23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hava savunmada SAMP-T'ye yaklaştık

Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, uzun menzilli hava savunma sisteminde İtalyan-Fransız yapımı SAMP-T seviyesine yaklaştıklarını bildirdi.

Hava savunmada SAMP-T'ye yaklaştık
A+ A-

Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, İHA/SİHA'lardan beşinci nesil uçağa, TCG Anadolu'dan Altay'a ve uzun menzilli hava savunma sistemi çalışmalarına kadar yürüyen çok sayıda kritik proje hakkında bilgi verdi. CNN Türk'te milli savunma sanayinin gözbebeği olan çeşitli platformların maketi önünde soruları yanıtlayan Prof. Dr. Demir, kendisi açısında şuanki en büyük meydan okumanın (challenge) Milli Muharip Uçağı olduğunu söyledi. F-35 için Amerikan'ın taleplerini de anlatan Demir, şunları söyledi:

“F-35'in bizi ne kadar bağımlı kılacağını unutmayalım. Bir şeyi almak önemli değil, asıl onun oluşturacağı bağımlılık çok önemli. Hatırlarsınız Kıbrıs Harekatı'nda uçak lastiğinden dolayı sıkıştık kaldık. Bugün F-35 motorlarının ABD dışındaki tek bakım-onarım ve final montaj tesisi Türkiye'de kurulacaktı. Sistem görüşmeleri sürerken 'pat' diye bir şart geldi. Dediler ki; 'Bu tesisleri yaparken özel bir bölüm yapacaksınız, kafesli kilitli olacak. Biz oraya bir Amerikalı koyacağız. Orada motorun sıcak bölümlerindeki malzemelerin olduğu yere girmeyeceksiniz ve dokunmayacaksınız. Radarda görünmezlik sağlayan boyanın değişmesi sırasında da atıkları ellemeyeceksiniz, biz alıp Amerika'ya götüreceğiz.' Ama o devir geçti.”

'SÜRPRİZ ETKİSİ YAPARIZ'

F-35 projesine geri dönüş gibi bir gündemlerinin olmadığını belirten Prof. Dr. İsmail Demir, F-16'ların modernizasyonuna ilişkinse şunları söyledi:

“F-16’ların modernizasyonu konusunda; cin şişeden çıktı. Bu konuda bütün uygulamaları yapabilecek durumdayız. KİT’leri çok rahat üretiriz. Elektronik modernizasyonu yapabiliriz. Projemiz olgunlaştı. Zaman harcadık, para harcadık. Blok-70 modernizasyonu için Amerika izin vermese de, Türkiye elinde bulunan F-16’ları Blok-70 seviyesinde modernize edebilme imkanına sahip. Kamu endişede olmamalı: Elimizde sürpriz etkisi yapacak unsurların bulunduğunu net söyleyebilirim. Fikirlerimiz, potansiyelimiz, projelerimiz var. Türkiye hiç kimseye karşı kolay lokma olmaz, öyle düşünenler de pişman olurlar.”

SAMP-T'YE YAKLAŞTIK

Uzun menzilli hava savunma sisteminde İtalyan-Fransız yapımı SAMP-T seviyesine yaklaştıklarını bildiren İsmail Demir, gelişmeyi şöyle anlattı:

“HİSAR A başlangıç şartlarında istenenlerden daha iyi çıktı. Ona HİSAR A+ dedik. HİSAR O da aynı şekilde daha iyi çıktı, ona da HİSAR O+ dedik. Bunlar belirli irtifada ve menzilde hava hedeflerini imha edecek güce sahip oldular. Sonra SİPER geldi, amaçlarını ve menzil hedeflerini konuşurken 'Pratik bir çözüm yapalım; HİSAR O+'ya Booster takalım' dedik, böylelikle pat diye menzili 4 misline çıkartıverdik. SİPER’e giden yolda bir ara kademe oldu bu. SİPER Blok-0 diyebiliriz.”

ALTAY'DAKİ ENGELLEMELER

Altay Tankı'yla ilgili sorularını yanıtlayan İsmail Demir, şöyle devam etti:

“Altay için '18 ay diye anlaştınız, üretilmedi' deniliyor. Bu süre, güç paketi temin edildikten sonra başlıyor. Bunun güç paketini temin eden ülke de size bunu vermiyorum demiyor, oyalıyor. Biz de bu arada çözüm arayışına girdik. Yerli motor ve güç motoru geliştirmekle ilgili projeye başladık. Tankı geliştiren firmanın belli yetkinlikleri vardı, fakat biz motor geliştirme projesine girmeyiz çünkü özellik transmisyonu çok riskli görüyoruz dediler. Onun da ayrı ihalesini yaptık. Bir firmamız aldı. Bu süreçte Türkiye’nin hiç tecrübesi olmadığı için transmisyon ile ilgili bir yabancı tasarımcı ile anlaştılar. O yabancı tasarımcı destek vermekten vazgeçti. Başka bir yabancı tasarımcı ile anlaştılar, kontratı imzaladılar, ülkesinden gelen baskıyla 500 bin avrodan daha fazla parasını yakıp çekildi. Vazgeçirildiler. Biz her gün, her ay, her sene bunların örneklerini yaşıyoruz. Yabancı firma kendi avantajlı olduğu halde bundan çekilmek zorunda kaldı. Şu anda geldiğimiz aşamada motorumuz testlerde çalışıyor. Transmisyon tasarımı da bitirildi. 1500 beygir motor entegre edilme aşamasında. 1500 beygir üreten dünyada 5 ülkeyi geçmez. Altay Tankı'nın bütün fikri mülkiyet hakları Türkiye'ye ait. Savunma sanayi şirketlerinin yüzde 50'den fazlasına hiçbir yabancı şirket sahip olamaz. Bu konuda Katar meselesinin gündeme getirilmesi oldukça ilginç.”

