25 Ekim 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hayatını ortaya koydu, fedakarlığın simgesi oldu

Yedi yıl önce bir restoranın kadınlar tuvaletinde yaşanan olaya müdahale eden Tuğçe, tacizcilerden birinin attığı tokat sonucu yere düşerek başını çarptı. 11 gün komada kalan Tuğçe, 28 Kasım 2014'te hayatını kaybetti. Tuğçe’yi, onu tanıyanlarla ve sevenleriyle konuştuk

Hayatını ortaya koydu, fedakarlığın simgesi oldu
A+ A-
CAN ÇAKIR

Almanya’nın Offenbach şehrindeki bir restoranın kadınlar tuvaletinde 2014 yılında çıkan olayda iki Alman genç kız, 18 yaşındaki Sanel M. ve etrafındaki grup tarafından taciz edildi. O sırada restoranda bulunan Tuğçe Albayrak, tarafları ayırmak istedi. Restorandan çıkan tacizciler, yemek bitiminde dışarı çıkması için Tuğçe ve arkadaşlarını bekledi. Tuğçe ve arkadaşları dışarı çıkınca, içlerinden bir tacizci, Tuğçe'ye sert bir tokat attı. Yere düşen Tuğçe, başından aldığı sert darbe üzerine baygın olarak hastaneye kaldırıldı. 11 gün boyunca tıbbi cihazlara bağlı bir şekilde yaşam mücadelesi veren Tuğçe’nin beyin ölümü, 26 Kasım’da gerçekleşti. Tuğçe’yi hayata bağlayan cihazlar, doğum günü olan 28 Kasım’da kapatıldı. Saldırgan Sanel M., Almanya’dan sınır dışı edildi. Tuğçe’nin anısıysa hâlâ yaşıyor. Cesareti ve fedakârlığıyla kalplere kazınan Tuğçe’yi; ağabeyi Doğuş Albayrak, “Tuğçe-Almanya’yı Etkileyen Kader” biyografi kitabının yazarı İsmail Erel ve Türkiye Gençlik Birliği Almanya Sekreteri Meram Tosun anlattı.

Hayatını ortaya koydu, fedakarlığın simgesi oldu - Resim: 1

‘ANISINI GELECEK NESİLLERE AKTARACAĞIZ’

Doğuş Albayrak, Tuğçe’nin ağabeyi: “Davranışıyla Tuğçe sadece Türklere değil, Almanlara da örnek oldu. Benmerkezciliğin tavan yaptığı bir çağda kardeşim, kendi hayatını geri plana atarak tanımadığı iki genç kıza yardım ederken sadece hayatından olmadı; medeni cesaretin, fedakârlığın ve iyiliğin simgesi de oldu. Ayrıca Tuğçe, organ bağışı ile tanımadığı başka insanların da hayatını kurtardı. Yaşını düşününce bu gerçekten örnek gösterilecek bir davranış. Tuğçe, üniversite öğrencisi olmasıyla, sempatik tarzı ve sıcaklığıyla da Avrupa’daki Türk kadını algısını kökten değiştirdi ve din, dil, ırk, cinsiyet ve yaş ayrımı yapmadan tanımadığı iki insana yardım ederek, insanlık adına bırakılacak en güzel miraslardan birini bıraktı. Sadece onu tanıyanlar değil, fedakârlığını kavrayan herkes Tuğçe’nin mirasına saygı gösterip onu kalbinde taşıyor. Birçok kişi Tuğçe’yi kendi kız kardeşi ya da kızı gibi görüyor; doğduğu kasabada düzenlenen anma etkinliklerinde, festivallerde Tuğçe hep ‘kasabanın kızı’ olarak anılıyor ki bu yedi yıl içinde hiç değişmedi.

Tuğçe’nin bıraktığı mirası, bizden sonraki nesillere de taşımamız gerekir. Bu hedef için kardeşimin ölümünün ardından Tuğçe Albayrak Vakfı’nı kurduk; okullarda çalıştaylar ve toplumu bütünleştiren farklı etkinlikler düzenliyoruz. Tuğçe’nin tanımayarak yardım ettiği o gençlerin yerinde herkes olabilirdi. Bu yüzden Tuğçe’ye bir teşekkür borcumuz da var. Ailesi ve ağabeyi olarak bu borcumuzu, Tuğçe’nin mirasını nice nesillere aktararak ödeyebiliriz. Tuğçe ile gurur duyuyoruz.”

