21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Haydi Türkçe dersine! Dilin varsa sen de varsın

Almanya’da Türkçe derslerine kayıtlar başladı. Eğitim ataşelikleri, dernekler ve çeşitli kuruluşlardan ‘Çocuğunuzu Türkçe derslerine kayıt ettirin’ çağrıları geldi. Ruhr Öğretmenler Derneği Başkanı Celal Aydemir Kimlik ve aidiyet duygusu oluşmasında Türkçe derslerinin büyük önemi olduğunu vurguladı

Haydi Türkçe dersine! Dilin varsa sen de varsın
MERAL AKKAYA

Gelecek eğitim öğretim yılında Türkçe dersi okumak isteyenlerin başvuruları başladı. Kayıt dönemi okullara göre değişiklik göstermekle birlikte yaklaşık olarak 1 ay sürecek. Derslere katılımın artması için Başkonsoloslukların Eğitim Ataşelikleri, çeşitli kurum ve kuruluşlar çalışma başlattı. Ruhr Öğretmenler Derneği de bu konuda çalışma yürütenlerden. Aydınlık Avrupa’nın sorularını yanıtlayan Dernek Başkanı Celal Aydemir Velilere ‘Çocuklarınızı Türkçe derslerine kayıt yaptırın’ çağrısında bulundu.

Haydi Türkçe dersine! Dilin varsa sen de varsın - Resim : 1
Celal Aydemir

TÜRK TOPLUMU DUYARLI DAVRANMALI

Türkçe derslerine başvuru süreci nasıl oluyor?

Almanya’daki okullarda şubattan itibaren ikinci yarıyıl başladı. Gelecek yıl Türkçe dersi almak isteyenlerin başvuruları başladı. Öğrenci kayıtlarına göre okullara öğretmen kadrosu açılıyor. İlkokullarda 15 öğrencinin, ortaokullarda 18 öğrencinin talebi ile ders açılıyor. Bu yüzden başvurular çok önem taşıyor. Zamanında kayıt yapılmaz ise öğretmen kadrosu verilmiyor. Okullara göre başvuru tarihleri değişiklik göstermekle birlikte şubat ayı içerisinde Türkçeyi seçmeli olarak almak isteyenlerin başvurularını yapması gerekir. Bu kayıtlar yapıldıktan sonra okul müdürleri Türkçe dersleri için yapılan kayıtları bakanlığa bildiriyorlar ve bakanlık öğrenci sayısına göre öğretmen kadroları açıyor.

Velilere ‘Çocuklarınızı Türkçe derslerine kayıt yaptırın’ çağrısında bulunuyoruz. Türk toplum duyarlı davranmalı. Bu konuda duyurular ve afişler hazırladık. Örneğin başvuru döneminde camilerde Cuma hutbelerinde Türkçenin önemi anlatılabilir. Çağrılar yapılabilir.

BAŞVURULARDA DÜŞÜŞ VAR

Başvurular açısından ne ön görüyorsunuz?

Türkçe derslerine başvurularda düşüş var. Türkçe dersinin en iyi yürütüldüğü eyalet Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti. Bizim bulunduğumuz eyalet için konuşursak 2 yıl önce ilkokullarda katılım % 48’idi. Ortaokullarda katılım aşağı yukarı %10, %12 arasındaydı. Ortaokula gelince sayıda müthiş bir düşüş oluyor. Geçen ders yılında maalesef genel katılım %18’e düştü.

Haydi Türkçe dersine! Dilin varsa sen de varsın - Resim : 2

DİL BİLMEYEN KİMLİK SORUNU YAŞIYOR

Bir çocuğun Türkçe dersini alması ona ne kazandırıyor?

Birincisi; aidiyet yaratıyor. Bir öğrenci eğer Türkçe bilmiyorsa nasıl Türk olacak? Ulusları birbirinden ayırt eden şey dildir.

