Hayvancılık süt fiyatıyla kurtulur
Hayvancılığın önünü süt fiyatı açıyor ya da kapatıyor. Üretici kazanırsa elindeki anaç hayvan, doğumlarla katlanarak çoğalıyor, tersi durumda da kesime gidiyor ki bu, fabrikayı kapatmak anlamına geliyor. Çözüm ise aile işletmelerini güçlendirmek
Süt üreticisi, maliyetin altında olan fiyatlar nedeniyle mağdur. Ulusal Süt Konseyi, çiğ sütün litre fiyatını 13,5 lira olarak ocak ayında açıklamıştı. Maliyet ise 16,85 liradan 17,46 liraya çıkmıştı. Bu duruma rağmen fiyat yerinde sayıyor. Üstelik sektörü ayakta tutan aile işletmelerinde ailenin emeği, bu maliyetin dışında tutuluyor. Tarım Bakanlığı ile Ulusal Süt Konseyince hesaplanarak açıklanması beklenen şubat ayı çiğ süt üretim maliyeti açıklanmadı. Maliyetin hesaplanamadığı konuşuluyor. Süt fiyatı, hayvancılığın ana damarı. Anaç hayvan ne kadar çoksa o kadar doğum olur, sayı da katlanarak artar. Her fırsatta çözüm olarak toplumun önüne getirilen ithalatın da önü böylece kesilir. En önemlisi de köylerden şehirlere göç önlenir ve oluşabilecek başka sorunlara ön alınır. Süt fiyatı, et fiyatından işsizliğe kadar birçok alanda etkili…
18 LİRA OLMALI
Konuyu Malatya Süt Üreticileri Birliği Başkanı Aziz Kurtoğlu ile konuştuk. Kurtoğlu, süt fiyatının en az 18 lira olması halinde köylerdeki aile işletmelerinin üretime devam edebileceğini vurgulayarak hayvancılığın çözümünü anlattı. Hayvancılıkta en önemli sorunun üretimsizlik olduğuna dikkat çeken Kurtoğlu, “Süt Konseyi hep piyasanın gerisinde kalıyor. Şu an konsey fiyatı, 13,5 lira. Aile işletmelerinde herkes çalışıyor ama onların emeği bu ücretlendirmenin dışında tutuluyor. Bu ülkede hayvancılığı, tarımı ayakta tutan da küçük aile işletmeleridir. Bugüne kadar küçük aile işletmeleri hep mağdur edildi. Litresi 13,5 liradan üretici zarar ediyor, bu böyle devam ederse damızlık hayvan yeniden kesime gidecek, kesime giden hayvanların yerine yenisini almak için ithalat yapılacak. Şu an sütün en az 18 lira olması lazım ki üretici hayvancılığı terk edip başka sektörlere gitmesin.” diye konuştu.
SOĞUK ZİNCİR BÜTÜN İLÇELERDE OLMALI
Malatya’da soğuk zincir eksikliğini hatırlatan Aziz Kurtoğlu, “bu sorun üretimi baltalıyor, bütün ilçelerimizde soğuk zincir yok, üretici sütünü satamıyor. Öyle olunca da mera hayvancılığı yapıyor. Hayvana doğru dürüst yem dahi vermiyor, 25 kilo süt alacağı hayvandan 3 kilo süt alıyor, verimi düşüyor. Hayvancılık yapılan bütün ilçelerde soğuk zincir kurulmalı.” diye konuştu.
ÜRETİMİN TEMELİ AİLE İŞLETMELERİ
Malatya Süt Üreticileri Birliği Başkanı Aziz Kurtoğlu, satış garantisi olması gerektiğini de belirterek üreticinin o zaman gönül rahatlığıyla bol bol üretim yapabileceğini söyledi. Kurtoğlu hayvancılığın temelini köylerdeki aile işletmelerinin oluşturduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
“Eğer ülke ekonomisinin düzelmesini istiyorsak muhakkak kırsaldaki insanlarımıza tarımla, hayvancılıkla ilgili çok büyük destekler verilmesi gerekiyor. Ekonomiyi kırsaldaki insanın tarım ve hayvancılıkta yapacağı üretim ayağa kaldırır. Şu anda kırsalda yaşayan en genç insan 50 yaşın üstünde, gençleri bu işin içerisine dahil edemiyoruz. Artık bizim yolları, kaldırımları söküp takmayı bırakmamız gerekiyor. Kalıcı işler yapmamız gerekiyor. Köylerde vatandaşın, üreticinin rahat yaşayabileceği, sosyal tesislerin olduğu, vatandaşın eğlenmek istediğinde eğlenebileceği yerlerin dahi oluşması gerekiyor. Köylerdeki okulların açılması gerekiyor, eğitimin de yerinde verilmesi lazım. Hayvan sayısında büyüme yok, hep geriliyor. Köylerden şehirlere göç var. Ekonomik sorunları köylerde çözmemiz gerekiyor. Gençleri bu işe çekebilmek için önünü görmesi gerekiyor.”
İTHALATLA OLMAZ
Kurtoğlu, sözlerini ithalat vurgusuyla noktaladı: “Ben bir üretici olarak ithalata tamamen karşıyım. Süt üreticisi kazanırsa, onların anaç hayvanlarının ve danalarının çoğalmasıyla hayvan sayısını artırabiliriz. Üretimi olmayan bir ülkenin geleceği de olamaz. Yem zamlanıyorsa süt fiyatı aynı yerde duruyorsa bu işi kimse yapmaz ve bir daha da yapacak kimseyi bulamazsın.”