22 yıl önce kaybettik: ‘Hasan Yalçın’ı anmak bugünü anlamak, yarına hazırlanmaktır’

Vatan Partisi’nin ve 1968 Gençlik Hareketinin liderlerinden Hasan Yalçın, vefatının 22. yılında unutulmadı. Vatan Partisi, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak seçim çalışmaları sırasında görevi başında yaşamını yitiren Yalçın’ı mezarı başında andı.

Önceki gün Yalçın’ın aile fertleri ile çok sayıda sevenin katıldığı anmada “Hasan Yalçın’ı anmak; bugünü anlamak, yarına hazırlanmaktır” mesajı öne çıktı. Kızı Doç. Dr. Gül Yalçın Çakmaklı, “Her yıl aynı coşku ve kararlılıkla onu anmak bizim için büyük mutluluk.” dedi.

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ercan Enç, “Sizi eleştirirken bile gerçekten size sevgisini hissettirirdi.” ifadelerini kullandı. Vatan Partisi Ankara İl Başkanı Utku Reyhan, “Onun mirasını taşımak için görevlerimize sıkı sıkıya sarılacağız.” sözlerini kullandı.

Cebeci Asri Mezarlığının 1 numaralı kapısından kabrine kadar yapılan yürüyüşte Yalçın’ın torunu Barış Çakmaklı başı çekti. Anma konuşmaların ardından çekilen toplu fotoğraf ile sona erdi.

‘ELEŞTİRİRKEN SEVGİYİ HİSSETTİRİRDİ’

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ercan Enç, Hasan Yalçın’ın eleştirirken dahi karşısındakine sevgisini hissettirdiğini belirtti. Yalçın’la bir yol anısını da aktaran Enç şöyle anlattı:

“Hasan Yalçın bir ömrün devrim davasına atanması demektir. Maraton koçucusu olmak demektir. Bu irade azim, kararlılık, disiplin, vazgeçmeme gerektirir. Bizim inancımız esasında bilime dayanıyor.

Arkadaşlarımın yanlışlarını gördüğüm zaman en sert şekilde eleştirirdim. Ama arkadaşlar Hasan Yalçın sizi eleştirdiğinizde ona bakarken derdiniz ki ya bu adam beni seviyor. Sizi eleştirirken bile gerçekten size sevgisini hissettirirdi. Bütün yoldaşlar birbirini sever. Ama arkadaşlar, sevmek yeterli değildir. Önemli olan o sevgiyi de gösterebilmektir.

‘ONUN DİKTİĞİ DİREKLERİZ’

“Hasan Yalçın insanı güldürürdü, çok güldürürdü, kendisi de gülerdi. Ama o gülmesinde bile apayrı bir ciddiyet vardı. Bir gün şehir dışında bir panel vardı. Beraber gitmiştik. Dönerken yolda birden ‘dur’ dedi. Durdum, arabadan indi. Sigarasını yaktı ve etrafa bakınıyor. Ben de baktım nerelere bakıyor diye. Bana dedi ki, ‘Ercan, şu elektrik direklerini görüyor musun? Onların hepsini ben diktim.’ O kadar büyük bir anlam var ki. Bizler de onun diktiği direkleriz. Birbirimizle, halkla olan partimizin gücünü, fikirleriyle aynı o elektrik direklerindeki teller gibi ülke çapına yaymak için.”

‘ÖLÜMSÜZLEŞTİĞİNE İNANIYORUM’

Hasan Yalçın’ın kızı Gül Yalçın Çakmaklı, babasının ölümsüzleştiğine inandığını söyledi. Yalçın’ı aktarmayı bir görev olarak gördüğünü kaydeden Çakmaklı’nın “Para kazanmanın değil bir şey yaratmanın, sevdiğin şeyi yapıyor olmanın önemli olduğunu öğretti bana.” cümlesi dikkat çekti. Vatan Partisi’nin büyümesi ve ilerlemesinden büyük mutluluk duyduğunu bildiren Çakmaklı, sözlerini şöyle devam ettirdi:

“Her geçen sene babamın gerçekten ölümsüzleştiğine inanıyorum. Yani 22 yıl oldu. Gözlerde aynı coşkuyla, aynı kararlılıkla onu konuşuyoruz, paylaşıyoruz. Ailesi olarak bizim için çok büyük mutluluk. Kurduğu parti her geçen gün büyüyor, kararlılıkla ilerliyor. Bunu görmek çok büyük mutluluk.”

‘ANISI EN BÜYÜK MİRAS’

“Baba Hasan Yalçın'ı aktarmayı bir görev gibi görüyorum. Benim ondan öğrendiğim herkesin öğrendikleridir. Çalışkanlığı iş hayatında daha da iyi anlıyorum. Yani zamanın yetmeyişi her dakikayı çalışarak geçirme azmi. Ben mesela böyle geç kalktığımda babam hep kızardı. ‘Zaman geçiyor, hemen kalk ve çalışmaya başla’ diye. Dış güzelliğin değil iç güzelliğin önemli olduğu. Para kazanmanın değil bir şey yaratmanın, sevdiğin şeyi yapıyor olmanın önemli olduğunu öğretti bana.

"Söylediği türkülerle Tintin Tinimini Hanım'la, Sarı Gelin'le, hüzünlü türkülerle iz bıraktı. Şimdi sizlerle birlikte her sene onu anarken onu tekrar yanımda hissetmek bir insanın herhalde çocuklarına, torunlarına bırakabileceği en büyük miras.”

