Yandex
24 Nisan 2025 Perşembe
İstanbul 10°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hazine’nin nakit açığı rekor seviyeye ulaştı

2025 yılı için hedeflenen bütçe açığının yaklaşık yarısına, yalnızca yılın ilk üç ayında ulaşıldı. TEPAV, Hazine nakit açığının yüzde 58 artarak 901,6 milyar TL’ye yükseldiğini ve Hazine Finansman Programı'ndan yüzde 200 sapıldığını belirtti.

Hazine’nin nakit açığı rekor seviyeye ulaştı
EKONOMİ SERVİSİ

Hazine'nin 2025 yılı ilk çeyreği verileri, bütçe disiplininden uzaklaşıldığını ve mali dengelerin bozulduğunu ortaya koydu. 2024'ün aynı dönemine göre yüzde 58 oranında artan Hazine nakit açığı, 901,6 milyar TL’ye yükselerek yıl boyunca hedeflenen bütçe açığının neredeyse yarısına yalnızca üç ayda ulaşmış oldu. Nakit dengesi üzerinde en büyük baskıyı yaratan kalemlerin başında, faiz harcamaları geliyor. Faiz ve kur artışlarıyla birlikte bu gider kalemi programlananın oldukça üzerine çıktı. Nakit gelirlerdeki sınırlı artışa rağmen toplam harcamalarda süregelen yükseliş, dengenin hızla bozulmasına neden oldu. Hazine ve Maliye Bakanlığı, yılın ilk çeyreğinde bu bozulmayı dengelemek adına bazı harcamacı kuruluşlarla görüşmeler yürüttü. Mart ayında zaman zaman yalnızca vergi ve SGK prim ödemelerine öncelik verildi ve nakit bu doğrultuda serbest bırakıldı.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Program Danışmanı H. Hakan Yılmaz’a göre, bu önlemlerin yeterli olmaması, sosyal harcamaları da etkileyebilecek daha sert kesintilerin habercisi olabilir.

FİNANSMAN PROGRAMINDA SAPMA YÜZDE 200’E YAKLAŞTI

2024 yılı Aralık ayında açıklanan Hazine Finansman Programı'na göre yılın ilk çeyreğinde 308 milyar TL’lik toplam finansman planlanmıştı. Gerçekleşme ise programlanan tutarın yüzde 193 üzerine çıkarak 901 milyar TL’ye ulaştı. Net borçlanma ise 264 milyar TL olarak hedeflenmişken, yüzde 115,3’lük sapmayla 568 milyar TL olarak kayda geçti. Bu gelişmeler, hem borçlanma ihtiyacının hem de borçlanma maliyetlerinin ciddi biçimde yükseldiğini ortaya koyuyor. Sapmanın temel kaynağının iç değil, dış borçlanmadan gelmesi dikkat çekti.

DEPREM YÜKÜ, YATIRIMLAR, SGK AÇIKLARI

Nakit dengesindeki bozulmanın yalnızca geçici değil, yapısal bir karakter taşıdığı görülüyor. Aşağıdaki başlıklar, bu yapısal zorlukların başlıcaları: Deprem yükümlülükleri: 2024’ten devreden yükümlülüklerle birlikte GSYH’nin yüzde 1,9’una (yaklaşık 1,2 trilyon TL) ulaşan deprem ödenekleri, nakit üzerindeki baskıyı ciddi biçimde artırdı. Büyük altyapı yatırımları: Karayolları ve DSİ gibi kurumlardan kaynaklanan ve tahakkuka bağlanmamış yatırımlar, ödemelerde öngörülenin üzerinde yük getirdi. Faiz ve kur artışları: Borçlanma maliyetlerinin kontrol edilememesi, programlanan faiz giderlerini aştı. SGK ve KİT kaynaklı yükler: Görev zararları, sermaye transferleri ve cari transferlerdeki artış, Hazine’nin yükünü ağırlaştırdı.

HAZİNE MEVDUATLARI ERİMEYE BAŞLADI

Hazine’nin “kasa-banka” dengesinde de ciddi sapmalar yaşanıyor. Borçlanma dışı kaynaklarda öngörülenin çok üzerinde bir kullanım olması (Yüzde 654 sapma), Hazine tek hesabındaki mevduatları azaltmaya başladı. Bu da ilerleyen aylarda likidite baskısını daha da artırarak yeni borçlanma ihtiyacını tetikleyecek. Ekonomik literatürde "butcher-type cuts" olarak bilinen, yani daha doğrudan ve sert harcama kesintilerinin uygulamaya alınması da bir risk olarak görülüyor. Bu tür kesintiler, sosyal harcamaları, büyümeyi ve kamusal hizmetlerdeki verimliliği olumsuz etkileme potansiyeli taşıyor. Bu nedenle Hazine, Nisan ve sonrasında daha hedefli, seçici ve kaliteli mali tedbirler geliştirme zorunluluğu ile karşı karşıya. Uzmanlara göre, 2025 yılı içinde maliye politikasının sürdürülebilirliği; alınacak tedbirlerin niteliğine, kamu kurumlarının harcama kontrol kapasitelerine ve siyasi aktörlerin ekonomik programlara uyum sağlayabilme becerilerine bağlı olacak. Aksi halde, hem iç hem dış piyasada güven kaybı yaşanabilir ve Türkiye ekonomisi ciddi mali türbülanslarla karşı karşıya kalabilir.

Nakit açık Hazine ve Maliye Bakanlığı Faiz TEPAV Deprem
Yorumlar (6 yorum) Yorum yapmak için tıklayınız
Yükleniyor...