Hataylı Narenciye üreticileri: Dalda kalmasın, fabrikalar alsın
Narenciye üreticisi kara kara düşünüyor. Ürün bol ama talep yok. İhracatta yaşanan sıkıntılar, fiyatların düşmesine neden oldu. Zarar eden üretici devletten çözüm bekliyor.
Narenciyede sıkıntı devam ediyor. Bu yıl ürün bol, fiyat düşük, ihracatta da talep az. Özellikle Hatay’da Cilvegözü sınır kapısının yıllardır kapalı kalması fazla ürünün üreticinin elinde kalmasına neden oluyor. Ürününü maliyetin altında vermek zorunda kalan üretici ise kimi yerde ürünü dalında bıraktı. Hataylı üreticiler, bölgede meyve suyu fabrikalarının yeniden kurulmasını istiyor. Hatay’ın Dörtyol, Erzin ve Toprakkale ilçeleri narenciye üretiminde Türkiye ortalamasının üzerinde. Dörtyol ilçesinde erkenci mandalina bahçelerinde üreticilerle görüştük.
‘DESTEKLER ÇOK AZ’
Üretici Fahrettin Türkoğlu: “15 dekar arazi işletiyorum. Araziyi işlerken devletten dekar başına 75 lira gübre, 46 lira mazot desteği alıyorum. Toplamda dekar başına 121 lira… 10 dönüm olsa, 15 dekarda bütün yıl boyunca aldığımız destek 1800 lira. Bunlar çok komik rakamlar. Ben iki üniversite mezunuyum, 41 yaşındayım. Artık bu işleri yapmak zorlaşıyor. Üretici bu işten soğudu, para kazanamıyoruz. Biz canla, başla çiftçilik yaparken, ‘ben size şu desteği veriyorum’ demeleri ayıp.
“Traktörün modelini değiştirme hayalini kuramaz hale geldik. Elimizdekini kaybetmemek için büyük mücadele veriyoruz, altımızdaki pikap on yıllık, pikap çiftçinin eli, ayağı. Bakıma götürüyorum, masrafı denkleştirmek için beş, on gün kıvranıyoruz. Meyvelerimizin bakımı için kış demiyoruz, yaz demiyoruz çalışıyoruz. Devlet ve millet için üretiyoruz, yüzümüzün gülmesi gerekmez mi?
‘GÜNEY SU YAĞMALANDI’
“Daha önce hemen bulunduğumuzun birkaç yüz metre ilerisinde Güney Su fabrikası vardı, dünyanın en büyük konsantre fabrikasıydı. Turunç bile para ediyordu. Bu fabrikaya portakalın çürüğü, çarığı alınır, konsantre yapılırdı, dünyaya satarlardı. Bu işin sanayiye dönüşmesi lazım. Kabuğundan kolonya, esans ve yere dökülenden şurup yapılabilir. Güney Su, burada yağmalandı. Makineleri bile çalındı, yeri dümdüz edildi. O günlerde güzel paralar kazandık, şimdi ise ölücünün, ölücüsü olduk. Yeni fabrikalar kurulmalı, üretici üretiyorsa bunun değerlendirilmesi lazım.”
‘MANDALİNA ELDE KALMASIN’
Üretici Mehmet Diken: “Devletimiz soğuk hava depoları için yardım etmeli. Faizleri yüksek tutmadan kredi verilmeli üreticiye, biz ürettiğimiz malı ucuza satıyoruz. Mazot, gübre, ilaç, sulama, elektrik gibi girdiler çok yüksek. Üretici bunları karşılamakta çok zorlanıyor. Devletimiz bu konularda çözüm bulunmalı. İhracatımızın artırılmasını, ürettiğimiz mandalinanın değerinde satılmasını ve elimizde kalmamasını istiyoruz.”
‘YENİ PAZARLAR BULUNMALI’
Tüccar Orhan Uzun: “İhracatta Rusya ve Ukrayna önemli kapılar. Ben bölgede tüccarlık yapıyorum. Rusya- Ukrayna Savaşı, narenciye ihracatının önünü tıkadı, alımlar azaltıldı. Mandalina rekoltesi bu yıl yüksek, fazla alamıyoruz, fazla satamıyoruz. İhracat açılsın, ürün yerinde kalmasın. Mandalinanın üreticinin elinde kalmaması için ihracatın yeniden gözden geçirilmesi yeni yurtdışı pazarların yaratılması, teşvik verilmesi gerekir. Siz ihracat kapısını sağlam tutmazsanız, elinizdeki ürün iç piyasaya fazla geliyor.”