Haydi Ankara’ya!

Cumhuriyet’in kalbine gidiyoruz. Devrimin kahramanlığına, vicdanına, yedi düveli yenen iradesine, azmine, duygusuna ve düşüncesine hayat verenler için büyük Atatürk’ün huzuruna çıkıyoruz.

Cumhuriyetin sahipleri için yola düşme vaktidir. 29 Ekim Pazar günü 1. Meclis’in önünde olmak Atatürk’ü gerçekten sevmenin ve açtığı yoldan gitmenin ispatıdır.

Türkiyemizin batısında Yunanistan’da 12, Suriye ve Irak’ta dört, vatanımızın topraklarında stratejik noktalarda 12 NATO üssü konuşlanmış bulunuyor. ABD donanmasının Doğu Akdeniz’de Antalya’da karasularımıza girecek düzeyde cirit attığı ve sözde hizaya sokma mesajları verdiği, Vatan Savunması koşullarındayız.

NATO’dan çıkma ve Yükselen Asya’da bağımsız Türkiye’yi kurma vaktidir.

Saflar her gün daha da netleşiyor. ABD’nin açık desteğiyle İsrail’in Filistin halkına göz göre göre soykırım uyguladığı, Suriye’nin ve Lübnan’ın da sürekli bombalandığı, Suriye’nin kuzeyindeki PKK/PYD güçlerinin İsrail’i desteklediği ve ABD tarafından her türde mühimmatla donatıldığı koşullardayız.

Korona salgının yaşattığı sıkıntıları ve acıları unutmadık. Deprem yaralarımızı devletimizin başta Hatay olmak üzere 11 ilimizde acilen en doğru ve adaletli şekilde sarması gerekiyor. İşte bu saydığımız ahval ve şerait içinde Cumhuriyetimizin 100. yılını kutluyoruz.

Halkımızın elini kolunu bağlayan hayat pahalılığına, ekonomik saldırılara teslim olacak mıyız?

Olmayacaksak eğer, çareyi yine Cumhuriyetin ve Türk Devriminin erdemlerinde, devrimciliğinde arayacağız. Böyle günde durmak olur mu!

Atatürk”ün sözlerine benzeterek söylersek: Ey Türk Gençliği, Cumhuriyetimizi nice yüzyıllara taşıyacak sizlersiniz. Ey emekçi, fedakâr, kahraman Cumhuriyet Kadınları, vatanın varlığı ve geleceği sizlerin omuzlarında yükselecektir. Ey şanlı Türk Milleti, Cumhuriyetimizin 100. Yılında Ankara’da, yüce milletimizin coşkun akan selini göstermek gerek. Öyle ki uzaydan bile görülelim, tıpkı Cumhuriyet mitinglerinde olduğu gibi…

Bugün kadınlarımızın rekorlar kırdığı, şampiyonluklar kazandığı, ödüller aldığı, bilimde, sanatta, eğitimde, sanayide güçlü sayısız örnekler yarattığı başarılara ulaşması gurur vericidir. Atatürk Gençliği’ni büyütüp yetiştiren de onlardır.

Nice kahramanlık destanları yazan kadınların nesliyiz biz. 1. Meclis önünde Cumhuriyeti ilân edenlere 100. yılımızda selam duralım, sonsuza dek sahip çıkma andımızı içelim.

Cumhuriyetimizi sonsuza dek yaşatmak emek ister. Emeklerin en anlamlısı şimdi Ankara’ya gitmektir. Pazar günü o muhteşem güzelliğe yüreklerimizi, kendimizi katmaktır, sel olup çağlamak ve Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Atatürk’ün huzuruna gururla çıkmaktır.

Başkentimiz bizi bekliyor! Haydi, 29 Ekim’de Ankara’ya!