledim, cinayet silahı da yanımda." diyerek polis merkezine teslim oldu.
OLAY GÜVENLİK KAMERASINCA KAYDEDİLDİ
Maktul ile sanık arasındaki kovalamaca da çevredeki güvenlik kamerasınca kaydedildi. Görüntülerde, sanık Muhammet G'nin olayın yaşandığı sokakta namluyu yukarı kaldırarak arkasına bakmadan silahını ateşlemesi, kurşunun kafasına isabet etmesi nedeniyle Alkan A'nın vurularak yere düşmesi yer aldı.
Olay yerine sonradan gelen maktulün ağabeyi Furkan A'nın, kardeşinin yanındaki bıçağı alıp yakındaki manavın içine koyması da görüntülere yansıdı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda 5 Aralık 2022'de iddianame hazırladı.
İddianamede, Muhammet G'nin maktule yönelik eyleminde tabanca kullanması, birden fazla kez ateş etmesi, atış mesafesi ve maktulün kafatasından vurulmasının hayati bakımdan önemli olduğu vurgulanarak, sanığın "kasten öldürme", "ruhsatsız silah bulundurma" ve "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma" suçlarından cezalandırılması, "haksız tahrik" ve "meşru müdafaa" hükümlerinin mahkeme tarafından değerlendirilmesi istendi.
"ARKAMA BAKMADAN BİR TANE YERE DOĞRU ATEŞ ETTİM"
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianameyi kabul etmesinin ardından başlayan yargılamada, tutuklanan Muhammet G'nin savunması alındı.
Olay günü yaşanan tartışmayı anlatan sanık, maktulü ittirdiği sırada bıçak göstermesi üzerine kendisini arabanın arkasına atarak silahını çıkardığını belirtti.
Sanık Muhammet G, şu ifadeleri kullandı:
"Gelme bak sıkarım, dedim. Küfrederek gelmeye devam etti. Arabanın etrafında döndük hala geliyor, korkması için bir tane yere doğru sıktım. Daha da büyük küfürler ederek gelmeye devam etti. 50 kere uyarmama rağmen kovalamaya devam etti. Bir kere daha yere doğru sıktım. Bu sefer durdu, bacağına baktı, herhalde vuruldu, yanına gideyim dedim. Yaklaştığımda bir anda kalktı ve bana yaklaştı. Koşarak olayın yaşandığı caddeye çıktım, bu sefer arkama bakmadan bir tane yere doğru ateş ettim. Koşmaya devam ettim. Koştum sonra evime gittim, üstümü değiştirdim."
Maktulün, kendisine "Ağabeyimi sen bitirdin." diyerek küfretmeye başladığını aktaran sanık, "Ağabeyi uyuşturucu satıyordu. Herhalde ondan bizi sorumlu tutuyordu." dedi.
Alkan A'nın annesi Türkan A. ise ifadesinde, sanığın oğlunu "Elimde kutu kutu uyuşturucu var, müşteri ayarla bunları okutalım." diye tahrik ettiğini dile getirdi.
Tanık olarak dinlenen manav da maktulün "Kuru sıkıyla beni mi kandıracaksın lan." diye bağırıp elindeki bıçakla sanığı kovaladığını anlattı.
Dava dosyasına giren rapora göre, maktulün kanı ve idrarında uyuşturucu veya uyarıcı madde çıkarken, müştekinin ailesi duruşmadaki ifadelerinde Alkan A'nın uyuşturucu kullanmadığını söyledi.
"ISRARLI VE BIÇAKLI SALDIRIDAN BAŞKA TÜRLÜ KURTULAMAYACAKTI"
1 Şubat'ta davayı karara bağlayan mahkeme, sanığın maktulü öldürdüğü ve suçun kasten işlendiğinin sabit olduğu kanaatine vardı.
Mahkemenin gerekçeli kararında, sanığın, maktulün ağabeyini ya da maktulü uyuşturucu kullanımı ve ticaretine alıştırsa bile olayın gelişimi, kovanların toplandığı yerler, tanıkların maktulün Muhammet G'ye bağırdığı ve küfrettiğine ilişkin beyanları, ölümle biten üçüncü atışın yer aldığı güvenlik kamerası görüntülerinin değerlendirildiği kaydedildi.
Bütün bunlar dikkate alındığında, sanığın başka türlü kurtulamayacağı, bıçaklı saldırı karşısında elindeki tabancayı arkasına bile bakmadan ateş etmek zorunda kaldığı sonucuna varıldığı vurgulanan kararda, Muhammet G'nin, ilk atışlarında yaralanan maktulün ısrarlı ve bıçaklı saldırısından başka türlü kurtulamayacağını anlaması üzerine silahını ateşlediği anlatıldı.
Gerekçeli kararda, "Sanıktan, arkasına bakmadan maktule ateş etmek yerine, bakarak ve öldürücü bölgesine değil de korkutarak ya da hafif yaralayarak caydırıcı mahiyette ateş etmesi beklenirdi. Maktulün küfürlü ve tehdit içerikli sözlerle bıçaklı takibi altında kalan sanık üzerindeki tabancayla ilk 2 ateşinde savunmada kalmıştır. Sanığın, maktulün takibinin ısrarla devamı üzerine üçüncü kez ateşleyerek meşru savunmada sınırı aşmasının mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan kaynaklandığı sonucuna varmak gerekmiştir." değerlendirmesi yapıldı.
RUHSATSIZ SİLAHTAN 10 AY CEZA ALDI
Maktulün, elinde tabanca olan sanığa bıçakla saldırmasının, kanı ve idrarında uyuşturucu bulunmasıyla örtüştüğü vurgulanan kararda, "Mahkememiz sanığın maktulün bıçakla saldırısından koşarak kaçarken heyecan, korku ve telaşla sınırı aştığı, bunun da mazur görülmesi gerektiği sonucuna varıldığından ceza verilmesine yer olmadığına karar vermiştir." ifadeleri paylaşıldı.
Mahkeme, "kasten öldürme" suçundan ceza hükmü kurmadığı sanığı, "ruhsatsız silah taşıma" suçundan 10 ay hapisle cezalandırarak tahliye etti.
CUMHURİYET SAVCISI VE MAKTULÜN AİLESİ KARARI İSTİNAFA TAŞIDI
Gerekçeli kararın açıklanmasının ardından duruşma savcısı dosyayı istinafa taşıdı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine (istinaf) gönderilmek üzere yerel mahkemeye sunulan dilekçede, sanığın silahı sıkma sırasında olayda öldürmeye elverişli olan tabanca kullandığı, kovalamaca esnasında maktulün hemen arkasında olduğunu bilmesine rağmen ateş açtığı ve Alkan A'nın kafasına isabet eden kurşunla öldüğü kaydedildi.
Dilekçede, sanığın tartışma yaşadığı maktulü durdurmak ve ondan kaçmak gayesiyle hareket ettiği ve özellikle Alkan A'yı hedef almadığı anlatılarak, sanığın, 2 kez kaçtığı halde yeniden fırsat varken silahın etki alanı içerisinde kendisine çok yakın bir mesafedeki maktule merminin isabet edeceğini bilmesine rağmen ateş açtığı vurgulandı.
Sanığın üzerine atılı suçu işlediği ifade edilen dilekçede, yerel mahkemenin kararının bozularak, sanığın "kasten öldürme" suçundan cezalandırılması ve hükmen tutuklanması istendi.
Maktulün ailesi de aynı sebeplerle avukatları aracılığıyla dosyayı istinafa taşıdı.