Falyalı cinayetinde sır perdesi

HABER MERKEZİ

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) iş insanı Halil Falyalı, önceki akşam Girne bölgesi Çatalköy mevkisinde arabasındayken kimliği bilinmeyen kişiler tarafından silahlı saldırıya uğradı. Ağır yaralı olarak Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Falyalı, daha sonra Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesi'ne nakledildi. Falyalı, bütün müdahalelere karşın burada hayatını kaybetti. Saldırıda, Falyalı'nın şoförü Murat Demirtaş da olay yerinde yaşamını yitirdi. Falyalı'nın cenazesinin bugün İskele bölgesine bağlı Kumyalı'da toprağa verileceği öğrenildi.

Kıbrıs Emniyeti suikast ile ilgili özel bir ekiple soruşturma başlattı. Soruşturmayı yürüten Müfettiş Murat Bayram, ilk incelemelere göre olay yerinde 17 boş kovan bulunduğunu bildirdi. Suikastın otomatik silahlarla gerçekleştirildiği; olayda biri kiralık iki araç kullanıldığı açıklandı. Elde edilen bilgilere göre olay şöyle gerçekleşti:

“Saldırı 18:45 sıralarında Falyalı’nın Çatalköy’deki evinin yakınında 20 Temmuz Caddesi üzerinde meydana geldi. Önde kendisi, arkada eşi ve çocuklarıyla iki araçla seyreden Falyalı’ya pusu kuruldu. Biri kiralık, iki araçla Falyalı’nın aracının önünü kesen saldırganlar, otomatik silahlarla kurşun yağdırdı. Çarpaz ateşe tutulan Falyalı’nın o esnada araçtan çıkıp kaçmaya çalıştığı ancak 3’ü başına, 5’i vücuduna 8 kurşun isabet ettiği öğrenildi. Olay yerinde yapılan incelemede 7.65 ve 9 mm çapında 40 boş kovan tespit edildi. Saldırganlar olaydan sonra kaçtı. Yakalanmaları için limanlarda, havaalanında ve pek çok noktada geniş güvenlik önlemleri alındı. Soruşturmayla ilgili özel bir Güvenlik Zirvesi toplandı.”

KKTC'de 2010'da bir davada "tehdit" gerekçesiyle yargılanan ve tutuklanan Falyalı, daha sonra serbest kalmıştı. Falyalı, geçen yıl ekimde de "darp" ve "zorla alıkoyma" suçlarıyla ilgili bir davada tutuklu olarak yargılanmıştı. Girne Kaza Mahkemesinde görülen dava, takipsizlik nedeniyle geri çekilmiş, Falyalı aralıkta serbest kalmıştı. Falyalı hakkında bir davanın da ABD'de devam ettiği iddia edilmişti.

TATAR'DAN İLK MESAJ

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, suikastın ardından açıklama yaptı. “Bu yaptığım konuşma resmi bir açıklama değildir.” diyen Tatar, şunları söyledi:

“Çok üzgünüm, dün akşam saatlerinde öğrendikten sonra Kolordu Komutanlığı, Güvenlik Kuvvetleri ve Polis Genel Müdürlüğü ile görüştüm. Teşkilatlarımız koordine içinde araştırıp en kısa zamanda bu işin sorunlarını bulmaları en büyük temennimizdir. Bu cinayet hepimizi derinden sarstı. Ailesine, eşine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Polis Genel Müdürlüğü ile temaslarımı sürdürüyorum. İlerleyen saatlerde olay hakkında Cumhurbaşkanlığı’ndan bir açıklama olur.”

Cumhurbaşkanı Tatar, saldırganların jet ski ile açıkta bulunan bir tekneye giderek kaçtığı yönündeki iddialarla ilgili olarak da, akşam saatlerinde denizin dalgalı olduğunu ve deniz yoluyla kaçmalarının mümkün olamayacağının kendisine iletildiğini bildirdi.

