HDP, CHP ve İYİ Parti’nin çıkışlarından memnun: İktidar ortağı olacaklarmış

Erken seçim çağrıları ve ve Millet İttifakı'nın HDP'yi meşrulaştırma söylemlerinin ardından daha açık hamleler yapılmaya başlandı. Her fırsatta seçimi kazanacaklarını söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan sonra 'gizli ortak' HDP de iktidarda yer alacaklarını 'duyurdu'.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, önceki gün partisinin Ağrı'da düzenlenen “Demokratik Çözüm İçin Demokrasiye Çağrı” mitinginde yaptığı konuşmada, HDP'nin 'demokratik siyasete yön vereceğini' söyledi.

'Demokratik muhalefet' yaptıklarını dile getiren Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdilik demokratik muhalefet yürütüyoruz ama bu böyle devam etmeyecek, elbette ilerideki dönemlerde, süreçlerde demokratik iktidarın parçası olacağımıza bir kez daha Ağrı halkının huzurunda söz veriyoruz. Biz bu yolda büyük bedeller ödeyerek çıktık. Biz bu yola büyük emekler vererek çıktık. Kadınlar ayrı emek verip, ayrı bedeller ödedi. Annelerimiz ayrı bedeller ödedi. Halkımız ayrı emek verdi, ayrı bedeller ödedi. Bu ödediğimiz bedellerin ve bu verdiğimiz emeklerin elbette ki bir karşılığı olacaktır. İşte bunun karşılığı bir dahaki seçimlerde HDP bu ülkeyi yönetecek olan parti olacak, bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.”

'TUTUM BELGESİ YOL HARİTASI'

Yayınladıkları deklarasyonun kendileri için bir tutum belgesi olduğunu ve iyi bir karşılık bulduğunu söyleyen Buldan, şunları kaydetti: “Birçok kesimden bu tutum belgesinin Türkiye'nin yol haritası olduğuna dair mesajlar aldık. Çok önemli açıklamalar yapıldı. Şimdi bu deklarasyona elbette ki sahip çıkma zamanıdır. Türkiye'yi kurtaracak, düzlüğe çıkaracak, bütün krizlerin, kaosların önüne geçecek olan 11 maddeden oluşan bir tutum belgemizi yayınladık. Şimdi bu tutum belgesiyle kendisine insanım diyen, vicdanı olan tüm demokrat kesimlere, Türkiye'nin muhalefetine, Türkiye'deki kanaat önderlerine, sivil toplum örgütlerine, kadın hareketlerine, gençlere ve bütün kesimlere çağrımızdır; gelin hep birlikte el ele vererek, omuz omuza yürüyerek, bu tutum belgesini esas alarak Türkiye'nin demokrasiye, barışa ve özgürlüklere olan ihtiyacına karşılık bu tutum belgesine sahip çıkalım ve Türkiye'nin demokratikleşme yolundaki en önemli adımlardan birisini hep birlikte atalım."

Buldan, Türkiye'deki her kesime kapılarının açık olduğunu sözlerine ekledi.

'PAZARLIK DEĞİL DİYALOG'

HDP'nin diğer Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da dünkü grup konuşmasında benzer vurgular yaptı. HDP'nin, günü geldiğinde ülkenin yönetiminde en güçlü şekilde yerini alacağını ve o günlerin uzak olmadığını savunan Sancar, konuşmasını şöyle tamamladı: “Biz bunları söylediğimizde 'yok efendim şununla pazarlık niyeti mi var?' geçin bunları. O bizim işimiz değil. Biz, toplumsal diyalog ve müzakereyi esas almışız. Toplumun bütün kesimlerine seslenmeye çalışıyoruz. Çünkü gerilim ve çatışma siyaseti değil; müzakere ve mutabakat yöntemleriyle yürümek istiyoruz ve bize en uzak, belki bizden hiç hoşlanmayan, hatta nefret eden toplum kesimleri varsa onlarla da temas için elimizden gelen her şeyi yapacağız, konuşmak için elimizdeki bütün imkanları seferber edeceğiz. Türkiye toplumunun bütün kesimleriyle müzakere, diyalog bizim yöntemimizdir. Kin, nefret, çatışma, gerilim değil. Müzakere ve diyalog, mutabakat ve uzlaşmayla bu ülkenin temel sorunlarını çözmek için yolumuzda yürüyoruz. O nedenle yolumuz büyüyor, kervanımız büyüyerek yola devam ediyor. Biz, müzakereyi siyasi pazarlık olarak değil; toplumsal temas ve kapsamlı diyalog olarak anlıyoruz. Bütün toplum kesimleriyle köprüler inşa etmek istiyoruz.”