Hatay’da örnek karar: Depremzedelerin mahsulünü devlet alacak
Üretici temsilcileriyle toplantı yapan Hatay Valiliği, depremden etkilenen diğer bölgeler için de örnek olacak bir model geliştirdi. Çiftçiler ürününü toplayacak, getirecek. Valilik de ürünleri depremzede vatandaşlara dağıtacak. Hem ürünler tarlada kalmayacak hem de ihtiyaç giderilecek
Bilim insanlarının "bin yılın depremi" olarak nitelediği Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerden şiddetli şekilde etkilenen Hatay'da, Valilik ile üreticiler tarlalarındaki ürünler için harekete geçti.
Hatay Valiliği, önceki gün üretici temsilcileriyle yaptığı toplantıda üreticilerin tarlalarında, seralarda kalan domates, biber, limon, maydonozları için devlet güvencesi verdi. Ürünleri tarlada çürütmeyecek mekanizma devreye girdi. Görüşmenin ayrıntılarını Samandağ Ziraat Odası Başkanı Selim Kamacı, Aydınlık'a anlattı:
"Sayın Valimizle yapılan görüşmede şu anda üretilen, ürün halinde olan ve seralarda ağaçta kalan domatesleri, biberleri, limonları alma kararı çıktı. Devlet satın alacak, depremzedelere dağıtacak."
Domates ve biberlerin acil olarak toplanması gerektiğini kaydeden Kamacı, "Aileler ürünleri toplayacak, Valiliğe teslim edecek, Valilik parasını verecek. Ama şu an kaç liradan alım yapacağını bilmiyoruz." dedi.
Toplayıcı insan gücünde sorun yaşanmayacağını vurgulayan Kamacı, şöyle devam etti:
"İnsanlar artık bir şekilde adaptasyon sağlamaya başladı. Yani önümüzdeki süreçte paraya ihtiyaç duyacaklarının farkındalar. Şu anda toplama yavaş yavaş başlamış durumda, yavaş yavaş sevkiyat da başladı. Tüm Türkiye'ye yetecek kadar mahsul var. Devlet bunların hepsini alıyor, domatesi, biberi, limonu."
FIRSATÇILARA TEPKİ
Maydonoz talebinin de çok olduğu bilgisini paylaşan Kamacı, fırsatçılara tepki gösterdi:
"Üretici olarak bizim kızdığımız nokta şudur: Elindeki on lirasını buraya gönderen İstanbul'daki, Ankara'daki vatandaş neden benim 1-2 liraya ürettiğim maydonozu 10 liraya satın alsın? Aracılar, fırsatçılar, nakliyeciler, halciler, komisyonlarını artırıyorlar. Devletin buna müdahale etmesi lazım."
ÇİFTÇİYE TARLA YANINDA BARINMA
Kamacı, önümüzdeki süreçte radikal kararlarla depreme dayanaklı binaların yapılması halinde Hatay'dan çevre illere göç eden vatandaşların korkularını yenerek şehirlerine geri döneceği değerlendirmesinde bulundu.
Evi yıkılan çiftçilerin de kalacak yer ihtiyacı olduğunu ifade eden Kamacı, "Çadır şu anda yok deniyor, adamlar ne yapacak şimdi? Benim on dönümlük tarlam var, seram var diyelim, nerede kalacağım? Biz hem manevi hem üretimi teşviklerle, desteklerle bu işi sürdürürüz ama bunlar çözülmeli." diye konuştu.
YEM DESTEĞİNE AĞIRLIK VERİLSİN
Deprem şokunu atlatan insanların hemen hayvanlarına koştuğunu aktaran Kamacı, dağıtılan yemlerin yaraları bir nebze sardığını belirtti. Yemin önemine dikkat çeken Kamacı, şöyle konuştu:
"Samandağ'da yem çok önemli. Çünkü bizim hem kayıtlı hem kayıtsız hayvanımız var. Çünkü kültürel olarak da her yıl birini keser dağıtır. Yani bizim kayıtlı 18-20 bin hayvanımız varsa, 10 küsür bin de kayıtsız hayvanımız var. Yeme biraz ağırlık verilsin istiyoruz. Çünkü çiftçilerimizin ayakta durması lazım. Süt hayvanlarımızı kesmememiz lazım, şayet kesilirse et ve hayvan sıkıntısı çekeceğiz."
'İHRACATÇILARIN DA AYAĞA KALKMASI GEREKİYOR'
Narenciye ihracatının önemli bir kısmı Hatay'dan karşılanıyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Kamacı, şu anda ihracatta bir sekte olduğunu söyledi. Suriye kapısının ticarete açılmasını isteyen Kamacı, şöyle konuştu: "Mandalina hasadımız bitmiş durumda. Depolarda olan mandalinayı ihraç etme gibi bir durum var. Tabi depolardaki mandalina da şu anda bitmiş durumda. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte bu ihracatçıların da bir ayağa kalkması gerekiyor. Yavaş yavaş her şey olacak. Şu anda portakal ve limon var. Limon ekecek kadar var, ihracatçı başlarsa limon erir gider. Ama önünün açılması gerekiyor. Devlete niye yük olalım ki? İhracatçı ihracatını yapıp parasını kazansın. Biz de devlete satalım, sirkülasyon olsun. Böylece önümüzdeki sürece hazırlık yapılır, üretim devam eder."
MALATYA ALIM GARANTİSİ İSTEDİ
Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi, Bölge Temsilcisi Yakup Kılınç Malatya'da 1 milyon dekarı aşkın alanda tahıl ve hububat; 50 bin dekara yakın alanda yaş sebze, 1 milyon dekar civarında alanda ise başta kayısı, yaş meyve üretimi yapıldığını belirtti. 10 milyon kayısı ağacının ve topraklarında yetişen diğer ürünlerin Malatya'nın yeniden kalkınmasında kaldıraç işlevi göreceğini söyledi. Kılınç, girdi maliyeti yükünün hafifletilmesi, devletin aracısız alım garantisi vermesinin zorunlu olduğunu kaydetti.
SÜT VE HAYVANCILIKTA MÜDAHALELER YAPILIYOR
Et ve Süt Kurumu (ESK), deprem bölgelerindeki yetiştiricilerin çiğ süt alım taleplerini değerlendiriyor. Bugüne kadar Tarım ve Orman Bakanlığı, üretici örgütleri ve özel sektörün koordinasyonuyla gerçekleşen çalışmalar kapsamında, bölgedeki yetiştiricilerden yaklaşık 5 bin 350 ton süt toplandı.
Gaziantep’te de depremden etkilenen Nurdağ ve Islahiye ilçelerindeki bazı köylerden süt toplandığı bildirildi. Gaziantep Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Türkman, köylerde mandıraların çalışmaya başlandığını, işletmelerin de süt aldığı bilgisini verdi. Tarım İl Müdürlükleri aracılığıyla ESK’nın bazı sıkıntılı bölgelerden süt topladığını ifade eden Türkman, "Olumlu müdahaleler oluyor. Ama hala acil ihtiyacımız yem ve hayvan çadırları. Bakanlık küçükbaş için 50 lira, büyükbaş için de 500 lira yem desteği yaptı. Bu bizi rahatlatıyor. İl Müdürlüğü 500 ton yem ihalesi yapmaya çalışıyor. Toprak Mahsulleri Ofisi de arpa satışı konusunda hızlı hareket etmeli, üretici hayvanlarını elden çıkarmaya başladı." diye konuştu.