23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hayvan var tesis yok! 'Üretici birliklerini güçlendirelim'

Doğu Anadolu Bölgesi’nin en önemli geçim kaynağı hayvancılık. Ama ne sütü ne eti işlemek için bugüne kadar yeterli yatırım yapılmamış. Yanlış politikalar nedeniyle gelir elde edemeyen ve süt hayvanlarını kesime gönderen çiftçi, çare arıyor. Kars Akyaka Ziraat Odası Başkanı, çözüm önerilerini anlattı

Hayvan var tesis yok! 'Üretici birliklerini güçlendirelim' Kars'ta hayvancılık... Süt fiyatları neden artıyor? Et fiyatları neden artıyor?

Zengin ve uçsuz bucaksız meralarıyla hayvancılığın en önemli merkezi Kars... En önemli merkez diye tanımladık bölgeyi ama bölge insanı aynı şeyi düşünmüyor. Hayvancılığı konuşmak için Kars-Akyaka Ziraat Odası Başkanı Engin Yıldırım’ı aradık. Bizden önce o bize “Süt, hayvancılık denildiği zaman neresi geliyor aklınıza?” diye sordu. “Doğu Anadolu…” yanıtını verince, “Hayır İzmir, Balıkesir, Çanakkale geliyor aklınıza. Doğu Anadolu, hayvancılık bölgesi ama verimli değil.” diyerek başladı konuşmaya.

Hayvan var tesis yok! 'Üretici birliklerini güçlendirelim' - Resim : 1

Neden verimli değil hayvancılık?

Bölgede hayvan sayısı yüksek ama gelirin de aynı oranda artmadığını görüyoruz. Gelire bakmak lazım. Gelir artmadığı ve vatandaş kazanamadığı için hayvancılık yapmıyor. Şu an piyasada hayvan satılmıyor. Süt hayvanları değerini bulamadığı için kesime gidiyor.

Maalesef Doğu Anadolu’da hayvancılık meralar nedeniyle cazip görünüyor ama ne Türkiye’nin et piyasasında ne de Türkiye’nin süt piyasasında Doğu Anadolu hâkim değil. Peynir işletmeleri hep Batı’da. Hiç Doğu’da yok ki. Sözde biz hayvancılık bölgesiyiz ama bizde tek bir fabrika tek bir tesis yok. Biz doğru besleme yöntemi, gelir getirici hayvan yetiştirme geleneğine aykırıyız. Meramız var ama eğitim anlamında destekleyici modellerin, insanların önüne konulması gerekir. Diyoruz ki bu modeli geliştirelim…

Bu konuda bir çalışmanız var mı?

Akyaka ve Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifini kurduk, Ankara’da da imzasını atıp yetki belgesini alacağız. Hayvancılık anlamında başarılı kooperatiflerimiz maalesef yok denecek kadar az. Biz bir kooperatifin hayvan ıslahının, hayvan genetiğinin geliştirilmesine yönelik bir proje başlattık. Bunu da önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacağız. Kooperatifin ilk yatırım hedefi de Kırşehir’de gebe düve merkezi kurmak olacak. Bu modelle aile işletmelerini geliştirmek istiyoruz.

YANLIŞ İTHALATLA ŞİRKETLER ZENGİN EDİLDİ

Geçtiğimiz yıl çok sayıda hayvan ithal edildi ama et fiyatlarında düşüş olmadı…

İthalat yapacaksanız iyi koordine edeceksiniz. Bir şirkete ithalat izni verip binlerce hayvan getirtip kamuya o eti sattırırsanız o kişiyi zengin eder, tarıma darbe vurusunuz. Bu yanlış. Siz aile işletmelerinde gençleri tarımda tutacak şekilde bir aileye 5 süt ineği verirseniz o işletme inekten 150 litre süt alıp günde 3 bin lira gelir elde eder. Bin lirasını masrafa düş, 2 bin lira kazanırsa o aile ayda 60 bin lira kazanır ve o vatandaş yerinde kalır. Batı’da gidip asgari ücretle o zaman niye çalışsın gençler…

Hayvan var tesis yok! 'Üretici birliklerini güçlendirelim' - Resim : 2

HAMMADDE UCUZLAMALI

Bölge için çözüm önerileriniz nedir?

Özellikle genetik ve tohumlama çalışmalarımızı, besi hayvanları üzerine ve süt hayvanları üzerine yapmamız lazım.

