Haldeki sahipsiz sebzeler aş oldu

Yemeklik malzeme için kapı kapı dolaştığı da olmuş, horozunu getirip bağışlayanı da görmüş. Dağdeviren, yemekle ilgili bölgede koordinasyon sorununun çözülemediğine dikkat çekiyor. Dayanışmanın sürdüğünü ancak bazılarının “reklam” çabasında olduğunu da belirten Dağdeviren, “Instagram hastalığı var! Bugün birleşme günü. Çözüm için birliğe ihtiyacımız var.” çağrısında bulundu.

Dağdeviren şöyle konuştu:

“İlk Adıyaman'daydık. Çeşitli üniversitelerden 20 kişilik ekibimiz var. Orada bir mutfak kurmaya çalıştık. Koşullar uygun olmadı. Ama bazı bölgelerde özellikle yerel aşçılarla diyaloğu kurduk. Ürünleri nasıl kullanacaklarıyla ilgili telefonla tarifler verdik. Görüntülü görüşmeler yaptık. Antakya'da ise sebze yok, et yok, baharat yok... Bunları bulmak için Uzun Çarşı'yı kolaçan ettik.

Bir iki açık yer bulduk. İnsanlar sağ olsun bedava verdiler. Kimisini de parayla aldık. Ordan senze haline gittik. Terk edilmiş bütün sebzeler... Yenilebilir bir takım şeyleri toparladık. Yerel bölge insanını bu işe katmaya çalışıyoruz. Hem deprem şokundan rahatlamış oluyorlar. Koordinasyon sorunu var. Mesele ısrarla bazı gıdaların gelmemesini istedik. Biraz bekleyin çünkü daha ileriye yönelik çok ihtiyacımız olacak diye....

İNŞALLAH KAVURMA DA YEDİRECEĞİZ

“Gıda mühendisi arkadaşlarımızla da konuşuyoruz. Suyu kullanmakla ilgili sıkıntı yaşıyorduk. Az önce mesela gördünüz, biri geldi pilav yapacağız, horoz bağışlamak istiyorum dedi. Mümkün olduğu kadar sebze ve eti bir arada tutmaya çalışıyoruz. Ama zaman zaman bölge halkı sade et kavurmasına özlem duyuyor. Henüz onu tattıramadık... İnşallah onu da tattırırız. Bölgede yemek kültürü de et ağırlıklı.

INSTAGRAM HASTALIĞI!

“Gölcük depreminde askeriye, STK'lar hep bütünlük içinde çalışmıştı. Birbirlerinden kopuk değillerdi. Kimse marka yarışında değildi. Ama burada bireysel olarak gelenlerin aralarında bir marka hastalığı, Instagram hastalığı var. Acilen bunun yönetilmesi lazım. Bugün birleşme günü. Çözüm için birliğe ihtiyacımız var.

MEHMETÇİK HER YERDE

“Mesela İskenderun'da 150 çadır, 15 prefabrik ünite var. Bir yemekçi gelmiş, yemek yapmış. Fotoğraflar çektirmiş. İnsanlar da bize yemek yapacak diye sevinmişler. Bütün ellerindeki gıdaları da onlardan daha kötü durumda olan insanlara dağıtmışlar. Sonra kendileri aç kalmış... Yani o yemek yapanlar da yok olmuşlar! Bunun benzeri tüm illerde var. Kolluk kuvvetleri ve halk bir bütünlük içerisinde olmalı. Acı da tuzlu da tatlı da; hep birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Türk milleti acıda birleşti. Mehmetçiği her yerde gördük burada. Bütün koordinasyonu Mehmetçik sağlıyor diyebiliriz. Sabırlı olun. Güveni yitirmeyin. Umutsuz olmamak gerek.”