İkincisi; ortak kimlik oluşturma. Çocuklar Almanya'da yaşıyorlar, Almancayı öğreniyorlar, ama bu çocukların adları, soyadları Türkçe. Belli bir yaşa gelince özellikle de 14 -15 yaşlarına geldiklerinde kimlik sorunu yaşıyorlar. Eğer dili bilmiyorlarsa; “ben nereye aitim? Ben ne Türkiye'ye aitim ne de Almanya’ya.” duygusuna kapılıyorlar. Çocuk İstenilmediğinin farkına varıyor. Evde okulda psikolojik sorunlar yaşıyorlar. Kendini hiçbir topluma ait göremiyor. Oysa Türkçeye sarılarak bunların üstesinden gelebilir.

DERSLERDE TÜRK DEVRİMİ ANLATILIYOR

Örneğin çocuk Alman tarih dersine giriyor. Dışlanıyor. Çünkü Alman tarih kitaplarında Türklerin barbar olduğu anlatılıyor. Türklerin soykırımcı olduğu anlatılıyor. Avrupa merkezci bir tarih öğretiliyor. Çocuk eve geldiğinde anne babasına diyor ki, “Ben Türk olduğumdan utanıyorum.” Bizim derslerimizde insan haklarını görüyor. Tarihine sahip çıkabilmesi için Türk tarihini, Cumhuriyet tarihini, Atatürk ilkelerini öğreniyor.

Türkçe derslerine katıldıklarında kadın erkek eşitliğini demokratik hakları öğreniyorlar. Aynı zamanda vatandaşlık haklarını, Türk devrimini öğreniyor. Almanya'daki Türkçe dersi kitaplarında Türk devrimi anlatılıyor. Atatürk devrimleri çok iyi bir şekilde anlatılır. Kadın erkek eşitliğinde Atatürk devrimlerine vurgu yapılır. Almanca derslerinde ise kadın erkek eşitliğinden bahsederken onu biyolojik olarak anlatmaya çalışıyor. Ya da ekonomik temelli açıklar.

Haydi Türkçe dersine! Dilin varsa sen de varsın - Resim : 3

AİDİYET DUYGUSU OLAN ÇOCUK HER ALANDA BAŞARILI OLUYOR

Kimliği oluşmayan çocuk ne sorunlar yaşıyor?

Kimliği olmayanlar boşlukta yaşıyor. Alman da olamıyorlar. Hiçbir yere ait değiller. Ama aidiyeti öğrendiğinde; ‘Ben Türküm. Alman kültürünü de Türk kültürünü de öğreniyorum” dediği zaman zenginlik kazanıyor. Kimliği olan aidiyet duygusu yaşayan çocuk her alanda başarılı oluyor.

Türkçe derslerine katılmayan, Türkçeyi bilmeyen çocuklarda davranış bozuklukları ortaya çıkıyor. İki toplum tarafından da kabul edilmeyen çocukta saldırganlık görülüyor. Türkçe derslerine katılan çocuklarda saygı gelişiyor.

ÖĞRENCİLER TÜRK EDEBİYATINI VE ŞİİRİNİ ÖĞRENİYOR

Derslere katılmalarının şöyle de yararı var. Okulda öğretilen dil bir defa evde konuşulan dil gibi değil. Yazı kurallarına göre ortak dil oluşturuluyor. Oysa evde öğretilen dil de yöresel ağızlar olabiliyor.

Bunun yanı sıra çocuklar edebiyatı, şiiri öğreniyor. Burada şunu gururla söyleyebilirim; Türkçe derslerine katılan çocuklar Aşık Veysel'i, Pir Sultan Abdal’ı, Yunus Emre'yi de öğreniyor.

Tabiki burada Alman eğitim sistemine de haksızlık etmeyelim. Birçok sıkıntı olsa da eğitim sistemi çocuğa ezberciliği dayatmıyor. Bu durum Türkçe derslerine de yansıyor. Öğrenci eleştirel bakmayı da öğreniyorlar ve yaratıcı yazma çok yaygın. Türkçe dersi bitirme sınavında öğrenci 25 sayfalık bir metin yazabiliyor.

Dört ataşelikten Türkçe seferberliği

Türkiye Cumhuriyeti Düsseldorf Başkonsolosu Ali İhsan İzbul ve Köln Başkonsolosu Turhan Kaya, dört eğitim ataşesi ile birlikte okullarda verilen Türkçe derslerine katılımı artırmaya yönelik bir basın toplantısı düzenledi.
Başkonsolos İzbul, İslamofobi ve ırkçılığa dikkati çekti. İzbul, “Eğitim, aslında yabancı düşmanlığının, İslamofobinin de en büyük çaresidir” dedi.