Başbakan Faiz Sucuoğlu ise saldırıyla ilgili Polis Genel Müdürü'nden bilgi aldığını kaydederek, “Konunun her yönüyle araştırılmasıyla ilgili yürütülen tüm çalışmaların yakın takipçisi olacağız. Ülkemizde böylesi üzücü bir olayın yaşanmasından büyük bir rahatsızlık duyduğumuzu ifade ederken, bu olayın açıklığa kavuşturulması, halkımızın huzuru ve güvenliği için mesai saati gözetmeksizin çalışmalarımız devam etmektedir. Bu elim olayda hayatını kaybeden iş insanı Halil Falyalı ve koruması Murat Demirtaş’a Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabır dilerim. ” ifadelerini kullanıldı.

PEKER'İN İDDİALARI

Halil Falyalı, son dönemde özellikle suç örgütü lideri firari Sedat Peker'in iddialarıyla gündeme gelmişti. Peker'in iddialarına göre Falyalı, Erkam Yıldırım ve Mehmet Ağar'la birlikte kokain ticaretinin de merkezinde yer alıyordu. Peker şunları ileri sürmüştü:

“Suriye Lazkiye limanı... Bu mal yakalandıktan sonra yeni bir güzergah kurmak için Venezuela'ya kim gitti, Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım Bey. Bu senenin başında, o mal yakalandıktan sonra iki kez gitti, 4 kez kaldı. Karakas'tan geliyor, kuru yük gemileri doğrudan Türkiye'ye geliyor ama konteyner gemileri Dominik'te durup öyle geliyor. Dominik üzerinden de çok yakalanmalar başlayacak. Ben bizim liman çok önemli dedim ya, gemi girmez diyorlar, ben girer mi dedim? 30-35 metrelik yatlarla, 500 ton, bir ton, iki ton kokainler o şekilde dağılıyor. Suriye Lazkiye üzerinden de yapılıyor. Kıbrıs Halil Falyalı, tüm para trafiği buradan yapılıyor. Halil Falyalı'nın Türkiye'de 10 tane dosyası var, neden getirmiyorsunuz? Tüm yasa dışı bahis işleri onda, uyuşturucu sevkiyatı. Erkan Yıldırım-Halil Falyalı, birazdan geleceğiz. Erkan Yıldırım Kıbrıs'a gittiğinde Halil Falyalı'nın misafiri. Ben Binali Bey'in böyle bir organizasyon içinde olduğunu düşünmüyorum. Erkan Yıldırım'la ilgili çekilen kasetler vardı, sonra bu işin aparatı haline geldi. Neden kokain yakalanamıyor, Erkan Yıldırım'ın gemileri üzerinden de değil sadece. Bu organizasyonun Mehmet Ağar da tamamen ortasında. Erkan Yıldırım Süleyman Soylu dostluğuna bakın.”

FALYALI'NIN YANITI

Halil Falyalı ise iddialarla ilgili verdiği yanıtta şunları söylemişti:

“Hayatımda ne Binali Bey'i ne de oğlunu görmedim, ne de yanyana geldik. Telefon sinyallerine bakabilirler diyorlar ya, tüm sinyallere bakabilirler. Videoda bahsi geçen insanların hiçbirini tanımıyorum. 3 kilometre yakınlarına bile yaklaşmadım.

“Türk Mukavemet Teşkilatı kurulduğundan beri bizim ailemiz bu topraklarda milletimiz için aktif halde çalışmaktadır. Biz bu topraklarda var olma mücadelesi verdik. Benim babam Rumlar tarafından 3 kez esir alındı. Milli mücadele tarihine baktığınız zaman bizim ailemiz her dönemde vardı ve bundan sonrada var olacağız.

“Benim otelim 2018 yılında açıldı. İlk açıldığında 80 odalı bir oteldi ve bir casinomuz vardı. Bet işi de yapıyoruz. İngiltere’den Malta’ya kadar birçok ülkede ve KKTC’de lisanslarım vardır. Yanımızda çalışan bir sürü insan var. İş, güç, aş sağlıyoruz.

