HDP kapatma davasında ilk inceleme bu hafta
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, HDP’nin kapatılması istemiyle açtığı davaya ilişkin ilk incelemesini bu hafta yapacak.
Anayasa Mahkemesi (AYM) heyeti, 31 martta yapacağı ilk incelemeyle iddianamenin kabul edilip edilmediğine karar verecek. İddianame kabul edilirse, ön savunma için HDP’ye gönderilecek. HDP’nin Yüksek Mahkeme’nin tanıdığı süre içinde ön savunmasını vermesi gerekiyor. Ancak HDP, bu sürenin uzatılması için başvuruda bulunabilecek. Ek süre talebini Anayasa Mahkemesi karara bağlayacak.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, ön savunmanın ardından, esas hakkındakini görüşünü sunacak. Bu görüş de HDP’ye gönderilecek. Daha sonra Başsavcı Şahin, AYM tarafından belirlenecek tarihlerde sözlü açıklama yapacak, ardından HDP yetkilileri de sözlü savunmasını verecek. Bütün sürecin ardından AYM Raportörü, davaya ilişkin bilgi ve belgeleri toplayıp esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gerekse davalı HDP, AYM’ye ek delil veya yazılı ek savunma sunabilecek.
KARAR İÇİN GÜN BELİRLENECEK
Raporun Anayasa Mahkemesi üyelerine dağıtılmasının ardından Başkan Zühtü Arslan, toplantı için bir gün belirleyecek. Üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak. HDP hakkındaki kapatma davasını 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak.
İDDİANAME: PKK’NIN SİYASİ KANADI
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in, HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde açtığı davanın 607 sayfalık iddianamesinde önemli deliller yer almıştı. İddianamede, HDP’nin, Anayasa ve yasalara göre kurulmuş olmasına rağmen terör örgütü PKK’ya bağlı, PKK’nın görüşleri ve talimatları doğrultusunda, PKK’nın siyasi kanadı şeklinde faaliyet gösterdiği ifade ediliyor. İddianamede Kobani olayları sırasında HDP’liler tarafından yapılan sokağa çıkma çağrılarına dikkat çekiliyor ve şu satırlara yer veriliyor: “Bu çağrılara partinin önde gelen isimleri de katılmışlardır. Bu çağrıların amacının güvenlik güçleri ile göstericileri karşı karşıya getirip iç savaş çıkartmak olduğu aşikardır. Şiddete yapılan bu çağrılarda görüldüğü gibi, terör örgütü PKK ve onun siyasi kanadı HDP, eşgüdüm içinde, aralarında yaptıkları işbölümüne göre hareket etmişlerdir.”
‘KAPATILMASI ZORUNLUDUR’
İddianamede, HDP’nin ısrarla geçmişteki kapatılan diğer bölücü partilerin yolundan gitmesinin, terör örgütü PKK-KCK ve elebaşının direktifleri ile faaliyetlerde bulunmasının, temelli kapatma yaptırımını meşru, orantılı ve zorunlu kıldığı belirtiliyor. Başsavcılığın iddianamesinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bölünmez bütünlüğü, toplumun huzur ve güvenliği için HDP’nin temelli kapatılmasının hukuksal zorunluluk olduğu kaydediliyor, partinin temelli kapatılması ve hazine yardımlarından tamamen yoksun bırakılması isteniyor.
HDP, AB’DEN YARDIM İSTEDİ
Halkların Demokratik Partisi Parti Meclisi (HDP PM), 28 Mart Pazar günü Ankara’da bulunan bir otelde toplandı. Toplantı öncesi açıklamalarda bulunan Eş Genel Başkan Mithat Sancar, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği’nin HDP kapatma davası konusunda sessiz kaldığını söyleyerek sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini belirtti. Sancar, şöyle konuştu:
‘MECBURSUNUZ’
“Bu kuruluşlar belli ilkelerle ortaya çıkmış örgütlenmelerdir. Türkiye'deki hukuksuzluğa, üyesi bir devletin adaletsizliğine, Avrupa Konseyi de Avrupa Birliği de sessiz kalırsa, seyirci kalırsa, kendi ilkelerini, kendi değerlerini çiğnemiş olur. Bizim uluslararası alana çağrımız da yardım çağrısı, imdat feryadı asla değildir. Çünkü bizim gücümüz halktır, kararlılığımızı haklılığımızdan alıyoruz. Eğer birilerine bir şey hatırlatıyorsak, bunun anlamı herkesin sorumluluğunu yerine getirme mecburiyetidir. Biz bu sorumluluğu hatırlatmaya devam edeceğiz. Haklılığımız ve halktan aldığımız destek bizim yolculuğumuzun en güçlü kaynağıdır.
“Son olarak şunu da belirteyim, bu kadar pespaye bir iddianameyi hukukçular hazırlamış olamaz. Bunu hazırlayanlar basit ve saçma siyasi bildiriler yazmaya alışmış olan kişilerdir. Dolayısıyla kapatma davası iddianamesi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı binasında hazırlanmış değildir. İktidarın Küçük ortağının genel merkezinde hazırlanmıştır, büyük ortağının sarayında son şekli verilmiştir.”