Haydi Türkçe dersine! Dilin varsa sen de varsın - Resim : 4

Köln Başkonsolosu Turhan Kaya’ya “Türk toplumunun Almanya’daki varlığının en önemli unsurlarından biri, dilin öğrenilmesi ve bir sonraki nesle aktarılmasıdır. Bu nedenle de velilerimize her sene aynı çağrıyı yapıyoruz: ‘Lütfen çocuklarınızı Türkçe derslerine kaydettirin!’” Eğitim Ataşeleri Muteber Gamze Bozgöz (Düsseldorf), Dr. Muhterem Dilbirliği (Köln), Sabri Yolcu (Essen), Ayşe Nazlı Söylet (Münster) de Türkçe derslerinin durumuyla ilgili bilgi verdiler.

İKİ DİLLİLİK ZENGİNLİKTİR

Dört ataşeliğin bir araya gelerek ‘Türkçe Seferberliği’ başlattıklarını belirten Ataşe Muteber Gamze Bozgöz, velilerden destek istedi: “Şubat ve mart aylarında okullarda 15 velinin Türkçe kayıt formlarını doldurması suretiyle Türkçe derslerinin açıldığını biliyoruz. Velilerimizden bu konuda maalesef yeterince destek göremiyoruz. Buradan bir çağrıda bulunuyoruz: Lütfen bizimle beraber Türkçe derslerine kayıt çalışmalarına katılın, özverili bir şekilde bize destek olun. İki dillilik zenginliktir.”

TÜRKÇE OKULDA ÖĞRENİLİR

Ataşe Ayşe Nazlı Söylet Türkçenin, doğru ve tüm zenginliğiyle konuşulabilmesi için mutlaka okulda öğrenilmesi gerektiğini söyledi. Ataşe Sabri Yolcu da ana dile sahip çıkılmasına vurgu yaptı: “Ana dilimiz, kimliğimizdir. Ana dilini doğru ve güzel bir şekilde konuşamayan kişiler başkalarına da katkı sağlayamaz. Tarihsel olaylar ve bilimsel araştırmalar göstermiştir ki, ana dilini kaybeden bir toplumun diğer değerlerini koruması çok zordur. Hatta daha da ötesi, dilini kaybeden bir milletin hafızasını, benliğini ve inancını kaybettiği bir gerçektir. Türkçemizin yaşatılması ve yaygınlaştırılması noktasında bilhassa ailelerimize, öğretmenlerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, basın mensuplarına önemli görevler düşüyor. Ana dilimize sahip çıkalım, çocuklarımızı Türkçe derslerine kaydettirelim.”
Ataşe Dr. Muhterem Dilbirliği de Kuzey Ren-Vestfalya (KRV) Eğitim Bakanlığı’yla yaptıkları toplantılarda ana dil dersleriyle ilgili sorunları ilettiklerini söyledi: “Buradan vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum: Okul çağındaki çocukların muhakkak Türkçe derslerine kayıt olması için okullarınızda girişimde bulunun, talepte bulunun. Eğer okulunuzda Türkçe dersi yoksa, yasa gereği ilkokullarda 15, onuncu sınıfa kadar ise 18 öğrenci velisinin imzası ile ders açılma zorunluluğu vardır.”

NASIL BAŞVURU YAPILIR?

Çocukların şubat ve mart aylarında Türkçe derslerine kayıt olmaları gerekiyor. Bunun için eğitim ataşelikleri sayfalarına girip menü kısmından Türkçe başlığına tıklayarak HSU kayıt formunu bulabilirsiniz.
DÜSSELDORF - https://dusseldorf.meb.gov.tr/
KÖLN - https://koln.meb.gov.tr/
ESSEN - https://essen.meb.gov.tr/
MÜNSTER - https://munster.meb.gov.tr/

Eğitim Türkçe Öğretmen Öğretmenlik öğrenci