Haluk Mıhalioğlu’nun ardından! Gülümseyerek uzun mesafe koşmak
Dicle kıyılarındaki gelinciğimiz Haluk Mıhalioğlu da soldu. Üç gün önce kayınvalidesini Elazığ Maden’de toprağa verdiğini duyurmuş, başsağlığı dileğime teşekkür etmişti. Veda mesajı imiş. Kayınvalidesi yanına çağırmış olmalı damadını.
Haluk yarım yüzyılı deviren Vatan Partisi’nin emekçisidir, öncülerindendir, örgütün yereldeki gözü kulağıdır, devrim iddiasının timsalidir, Güneydoğu’daki Vatan Partisi’dir. Tevfik Fikret’in sözleri ile “tek başına kalsa da hak yolundan şaşmayan Promete”dir, Diyarbakır’da sosyalizmin öncüsü, Kürt-Türk kardeşliğinin simgesidir.
İŞÇİ-KÖYLÜ’DEN MİRAS KALDI
Haluk’un İşçi-Köylü’den miras kaldığını hatırlıyorum. Gazetenin hem Diyarbakır temsilcisi hem muhabiri hem de dağıtıcısı idi. PKK terörünün gölgesi, kanı 1960’ların sonunda henüz yörenin ufkunu karartmamıştı. Görmüş geçirmiş Diyarbakır geleceğini arıyor, gençleri sosyalizmi tartışıyordu.
İlk emekçi gazetesi İşçi-Köylü yurt çapında olduğu gibi, Diyarbakır’da da yankılanmıştı. Haluk o günlerde Parti’ye katıldı. Güneydoğu Anadolu’nun insanları büyük acılar çekiyordu ama bölgede hem dincilik hem de dar milliyetçilik etkisini sürdürüyordu. Gönül verdiği, yeni yeni filizlenen sosyalizm davasının ancak Türk-Kürt kardeşliğinden geçtiğini teoride kavradı, bu esası hayata geçirdi. Kimi zaman tek başına kalsa da…
HALUK ADINDAKİ İSİMSİZ KAHRAMAN
Haluk’u kısaca tanımlamak gerekirse, iyimserlik, gülümseme ve dava adamlığı sözcükleri uygun düşer. Oldukça yakın dostluğumuza rağmen morga “öldü“ diye kaldırılmasından ve hayata yeniden morg koridorlarında gözlerini açmasından yeni haberim oldu. Yaşadığı olay da müthiş. Kendimi Haluk’un yerine koydum, ona bir kez daha hayran kaldım. Yaşama o kadar bağlı idi. Ben-merkezli dünyalardan o kadar uzaktı ki… “Abi” demesi bile insanın içini ısıtırdı.
Yakın çalışma arkadaşı Bayram Yurtçiçek’den birkaç gün sonra vefatı, omuz omuza mücadele veren ikiliyi Diyarbakır sokaklarından kopardı. Bayram’ı Ankara’da Haluk’u ise manen ve siyaseten bir an bile olsun uzaklaşmadığı Diyarbakır’da toprağa verdik. Haluk şimdilerde mezarında Diyarbakır nöbetine devam ediyor. Dicle’nin kıyısında yarım asrı aşkın süredir yaşayan orta boylu, narin yapılı, güler yüzlü, sonradan gözlüklü gelincik soldu ama eminim toprağa iyimserliğini, azmini katmıştır. Bu, gelinciklerin gelecekte Dicle kıyısında daha gür, daha çok açması demektir.