Hava savunmada SAMP-T'ye yaklaştık - Resim: 1

TCG ANADOLU 2022'DE GÖREVDE

Türkiye'nin yeni sancak gemisi olacak TCG Anadolu'daki son durumu da aktaran Demir, şöyle devam etti:

“Yüzde 10'luk bir bölümü kaldı. Operasyon kabiliyetini yüzde 90-95 kazanmış şekilde de kullanıma geçebilir. Yüzde 60'lar civarında yerli. Bu geminin bize maliyetine baktığınızda, eski bir geminin başka bir ülkeye yüzde 40 daha fazla satıldığını söyleyeyim. Bu, denize indirildiği zamanki hâli. Bunun içinde hastanesi de var, başka unsurlar da var; şehir gibi bir şey. Bunu sıfırdan yazıp sisteme entegre eden şirketlerimiz oldu. Bunlar artık tamamen yerli yazılımlar. İhracat kalemi olarak da çok sayıda ülkeden talep gören bir şey. Pakistan bunlardan bir tanesi. Bizden komuta kontrol sistemi isteyebiliyorlar, bu da kendi başına pazarlanabiliyor. Yüzde 10'luk bir bölümü kaldı.”

ATAK İÇİN ALICI VAR

“Helikopteri dışarıdan alıyorduk. ATAK’ı İtalyanlarla ortak model ile ürettik. Skorsky programını başlattık. Onlardan gelen tecrübeyle kendimiz milli bir helikopter tasarlayabilir miyiz dedik. 5 yıllık bir süre konuldu. 5 yıl sonunda söz verilen gün ve saatte GÖKBEY uçuruldu. Tasarımı yerli. Şu anda testleri devam ediyor. Normalde 9, 10 kişi taşınabilirken bunu biraz modifiye edip yeni bir ATAK helikopter çıkartmak ile ilgili başka bir proje de yürütüyoruz. Bunun motoru ATAK ile aynı motor. Motor yapımı da geliştiriliyor. ATAK sınıfı, kendi sınıfında ilk 3’e giren bir helikopter. Helikopter için birkaç ülkeden alıcı var.

“Bize orada ne işiniz var, burada ne işiniz var deniyor. İşiniz olmayan yerde sözünüz de olmuyor. Kabuğunuza çekilmiş kalıyorsunuz. Çeşitli Afrika ülkelerinden çok sayıda heyetler geldi. Türkiye’ye bakış açısı değişmiş durumda. Türkiye artık iyi ilişkiler kurması gereken bir ülke. Yarın başımıza bir şey gelirse bizi bırakıp gitmez Türkiye. Arkamızda durabilecek savunma sanayi gücü olan kuvvet oluyor.”

'BAĞIMLILIĞI KABUL EDEMEYİZ'

“Dünya çevresinde onlarca, yüzlerce uydu var fakat hiçbiri Türk yapımı değil. Bir teknoloji yolculuğundan bahsediyorsanız, bu nasıl yolculuk ki bu kadar uzay sistemi içinde sizin sisteminiz yok. Millet uzaya niye gidiyor? Yüzlerce uydu niye var? Bu bir delilikse bu deliliği onlarca kişi yapıyor. Uzayda olmamız gerekiyor, bunun tartışması yok. Onlarca amaç sayabiliriz. İlk milli uydumuzu fırlatacağız. Belli bir yere getirdik. Katı yakıtlı, sıvı yakıtlı ve hibrit roket motoru. Bazı aletleri bizi vermezler, bunlarla ilgili blokaj olduğu gibi çalıştığınızı duyduklarında da başka şeyler var. Mesela takım tezgahı. Onlarda belli bir hassasiyet seviyesinin üzerindeyseniz, asla alamazsınız. Savunma sanayi şirketi değilseniz, oraya bir sayaç koyarlar, GBS Locator koyarlar ve tezgahı yerinden dahi kımıldatamazsınız. Tezgah belirli aralıklarla kontrol edilir. Türkiye’nin hassas işleme yapan takım tezgahları üretimi yapması lazım. Biz yurtdışı bağımlılığını kabul edemeyiz. Çok hassas mikron seviyesinde imalat yapacaksınız, burada dışa bağımlı iseniz, şu anda da görüyoruz önümüzü kesiyorlar. Vermeyecekler, vermiyorlar, şu anda tecrübe ediyoruz. Hatta daha alt tezgahları bile vermeme gibi bir durum var. Sadece 3, 4 ülke değil, kimin kapısını çalsanız aynı.”

Son Dakika Haberleri Hava savunmada SAMP-T'ye yaklaştık Milli Teknoloji hamlesi