Hablemitoğlu iddianamesi kabul edildi: Azmettirici Gülen ve Altaylı
Necip Hablemitoğlu suikastına yönelik Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame mahkeme tarafından kabul edildi.
İddianamede, Hablemitoğlu’nun yaptığı çalışmaların FETÖ/PDY içerisinde büyük rahatsızlık uyandırdığı belirtilirken Mustafa Özcan'ın 2002 yılı ikinci yarısından itibaren en temel meselesinin Hablemitoğlu’nu durdurmaya çalışmak olduğu kaydedildi. Özcan’ın bu kapsamda Enver Altaylı ile görüştüğü belirtilen iddianamede, “Şüpheliler Fetullah Gülen, Mustafa Özcan, Enver Altaylı ve Aydın Köstem’in şüpheli Mustafa Levent Göktaş’ı azmettirmesi sonucunda maktul Necip Hablemitoğlu, şüpheli Mustafa Levent Göktaş’ın kurduğu suç örgütü tarafından öldürülmüştür.” denildi.
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikasti soruşturması kapsamında, terör örgütü FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile emekli Albay Levent Göktaş'ın da aralarında bulunduğu 10 sanık hakkında dava açıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile örgüt yöneticilerinden Mustafa Özcan, Aydın Köstem ve Enver Altaylı, Hablemitoğlu'nu tasarlayarak öldürmeye azmettirmekle suçlandı. İddianamede, emekli Albay Levent Göktaş, emekli yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ve emekli binbaşı Fikret Emek'in Hablemitoğlu'nu “tasarlayarak öldürdükleri” belirtildi. Bu kapsamda söz konusu sanıkların “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, ayrıca Göktaş'ın “örgüt kurmak” suçundan 8 yıla, Mumcuoğlu ve Emek'in ise “suç örgütüne üyelik”ten 4 yıla kadar cezalandırılmaları istendi. Eski yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır ile FETÖ firarisi Serhat Ilıcak'ın da “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım” suçundan 20 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, Bozkır'ın “suç örgütüne üyelik”ten 4 yıla kadar daha hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede, Mehmet Narin'in “suç örgütüne üye olmak”tan 4 yıla kadar hapis istenirken 9 kişi için takipsizlik kararı verildi.
‘MUSTAFA ÖZCAN’IN EN TEMEL MESELESİ OLDU’
Aydınlık’ın ulaştığı 364 sayfalık iddianamede, “18 Aralık 2002 öncesinde maktul Necip Hablemitoğlu’nun, FETÖ/PDY’nin ülkemizdeki legal görünümlü aslında illegal amaca hizmet eden faaliyetlerini deşifre etmeye çalışması, buna ilişkin kamuoyu önünde söylemlerde bulunması, bu konuda örgütü ‘Köstebek’ diye isim verdiği kitap çalışması ile halka anlatmak istemesi, aynı dönemde örgütün lideri hakkında Devlet Güvenlik Mahkemeleri nezdinde görülmekte olan terör soruşturmasının başlatılması, FETÖ/PDY içerisinde büyük rahatsızlık uyandırmış ve Necip Hablemitoğlu’nun ölümüne giden süreci yaratmıştır. Tüm yaşanan süreçte maktulü bir an evvel durdurmaya çalışmak isteyen örgütün sözde Türkiye imamı olan olan Mustafa Özcan'ın 2002 yılı ikinci yarısından itibaren en temel meselesi Necip Hablemitoğlu’nu durdurmaya çalışmak olmuştur” denildi.
ENVER ALTAYLI’NIN ROLÜ
Aynı dönemde Mustafa Özcan’ın İstanbul’dan Ankara’ya gelerek kendilerine yardımcı olabileceğini bildikleri Enver Altaylı ile görüşmeler gerçekleştirdiği kaydedilen iddianamede, “Altaylı ise maktulü öncelikle tanıyan kişiler üzerinden ikna etmeye çalışmış, bunda başarılı olmayınca ise, olay tarihinde tıpkı kendine bağlı çalışan eskiden beri tanıdığı olan Aydın Köstem üzerinden dönemin Özel Kuvvetler Komutanlığı Muhabere Arama Kurtarma Alay Komutanı olan Mustafa Levent Göktaş ile irtibatlanmış, şüpheliler Fetullah Gülen, Mustafa Özcan, Enver Altaylı ve Aydın Köstem’in şüpheli Mustafa Levent Göktaş’ı azmettirmesi sonucunda maktul Necip Hablemitoğlu, şüpheli Mustafa Levent Göktaş’ın kurduğu suç örgütü tarafından öldürülmüştür. Maktul Necip Hablemitoğlu’nun ölümüne yakın dönemde bazı çevrelerce ismi Milli İstihbarat Teşkilatı müsteşarlığı görevine geçirildiği, aynı dönemde Mustafa Levent Göktaş’ın da kim tarafından bu teklifin yapıldığı bilinmese de ilk defa çevresindekilere kendisinin Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı olacağını ifade etmeye başladığı anlaşılmıştır. Maktulün bu göreve getirilip getirilmeyeceği bilinmez bir konu olsa da kendi çevresine bu duruma ilişkin düşüncelerini anlatmaya başlamış, keza Mustafa Levent Göktaş da bu göreve hiçbir zaman getirilmemiş, ancak onun için bu husus sürekli talep edilen bir durum haline dönüşmüştür.” ifadelerine yer verildi.
