HDP'den açıklama: Gün ortak mücadeleyi büyütme günüdür
Altılı Masa'daki krizinin ardından partisinin MYK toplantısı sonrası konuşan Mithat Sancar, "Gün ortak mücadeleyi büyütme günüdür, HDP üzerine düşen sorumluluğun farkındadır ve bunu yerine getirecek kararlılığa sahiptir." ifadelerini kullandı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, olağanüstü toplanan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası basın toplantısı düzenledi.
Sancar, Altılı Masa'da Akşener'in açıklamasının ardından patlak veren 'adaylık' krizinin değerlendirdi.
"Hep birlikte kazanmak için birliği, beraberliği artırmak ve en geniş demokrasi ittifakı yaklaşımımız yönündeki politikalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz." diyen Sancar, "Demokratik cumhuriyete ulaşmak, mevcut iktidar güçleriyle veya onu ikame etmek isteyen restorasyon savunucularıyla değil, demokrasi, adalet ve özgürlük diyen milyonlarla buluşarak mümkündür. Tüm Türkiye halklarına da çağrımız budur" şeklinde konuştu.
Öte yandan Sancar, MYK toplantısı sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanlığı adaylığı için kendi adaylarını çıkarıp çıkarmayacakları yönündeki soruya da yanıt verdi.
Sancar, "Gün ortak mücadeleyi büyütme günüdür, HDP üzerine düşen sorumluluğun farkındadır ve bunu yerine getirecek kararlılığa sahiptir. Kimse umutsuzluk ve güvensizliğe kapılmasın" dedi.
HDP KENDİ ADAYINI ÇIKARACAK MI?
Sancar, "Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda nasıl bir yol izleyeceğimizi depremden önce açıklamıştık. Ancak depremin yarattığı sarsıntı ve büyük yıkım bizleri bu süreci yeniden değerlendirme kararına yöneltti." diye konuştu.
Sancar'ın açıklamasının satır başları şöyle:
Öncelikle şu gerçeği vurgulayalım ki, 6 Şubat Maraş merkezli ve on kentimiz ile milyonlarca insanımızı ağır bir şekilde etkileyen depremlerin sonuçları tüm sarsıcılığıyla devam etmektedir. Deprem bölgesinde yaşayan insanlarımızın gündelik temel ihtiyaçları hala tam olarak karşılanamamaktadır. Bu vesileyle bir kez daha tüm toplumu depremzedelerle uzun süreli dayanışmaya davet ediyoruz.
Parti olarak da dayanışmayı sürekli kılacak çalışmalarımıza devam ettiğimizi ve edeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz. Hem acıları paylaşmak hem de gelecekte yeni acılar yaşamamak için alınacak önlemlerin takipçisiyiz ve öznesiyiz. İktidarın yaşanan bu yıkımdaki asli sorumluluğunu asla unutmayacağız ve unutturmayacağız.
Türkiye halkları bu büyük felaketi ekonomik, siyasi ve toplumsal krizlerle iç içe yaşamaktadır. Bu çoklu kriz yaşanırken, sorumlu ve ilkesel siyasi anlayışımızın gereği olarak, bir taraftan depremlerin yaralarını sarmaya odaklandık. Ama eş zamanlı olarak seçim eksenli güncel siyasi gelişmelere dair yetkili kurullarımız da çalışmaya devam etti.
Türkiye siyasetinde son günlerde yaşanan gelişmeleri gözeterek çalışmaları sürdürmenin halkların demokratik ve ortak geleceğinin inşa edilmesinde hayati önemde olduğunun farkındayız. Kimsenin kuşkusu olmasın ki, HDP olarak alacağımız sorumlu kararlar, Türkiye halklarının demokrasi, eşitlik, adalet, özgürlük, barış hasretini ve ihtiyacını karşılamayı hedeflemektedir. 85 milyonun tamamına kazandıracak bir anlayışla davranıyoruz. Hep birlikte kazanmak için birliği, beraberliği arttırmak ve en geniş demokrasi ittifakı yaklaşımımız yönündeki politikalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.
'ÜÇÜNCÜ YOL MÜCADELEMİZİ BÜYÜTÜYORUZ'
Toplumsal uzlaşı, özgür siyaset ve evrensel insanlık değerlerini, demokrasi ve hukuk ilkelerini esas alarak ‘Üçüncü Yol’ mücadelemizi büyütüyoruz. İkinci yüzyılında Cumhuriyeti demokrasiyle buluşturup bütünleştirmenin yolu, baskı ve hukuksuzluklarla, ayak oyunları ve toplum mühendisliği ile siyaseti dizayn etme çabaları karşısında toplumsal barışı ve adaleti, demokratik siyaseti tavizsiz savunmaktır.
Yaklaşık 1,5 yıl önce, 27 Eylül 2021 tarihinde ilan ettiğimiz 11 maddelik Tutum Belgemizin temel yaklaşımı da buydu ve bizler bugün de aynı görüşlerin arkasındayız. O günkü görüşlerimiz bugün de Türkiye’de demokratik değişimin kapılarını açacak niteliktedir. Değişim umudunu büyütmek, geleceğe taşımak, başarıya kavuşturmak için çoğulcu demokratik bir sistemi hep birlikte inşa etme kararlılığındayız.
Ülkenin ve toplumun geleceği tekçi, otoriter, talancı, demokrasi ve hukuktan yoksun bugünkü baskıcı sistemin değiştirilmesi ile aydınlığa ulaşır. Şahısları, makam paylaşımlarını, siyasi ayak oyunlarını değil politik ilkeleri ve halka karşı sorumluluğu önceleyen her türlü gelecek tahayyülüne sahibiz ve demokratik siyaseti başarıya ulaştırma konusunda kararlıyız.
Türkiye’nin demokratik, özgür, refah ve barış içinde geleceğini inşa etmenin yolu çoğulcu siyaseti hâkim kılarak çoklu krizlere son vermektir. Demokratik Cumhuriyet’e ulaşmak, mevcut iktidar güçleriyle veya onu ikame etmek isteyen restorasyon savunucularıyla değil, demokrasi, adalet ve özgürlük diyen milyonlarla buluşarak mümkündür. Tüm Türkiye halklarına da çağrımız budur.
Çözüm bütün bu anlayışların buluştuğu, halkların, emekçilerin, kadınların, gençlerin, bütün ezilenlerin ve dışlananların, kimliklerin ve inançların ortak çıkarını esas alan Emek ve Özgürlük İttifakı’nın hedeflediği en geniş demokratik mücadele ve irade ortaklığındadır. Bu kapsamda tüm toplumsal ve siyasal muhalefeti umudu büyütmek için, demokrasi, adalet ve özgürlük hedefleri etrafında kenetlenmeye çağırıyoruz.
Bu ülke geçtiğimiz yüzyıl içinde gece yarısı operasyonları ile iktidarı kurtarma ve düzeni koruma manevralarını defalarca yaşamıştır. O nedenle halkların demokratik iradesine sahip çıkmak, katılımcı ve müzakereci bir demokrasi anlayışını geliştirmek büyük önem taşımaktadır. Türkiye halklarının gönlü rahat olsun, buradayız, hep birlikte değiştireceğiz; hep birlikte kazanacağız.