‘LAYIK OLMAK İÇİN SAVAŞTA CEPHEDE OLMAK GEREKİR’

Vatan Partisi Ankara İl Başkanı Utku Reyhan, Hasan Yalçın’ın anmak ve anlamanın önemini vurguladı. Reyhan, Yalçın’ın yüklediği görevlerin güncelliğinin altını çizerek şöyle konuştu:

“Kaybettiğimiz çok sayıda partili büyüğümüzün, arkadaş ve yoldaşlarımızın hepsinin sahip olduğu değerleri ve özellikleri iyi temsil eden kişilerin başında Hasan Yalçın geliyor. Karen Fogg'un e-postaları açıklandığında henüz partili olmayan bir lise öğrencisiydim. Hasan abimiz sık sık tartışma programlarına çıkardı. Televizyon programları Karem Fogg'un e-postalarının yayınlanmasını mahkum etmek için yapılıyordu. ‘Neden siz Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerini baltalıyorsunuz. Üstelik mahrem olması gereken e-postaları açıklayarak’ falan deniyordu.”

‘BÜTÜN TÜRKİYE’YE GÖSTERDİ’

“O zaman benim zihnime çakılan o kadar zekice bir yanıt verdi ki aslında benim partiye üye olmama neden olan o yanıttı. Dedi ki: ‘Bir evin önündesiniz. Camdan bakıyorsunuz. İçeride bir cinayet işlendiğini görüyorsunuz. Cinayeti haber veriyorsunuz fakat polis gelip sizi tutukluyor. Neden? Başkasının evinin içine baktın diye. Yani burada cinayet mi suçtur yoksa o cinayete şahit olmak mı? Ya da o evin içerisinden bakmak mı?’ Bir Aydınlıkçı, bir Vatan Partili nasıl ülkesini savunur, nasıl bağımsızlığı savunur, nasıl halkını savunur orada canlı canlı bütün Türkiye'ye göstermişti.”

‘AZINLIKTA OLSAN DA HAKİKATİ SAVUNMAK’

“Onu bir kere görme şansım oldu. O da Esat'taki seçim bürosunda. Orada yaptığı konuşmayı da hiç unutmuyorum. Güven ve irade aşılayan, başarıya kitleyen, odaklayan bir tarzı vardı. Şundan emin olun hayatta olmadığı dönemde bile geçmişte yazdıklarıyla birçok gencin bu partiye üye olmasına, üye ise kadro olmasına, yönetici olmasına çok büyük katkıları oldu. Biz ondan özgüvenli olmayı kazandık. Doğruyu, hakikati savunmayı.

"Eğer vatanın bağımsızlığı, milletin birliği, emeğin hakkını alması söz konusuysa azınlıkta olmak, az oy almak, seçimlerde başarısız olmak falan bunları bir kenara bırakıp özgüvenle doğru fikri her zaman bu millete anlatmayı öğrendik. Disiplini öğrendik. Aradan 22 yıl geçmesine rağmen o 2002 seçimlerindeki ‘Hasan Yalçın saati’ kavramını halen kullanıyoruz. Tek düze olmamayı, yaratıcı ve mütevazi olmayı öğretti.”

‘EN İSTEMEYECEĞİ ŞEY’

“Hasan Yalçın'ı anmak yalnızca onunla ilgili çeşitli hikayeleri, menkıbeleri, yaşanmışlıkları birbirimize anlatmaktan ibaret bir şey değil. Hasan Yalçın geçmişle değil, gelecekle ilgili bir önder. Çünkü biz sonuç itibariyle gözleri arkada olan kişiler değil, hep ileri bakan, ufka bakan, maddeye bakan, bilimsel sosyalist devrimcileriz.

"Dolayısıyla Hasan Yalçın'ı anmak demek, bugünkü mücadelede olmak, bugünkü savaşta cephede olmak anlamına geliyor. Yoksa bir romantik düşten öteye geçemez. Kendisinin herhalde en istemeyeceği şey de bu şekilde anılmaktır.

"Bugünkü mücadelemiz, yani üretim devrimi ve vatanın bağımsızlığı, terörle mücadele, ülkemizi Amerikan emperyalizminin baskı ve yönetiminden kurtarma mücadelesi... Hasan Yalçın'ın zafere ulaştırmak istediği mücadele... O yüzden Hasan Yalçın'ı en iyi anan ya da Hasan Yalçın'ın en iyi dostu olan bu mücadeleyi yapanlardır.

‘ONUN GERÇEK DOSTU OLMAK İÇİN’

“Bu mücadeleyi kenardan izleyen ya da bu mücadelenin dışında kalan, partiye burun kıvıran, kendisini parti dışında tanımlayan birinin Hasan Yalçın'ı anması, Hasan Yalçın açısından en azından bence pek de bir değer ifade etmiyor. Çünkü o devrimci mücadeleyi hayatının öncelik sırasında bir numaraya koymuş.

"Buradan verilecek en önemli mesaj ki 22 yıldır bu mesajı veriyoruz: Hasan Yalçın'ın izinden gideceksek, kaybettiğimiz arkadaşlarımızın izinden gideceksek; yani Bayram Yurtçiçeklerin, Soner Polatların, Suphi Karamanların, Dursun Karadağların izinden gideceksek o zaman partili görevlerimize sıkı sıkı sarılacağız.

"Görevimiz yoksa görev talep edeceğiz. Özgüvenli olacağız. Halk bize ne der, efendim komşumuz bize ne der diye çekinmeyeceğiz. Cesur olacağız, atak olacağız. Disiplin içerisinde hareket edeceğiz. Başımıza buyruk olmayacağız. Her türlü liberalizmi, parti içerisinden ve kendi bünyemizden silip atacağız. Eğer böyle yaparsak onun mirasını layıkıyla taşımış oluruz.”