‘NURİ GÖKHAN BOZKIR ÜZERİNDEN TAKİBE ALINDI’
“Soruşturmada gelinen süreçte, Mustafa Levent Göktaş’ın, olay tarihinde kendisine bağlı, tespit edilebilen Fikret Emek, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Nuri Gökhan Bozkır ve Mehmet Narin isimli üyelerinden oluşan silahlı bir suç örgütü kurduğu, öncesinde maktul Necip Hablemitoğlu’nu Nuri Gökhan Bozkır üzerinde takibe aldığı, olay yerinde kesif yaptırdığı, sonrasında örgüt içerisinden Fikret Emek ile birlikte hareket eden Ahmet Tarkan
Mumcuoğlu’na öldürttüğü hususunda kuvvetli suç şüphesi bulunmaktadır.” değerlendirmesine yer verilen iddianamede şu ifadeler yer aldı:
“Maktul Necip Hablemitoğlu’nun öldürülmesi eylemine ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığımızca yapılan soruşturma sonucunda, eylemi gerçekleştiren kişilerin, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde özel bir birlikte görev yapıyor olma durumunu kötüye kullanarak, elde
ettikleri kamu gücü ile hukuksuz, konusu suç teşkil eden eylemler içerisinde yer alan ‘silahlı bir suç örgütü’ halini aldıkları anlaşılmaktadır.”
‘EMEKLİ BİNBAŞI GÜVEN DE BENZER ŞEKİLDE ÖLDÜRÜLDÜ’
Şüpheli Mustafa Levent Göktaş’ın, diğer şüpheliler Fikret Emek, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Nuri Gökhan Bozkır ve Mehmet Narin üzerinde konusu suç teşkil eden emir ve talimatları verme seklindeki eylemleri nedeniyle örgüt yöneticisi konumunda olduğu kaydedilen iddiamaede şu tespitler yer aldı:
“Bu kişiler şüpheli Mustafa Levent Göktaş’a bağlı olarak bulundukları kamu görevini icra ederken gerektiğinde şüpheli Göktaş’tan aldıkları konusu suç teşkil eden talimatları yerine getirmişlerdir. Söz konusu bu suç örgütü, sivil ya da TSK ile iş yaptığını iddia eden şüpheli Aydın Köstem gibi sözde paramiliter kişiler ile gerektiğinde irtibat halinde olan bir yapıdadır. Şüpheli Mustafa Levent Göktaş örgütün yöneticisi olarak islenen suçlardan sorumludur. Örgütün amacı örgüt liderinin talimatı ile adam öldürme seklinde eylemleri icra etmektir. Maktul Necip Hablemitoğlu öldürüldükten sonra, maktul ile ölümünden önce yakın ilişki içerisinde olan emekli Binbaşı İhsan Güven ve eşi de benzer şekilde 2004 yılında İstanbul ili Tuzla ilçesinde öldürülmüşlerdir. Söz konusu bu cinayeti soruşturma dosyamız şüphelilerinin örgüt faaliyeti altında işlemiş oldukları hususunda şüphe bulunmakta olup bu husus Cumhuriyet Başsavcılığımızca resen soruşturma işlemlerine konu edilmiştir.”
SUİKAST EMRİ ENVER ALTAYLI’NIN EVİNDE Mİ VERİLDİ?
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Nizamettin Afşar ise suikastle ilgili önemli bilgiler verdi. Nizamettin Afşar ifadesinde, “Enver Altaylı ve Mustafa Özcan 2002 yılı içerisinde Enver Altaylı’nın evinindeki bir buluşmasında mutfakta konuşmalarına şahit oldum. Mustafa Özcan Enver Altaylı’ya ‘Necip ile ilgili konuyu Halil Şıvgın ile halledemedik, bu adam Hizmet Hareketine zarar veriyor, bu işi halletmemiz lazım’ dedi. Enver Altaylı da ‘evet hocam nasıl yardımcı olabilirim’ dedi. Enver Altaylı ‘cezaevinde bir arkadaşımız var yaklaşık onunda çıkmasına bir, bir buçuk yılı var, bana kalırsa onu bekleyelim ‘ dedi. Bunun üzerine Mustafa Özcan, ‘bir, bir buçuk yıl bekleyemeyiz bunun için çok geç olur’ dedi. Bu konuşmadan yaklaşık üç veya beş gün sonra Enver Altaylı Almanya’ya gidip döndü. Eve geldikten sonra Mustafa Özcan’ı telefonla aradı ve görüşme içeriğinde benim duyduğum kadarıyla 'hocam bu konuda Serhat bize yardımcı olamayacak, bilginiz olsun' dedi ve görüşmeyi sonlandırdı. Bu görüşmeden yaklaşık on gün sonra Enver Altaylı ikametinde kullandığı güvenli telefondan Serhat Ilıcak’ı aradı ve 'Serhatcığım ben Levent Göktaş ile görüştüm, biz mutabık kaldık, siz çalışmalarınıza başlayın, bundan sonraki süreçte bir sıkıntı olursa beni ararsın’ dedi." beyanlarında bulundu.