Beside yem kalitesi artırılmalı. Kimyasal yemi artık bırakmalıyız. Bunun yerine vatandaşa tarlasında karışık ekim, doğru ekim yaptırarak hayvan besi yeminin neredeyse tamamını üretmeliyiz. Vatandaş 3 kuruşa satıyor, 5 kuruşa yem alıyor. Bu sürdürülebilir değil. Vatandaşın tarlasındaki bitkisel ürünü yem sanayiye çevirecek şekilde doğru ve organik tarımla hammaddeyi ucuzlatmamız lazım.

ARACI SİSTEMLER KALKMALI

Tedarik zincirlerinde kesinlikle aracı sistemlerini, komisyoncu sistemlerini kaldırmamız gerekiyor. Vatandaş ürettiği ürününü, aracı kullanmadan kamu aracılığıyla hızlı bir şekilde batıya aktarmalı, aracılar mümkün mertebe azaltmalı. Aradaki zincire harcanan paranın önünü keserseniz bu paranın bir kısmı üretime destek olarak kalır. Tüketiciye de bu fiyat olarak yansır. Dolayısıyla 500 lira değil 400 olur et. Süt de de aynı şekilde…

Sürdürülebilir tarım için genç nüfusu, aile işletmelerini kazanca dayalı modellerle bitkisel ve hayvansal üretime yönlendirmemiz gerekiyor.

Kars kaşarı ve gravyeri için yatırım çağrısı

Hayvan var tesis yok! 'Üretici birliklerini güçlendirelim' - Resim : 3

Kars Valisi Ziya Polat, kentte marka değeri olan Kars kaşarı ve gravyerinin ihraç edilmesi gerektiğini bildirdi. Vali Polat, bir otelde düzenlenen "Türkiye Ortak Tarım Politikası Ağı 26 Bölgesel İzleme ve Değerlendirme Komitesi Toplantısı"nda, Kars'ın, Türkiye'nin en önemli tarım ve hayvancılık merkezi olduğunu söyledi. Yayla, mera ve hayvan sayısı bakımından şehrin Türkiye'de ilk sırada yer aldığını ifade eden Polat, "Tarım ve hayvancılığı yaparken hep söylüyoruz, üretmemiz lazım, üretim, üretim, üretim. Tabii üretmek belki de bu işin en kolayı. Üretilen maddenin iyi bir fiyata satılması lazım. Ürettiğimizin marka değerini yaratarak iyi fiyata satmamız lazım." dedi.

Hayvan var tesis yok! 'Üretici birliklerini güçlendirelim' - Resim : 4

5 YIL ŞARTI KALDIRILMALI

Kars kaşarının Türkiye'de bir marka olduğunu dile getiren Polat, şöyle devam etti: "Artık bizim dünyaya açılmamız lazım. Kars'ta marka değeri olan kaşarları ve gravyerleri üretip artık yurt dışına da satmamız gerektiğini düşünüyorum. Yurt dışına minimum üç katı fiyatına satarız. Bunun için de altyapı yatırımlarını, buna uygun fabrikaların, atölyelerin yapılması lazım. TKDK, Tarım ve Orman Bakanlığımız destek veriyor, fabrikalar açılıyor takip etmek lazım. 5 yıl şartının kaldırması gerektiğini düşünüyorum, ömür boyu olması lazım. Devlet, desteği veriyorsa ömür boyu da o yatırımın peşinden gitmesi lazım."

Sıcak süte destek istiyoruz

“Bakanlığın yeni destekleme modelinde süt havzasından çıkarıldık. Biz bölgenin süt havzasına yeniden alınmasını istiyoruz. Soğuk süte ilave destek var ama bizim buradaki tesis yetersizliğinden dolayı sıcak süte destek alamıyoruz. Sıcak süte ilave destek istiyoruz. Sıcak süt direk hayvandan alınan ve mandıracıya teslim ettiğimiz süt. Batıda süt toplanıyor, bir depoda muhafaza ediliyor ve sonra kullanılıyor. Bizde sistem şöyle oluyor. Süt direk üreticiden alınıyor, hemen hızlı bir şekilde mandıraya getirilip, işleniyor.

“Süt fiyatlarının serbest piyasada değil bir otorite tarafından belirlenmesini istiyoruz. Bu kanuni zorunluluk olmalı. Sütü alan sanayiciyle çiftçi arasındaki otokontrolün devlet tarafından sağlanmasını talep ediyoruz.”

Hayvancılık Kars