‘HAYALLERİ OLAN, SEVEN VE SEVİLEN BİR GENÇ KIZ’

İsmail Erel, Sabah Gazetesi ALMANYA Temsilcisi/Yazar: “Tuğçe, kalabalık bir erkek grubunun arasına girecek kadar cesaret gösterdiği için saldırıya uğradı. Herkesin susacağını sandıkları için kendinden emin olarak iki küçük kıza cinsel tacizde bulunan saldırganlar, Tuğçe’nin araya girmesiyle kızları restorandan çıkaramadı. Ki taciz, kadınlar tuvaletinde yaşandı. Tuğçe’nin gösterdiği medeni cesaret kızları kurtarsa da kendisi maalesef restoranın park yerinde saldırıya maruz kaldı. Yaşarken tanışmadığım Tuğçe’yi hastanede yaşam savaşı verdiği dönemde ve daha sonra Tuğçe’nin ailesi ve arkadaşlarıyla yaptığım görüşmelerde tanıdım. Hayalleri olan, seven ve sevilen bir genç kızı tanıdım bu görüşmelerimde. Kendine güveni olan, yardımı seven bir insanın hayat hikâyesini dinleme fırsatı buldum. İlk ağızdan, başta annesi Sultan Albayrak olmak üzere, ailesinden Tuğçe’yi dinledim. Arkadaşlarından dinledim. Hikâyesinden çok etkilendiğim Tuğçe’nin yaşamını, hayatını kaybetmesine neden olan saldırıyı ve daha sonra yaşananları ‘Tuğçe-Ein Schicksal bewegt Deutschland’ isimli kitabımda özetledim. Anne Sultan Albayrak’ın ağzından kaleme alınan kitapta kahraman Tuğçe’nin çocukluğu, gençliği, olayın öncesi ve sonrası anlatılıyor. Almanya’da medeni cesaretin simgesi haline gelen Tuğçe’nin unutulmaması gerekir. Gelecek nesiller de genç bir Türk kızının, savunmasız iki kız çocuğunu savunduğu için saldırıya uğrayıp hayatını kaybettiğini unutmamalı.”

‘VATANSEVERLİĞİ VE ÖZGÜVENİYLE İZ BIRAKTI’

Meram Tosun, TGB Almanya Sekreteri: “Tuğçe, neşesiyle, bilgisiyle ve mücadelesiyle daha güzel, dayanışmacı bir toplum hayal ediyordu. Sergilediği fedakârlık, bu dayanışmaya gösterilecek en büyük örneklerden biridir. Birçok genç arkadaşımız Tuğçe Albayrak’ı, Offenbach’taki trajik olayla tanıdı. Halbuki Tuğçe, vatanseverliğiyle, devrimciliğiyle de örnek alınacak bir arkadaşımızdı. Tuğçe, Türkiye Gençlik Birliği üyesiydi ve vatan savunmasında görev almaktan da hiçbir zaman çekinmedi. Frankfurt’taki birçok eylemimizde hazır bulundu. İşte bu özgüven ve dayanışmacı toplum hayalinden dolayı Tuğçe, başkalarının hayatını kendi canını ortaya koyarak sergilediği davranışla kurtardı. Tuğçe, öğretmen olmaya hazırlanıyordu. İnsanlığa verdiği en büyük dersi de fedakârlık oldu. O sadece medeni cesaretiyle değil; vatanseverliği, atılganlığı, özgüveni ve fedakârlığıyla bilinçlerimizde ayrı bir yere sahip. Tuğçe’nin anısını yaşatma sözümüzü, 2014 yılındaki Avrupa kampımıza adını koyarak vermiştik. Aynı sözü bugün yine veriyoruz.”

7. YIL DÖNÜMÜNDE DUYGUSAL ANMA

Canını ortaya koyarak genç yaşta hayatını kaybeden Tuğçe Albayrak, ailesi ve sevenlerinin adına kurduğu vakıf ve Hessen Türk Toplumu’nun düzenlediği ortak etkinlikle ölümünün 7. yıl dönümünde anıldı. Frankfurt’ta düzenlenen anma etkinliğinde açılış konuşmasını Tuğçe Albayrak Vakfı Başkanı, Tuğçe’nin ağabeyi Doğuş Albayrak yaptı. Gazeteci Mehmet Canbolat’ın Tuğçe için yazdığı şiir ve Utku Asan ile Irmak Ülke’nin ezgileriyle devam eden etkinlikte, Hessen Türk Toplumu Başkanı Atila Karabörklü ve Türkiye Cumhuriyeti Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer de hazır bulundu. Tuğçe’nin cesaret, sevgi ve toplumsal dayanışma sembolü haline geldiğini ifade eden Karabörklü’nün ardından konuşan Tunçer, bir kız çocuğu babası olarak Tuğçe’nin hikâyesinden etkilendiğini söyledi. “Ne mutlu bize ki, Tuğçe yaşatmanın ve hayatı korumanın tarafında olmanın ne kadar önemli ve insani olduğunu bize anlatabildi.” ifadelerini kullanan Tunçer, “Bugün de öldürmeyi değil, yaşatmayı ve hayatı savunmaya devam etmemiz büyük önem taşıyor.” dedi.

Taciz Almanya tuğçe albayrak