'HDP’den dolayı akrabalarımız eve almadı'

Beker 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy vermediğini, 28 Mayıs’ta ise Erdoğan'a oy verdiğini söyleyerek, "HDP-PKK'dan dolayı akrabalarımız bizi evlerine almadı. Bizi pazarlarda gezdirmediler HDP'den, PKK'dan dolayı." dedi. İYİ Parti'den istifa eden Ankara milletvekili Adnan Beker, TV 100'de katıldığı programda kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.

Beker, İYİ Parti'den neden istifa ettiğine ilişkin soruya, "2015 yılında, İYİ Parti kuruluşundan önce Meral Akşener'e destek vermiştim. 2019'da Mansur Yavaş'ı desteklemiştim. Temayülde en yüksek oyu alıp milletvekili adayı oldum. 16 Mayıs'ta ben, 'HDP'nin, PKK'nın desteklediği ittifak kazanamaz' demiştim. Bunu dedikten sonra özel kalem beni aradı bununla ilgili sıkıntı olduğunu düzeltmemi istedi. Genel başkanın talimatıyla aradı. Ben de sahada gördüğümü söylediğimi belirttim. Bunun üzerinden bir hafta geçti. Özel kalem tekrar beni arayıp, 'Ağabey sen AK Parti'ye mi geçiyorsun?' dedi. Daha mazbatayı almamıştım." cevabını verdi.

'ÜMİT DİKBAYIR'A YAPILAN İFTİRADIR'

"HDP’nin bu masanın ortasında olduğunu herkes gördü." diyen Beker şunları söyledi: "Zafer Partisi ile görüştüler. Ama millet bunu yemedi. Bu süreç devam ederken bize karşı bazı durumlar başladı. Para konuları başladı. Genel başkana gittim. 'Abla bu konulara girme' dedim. Bunun üzerine banka hesapları mevzusu girdi. Daha sonra milletvekillerinden para istenildi. TBMM'deyken Nebi Hatipoğlu, 'partinin parası var niye istiyorlar?' dedi. Ümit Dikbayır da, 'Ben bıraktığımda 130 milyon vardı' dedi. Bu genel başkana nasıl götürüldüyse olay Dikbayır'a kaldı. Daha sonra güya Ümit Dikbayır partide birisini taciz etmiş. Ümit Dikbayır ile ailece görüşürüm. Ben hanımının ağladığını gördüm. Ben de bu yaşananlar üzerine istifa ettim. Ümit Dikbayır'a yapılan iftiradır. Bunu Esma Bekar'ın yaptığına eminim."

'İMAMOĞLU ADAY OLSAYDI ONA DA OY VERMEZDİM’

Beker, 14 ve 28 Mayıs’taki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kime oy verdiğine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı: "Masa dağıldıktan sonra genel başkanın evine gittim. 'Abla gezdim. İnsanlar öyle mutlu ki biz bu masaya oturmayalım' dedim. Masaya oturmasaydık milletvekili sayımız 90'dı. Cumhurbaşkanlığı seçimini bilmem. Ama HDP/PKK olmasaydı insanlar Tayyip beye oy vermeyecekti. Ben 14 Mayıs'ta oy kullanmadım, 28 Mayıs’ta Erdoğan'a oy verdim. Siz Çankaya'yadaki, Bakırköy'deki seçmen gibi görmeyin Türkiye'yi. Bizi akrabalarımız evlerine almadı HDP'den dolayı. Bizi pazarlarda gezdirmediler HDP'den, PKK'dan dolayı. Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'nun yerine aday olsaydı ona da oy vermezdim bu söylediklerim nedeniyle."

'İFTİRALARI KONUŞAN KİŞİ AKŞENER'

Diğer yandan önceki gün bir TV 100'de bir programına konuk olan İYİ Parti Meclis Grup Başkanvekili Musavat Dervişoğlu, İYİ Parti'den ihraç edilen Ümit Dikbayır’a yöneltilen suçlamalara inanmadığını söyledi. Dervişoğlu, Dikbayır’ın iddialarını da “fevri bir çıkış” olarak değerlendirdi. Buna karşılık Dikbayır sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:

"Hiç şüphesiz Müsavat Başkan'ın da dediği gibi biz bir aile düsturuyla yol arkadaşlığı yaptık. Bilmukabele ailesi benim ailem gibidir. Ancak medyada, grup toplantılarında ve her fırsatta iftiraları kamuoyunun önünde konuşan kişi Sn. Meral Akşener'dir. Ben, partim ve teşkilatlarımın yıpranmaması için tam iki ay boyunca sabrettim. Şimdi soru şu: Bu iddiaların yalan olduğu ortaya çıktı ve Sn. Meral Akşener ne yaptı? Bu iftiraları atanlar ve uyduranlar hala aynı koltuklarda oturmaya devam ediyor mu? Eğer ki bu müfteriler görevlerine devam ediyorsa sonraki hedefleri İYİ Parti’nin hangi mensubu olacaktır? İftira ve çamur siyasetine karşı çıkmak için biz bu yola çıkmadık mı? Sn. Meral Akşener kendisinin maruz kaldığı iftiraların aynısının kendi çevresine atılmasına neden göz yumuyor veya atıyor? Sessiz kalmak, olmaktan korktuğumuz siyasi yapıya dönüşmenizi engelleyecek midir?"