“ABD raporunda diyor ki 30 bin doların aklanmasından dolayı bize Amerika'da soruşturma açılmış. Bahsettiğiniz özelliklere sahip olan bir adam, 30 bin doların aklanmasından dolayı soruşturma yer mi? Bununda ilgili FETÖ’den tutuklu bulunan Metin Topuz yıllar önce bizi aradı ve 'Böyle bir dosyanız var, bu dosyayla ilgili görüşebilir miyiz?' dedi. Bizde bakın işinize kardeşim, bizim sizinle görüşecek bir şeyimiz yok cevabını verdik.

“Hiçbir zaman biz uyuşturucu faaliyetlerinde bulunmadık. Bununla ilgili ne sabıkamız ne hükmümüz ne de mahkememiz olmuştur. Dolayısıyla bunları üzülerek izledim. Bizim çevremiz, yerimiz yurdumuz belli. Bizim kimseyle bir derdimiz yok. Vergimizi ödüyoruz. 120 odalı bir otelin sahibiyiz. Söz konusu videoda bahsedildiği gibi hiçbir otelin kapısında da güvenlik olarak beklemedik ve bu konuyla alakamız yoktur.

“İşimiz gücümüz iyidir. Tarımdan sanayiye, inşaattan petrole kadar her alanda faaliyet gösteriyoruz. 40 yıllık firmamız var. 40 yıldır da bu memlekette vergimizi ödüyoruz.

“Sedat Peker’le şahsen hiç tanışmadım. Bir dönem Kıbrıs’a geldi. O geldiği dönemde kendisiyle hiç görüşmedim. Ne işimiz oldu ne bağlantımız. Neden adımızı kullandı ben bir anlam veremedim. Ama dikkat ederseniz 1 yıldır Türkiye Cumhuriyeti’nde belirli basın organları aracılığıyla betlerle ilgili sürekli bizim üzerimize yayınlar yapıldı. Bu yalan yanlış haber ve videolar için yasal süreç başlattık ve hukuksal alanda mücadele ettik. Bunların arkasında da çok çirkin şeyler yapıldı. Çıkan video ve haberlerin ardından 'Ver 10 bin dolar videoyu kaldıralım, ver 150 bin dolar bir daha seni yazmayalım.' dediler. Türkiye’den birçok gazeteci bunları söyledi.

“Bu video da tüm Türkiye Cumhuriyeti’ne cevabım olsun ve buradan herkes sorusunun cevabını alsın. Ona çamur at, buna çamur at. Ayıptır günahtır. Milletin seçtiği insanlara da bu kadar pislik atılmaz. Sen bunu millete atıyorsun. Bu işler ne TV kanalında ne video kanalında olmaz. Bu konuyla ilgili başka görüşme veya konuşma yapmayacağım.”

SEDAT PEKER VE METİN TOPUZ

Halil Falyalı hakkında KKTC'de konuşulanlar ile Türkiye'de konuşulanlar birbirini pek tutmuyor. KKTC'de “hayırsever iş insanı” olarak tanınan Falyalı, sık sık yaptığı gıda yardımları, otelini ve marinasını ücretsiz etkinliklere tahsisi ve Rumlara karşı milliyetçi duruşuyla gündeme geliyor. Türkiye'de ise Falyalı'dan “uyuşturucu baronu” ve “kaset şantajcısı” olarak bahsediliyor. Falyalı'yı iyi tanıyan kaynaklar, Aydınlık'a verdiği bilgide şunları anlatıyor:

“Sedat Peker bir dönem Kıbrıs'ta kumar işine çökmeye çalıştı. Beceremeyince de Falyalı'yı hedef aldı. Falyalı, KKTC'de sanal bet işinde yasal lisans sahibi. Mal varlığı da uyuşturucu işiyle pek uyuşmuyor. Zaten KKTC'ye uyuşturucu Rum'dan geliyor. ABD'de 30 bin dolar kara para aklama iddiası da komik. Son içeri alınmasının nedeni ise kendi çalışanının para çalması sonucu yaşanan bir darp olayı. Burada ilginç olan konu; ABD, FETÖ'cü Metin Topuz ve Sedat Peker üçgeni. Peker Falyalı'nın işine çökmek için FETÖ'den yardım almış gibi görünüyor. Cinayeti kimin işlediğini ise şu an bilmiyoruz.”

