‘Hazır giyim 2 yıldır daralıyor’

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından düzenlenen İstanbul Hazır Giyim Konferansı kapılarını on yedinci kez açtı. İstanbul Hazır Giyim Konferansı’nın bu yılki teması Redefine, Realign, Refashion (Yeniden Tanımla, Hizalan, Şekillendir) olarak belirlendi.

16-17 Ekim tarihlerindeki etkinliğin ilk gününde sürdürülebilir, çevreye duyarlı bir yaklaşımla birlikte değişen tüketici taleplerinin üretime ve modaya etkisi, başta yapay zeka olmak üzere dijital teknolojiler, işletmelerin yeni yönetim şekilleri, tedarik zincirinde şeffaflık ve izlenebilirlik, dijital ürün pasaportu ile dünyadaki yeni yasal düzenlemeler ele alındı.

‘HER KRİZİN İÇİN FIRSATLAR SAKLI’

“Yalnızca bir konferans değil, sektörümüzün geleceğini şekillendirmek için bir aradayız.” diyen Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya şöyle konuştu:

“Bugün yaşadığımız zorluklar her zamankinden daha büyük. Savaşlar, iklim krizleri, toplumsal olaylarla dünya belirsizliklerle dolu bir süreçten geçiyor. Jeopolitik ve ekonomik krizler tedarik zincirlerinde aksamalara, üretimlerde belirsizliklere ve maliyetlerin artmasına yol açıyor. Tüm bunların neticesinde dünya hazır giyim ihracatı son iki yıldır bir daralma süreci içinde.

"Dünyaya paralel olarak Türkiye’de benzer süreçten geçiyor. Sermaye ve enerjimizde son derece sınırlı. Kaynaklarımızı daha doğru ve pozitif kullanmamız gereken dönemdeyiz. Daralma kalıcı mı, yoksa geçici mi olacak bunu söylemek henüz mümkün değil.

“Her krizin içinde fırsatlar da saklıdır. Bu krizler, kendimizi yeniden tanımlamamız ve iş yapış biçimlerimizi gözden geçirmemiz için bir çağrı niteliği taşıyor. Jeopolitik gelişmeler ve iklim krizinin tedariği nasıl etkilediğine yakından şahit oluyoruz. Özellikle Uzakdoğu’dan Avrupa’ya uzanan tedarik zincirinde ciddi aksamalar yaşanıyor. Yakından tedarik dolayısıyla Türkiye’nin önemi giderek artıyor.

STRATEJİK İŞBİRLİKLERİ ÇAĞRISI

“Türk Hazır Giyim Sanayicileri olarak yaşadığımız en büyük zorluk son dakika gelen siparişler. Mevcut kapasitelerimizi daha verimli kullanabilmek için alım gruplarıyla daha planlı çalışmamız gerekiyor. Birlikte yapacağımız doğru planlamalar verimliliğimizi ve rekabetçiliğimizi daha fazla artıracaktır.

"Sadece rekabet etmekle yetinmemeli artık benim değil bizim başarımız demeli ve birlikte stratejik işbirlikleri geliştirmeliyiz. İşbirlikleri sadece tedarik zincirinin dayanıklılığını artırmakla kalmayacak, İnovasyon ve sürdürülebilirlik alanlarında da güçlenmememizi sağlayacak.”

‘HAZIR GİYİM İHRACATININ YÜZDE 60’I AB’YE’

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, “32 yılda moda endüstrisi için dönüm noktası diyebileceğimiz gelişmelere tanıklık ettik.” ifadelerini kaydetti ve şöyle devam etti:

“Gümrük Birliği ilk devreye girdiğinde olumsuz etkileneceğimiz yönünde kaygılar vardı. Aksine çok güzel işbirliği ortamı gelişti. Kotaların kaldırılması da bizim için önemliydi. Hızlı moda ve Avrupa’ya yakınlığımızla o süreci de avantaja dönüştürmeyi bildik.

"Bugün yolculuğumuzun belki de en zor aşamasındayız. Yeni rotamız AB’nin 2050 hedefi. Sınavın adı yeşil mutabakat. Bu aşamayı yüz akıyla geçersek, önemli bir avantaj elde edeceğimizi söyleyebilirim. Çünkü Avrupa Birliği Türkiye için en büyük pazar.

"Toplam ihracatımızın yüzde 42’sini, hazır giyim ihracatımızında yüzde 60’ını, tekstil ihracatımızın ise yüzde 37’sini AB ülkelerine gerçekleştiriyoruz. AB’nin hazır giyimde 3’üncü, tekstilde ise 2’nci tedarikçisiyiz. Bu pazarda daha da güçlenebileceğimiz potansiyele sahibiz.”

TÜRKİYE’NİN POTANSİYELİ VAR

Dünyanın Önde Gelen Giyim Üreticilerinden EPIC Group'un güçlü ve sürdürülebilir büyüme vizyonunu anlatan Epic Group Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ranjan Mahtani, “Türkiye’nin teknoloji, sürdürülebilirlik, tekstil sektörü.. için tüm materyallere sahip. Türkiye’nin potansiyeli var.” dedi.

SANKO Tekstil Sürdürülebilirlik Müdürü Mutlu Toksöz ise, SANKO Tekstil’in tüketici ve ihtiyaçlara göre dönüşüm yolculuğunu, sürdürülebilirlik hedeflerini anlattı. Toksöz, “Bizim birleşmememiz gereken felsefe sadece doğayı kopyalamak. Böylelikle uzun süre dayanaklı tekstil ürünleri üretiriz.” dedi.