KKTC HAKKINDAKİ ALGI OPERASYONU

Saldırıyla ilgili konuştuğumuz bir diğer Kıbrıslı ise ilginç bir noktaya dikkat çekiyor:

“Saldırının ayrıntılarını soruşturma neticesinde öğreneceğiz. Fakat benim dikkat çekmek istediğim nokta şu: KKTC uzun zamandır mafyaların, uyuşturucunun, kumarın, kriminal tüm işlerin merkezi gibi gösteriliyor. İnsanların can güvenliği yokmuş gibi anlatılıyor. Özellikle Avrupa yanlısı federasyoncu basın köpürtüyor bunu. Bakın 'Avrupa' isimli gazetenin attığı manşete: “Caniler Yol Bağladılar TC'den Kıbrıs'a”. Ne yazmışlar haberde: “Bir et ve tırnak cezasıdır bu.” AB'ci 'Özgür Gazete' de şöyle manşet atmış: “Toroslardan Görünen, Ellerinizle Yarattığınız Düzen”. Haberde şunu yazmışlar: “Kıbrıs'ın kuzeyinde kara para, sanal bahis, uyuşturucu, insan kaçakçılıgı ve mafya ile yaratılan, hukuksuz ve karanlık düzen, silahlı hesaplaşmalara ve cinayetlere sahne olmaya devam ediyor. Yurdumuz her geçen gün hiç kimsenin can güvenliğinin olmadığı bir yer haline geliyor.” Bu algı operasyonuna karşı uyanık olmalıyız.”

6 ŞÜPHELİNİN SORGUSU SÜRÜYOR

Necip Hablemitoğlu suikastının, MİT operasyonuyla Türkiye'ye getirilen şüphelilerinden Nuri Gökhan Bozkır tutuklandı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan diğer 6 şüphelinin sorguları ise devam ediyor.

Necip Hablemitoğlu suikastı şüphelisi Nuri Gökhan Bozkır, önceki gün emniyetteki sorgusunun ardından Ankara Adliyesine getirilmişti. Cumhuriyet savcısına ifade veren Bozkır, tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Hakimlikçe sorgulanan Bozkır, "örgüt üyeliği" ve "tasarlayarak öldürme" suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bozkır’ın ifadesinde hakkındaki suçlamaları reddettiği ancak suikastla ilgili olarak yeni isimler verdiği belirtiliyor. Diğer yandan soruşturma kapsamında gözaltına alınan diğer 6 şüphelinin sorguları ise devam ediyor. Şüpheliler arasındaki Nizamettin Afşar'ın, "FETÖ üyeliği" ve "Casusluk" suçlarından 23 yıl 4 ay hapis cezası alan Enver Altaylı ile irtibatlı olduğu da belirlendi. Altaylı daha önceki ifadesinde, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz’da Nizamettin Afşar’ın evinde olduğunu söylemişti. Eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın da 2016’da soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısına verdiği ifadede, Altaylı’nın firari FETÖ’cü Mustafa Özcan’a, Hablemitoğlu’nun Gülen’le ilgili çalışma yaptığını söylediğini belirtmişti.

GÜLEN'E GÖNDERDİĞİ MEKTUPLARDA BAHSETMİŞTİ

Enver Altaylı hakkında hazırlanan iddianamede, Altaylı'nın FETÖ elebaşına yazdığı mektuplara yer verilmişti. İddianamede, "Şüpheli Enver Altaylı'nın, Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili olarak tırnak içinde verilen 'Hablemitoğlu cinayetinin akabinde temasta olduğum kardeşimize cinayetin bu malum çete tarafından işlendiğini söylemiştim' gibi mektubun yazıldığı tarihteki gündeme ait FETÖ/PDY terör örgütü liderine bilgiler verdiği" ifadelerine yer verilmişti. Altaylı ise ifadelerinde Hablemitoğlu ile hiç görüşmediğini iddia etmişti.