HDP'nin kapatılmasına bir adım daha: İddianame oybirliğiyle kabul edildi

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, HDP’nin temelli kapatılmasına karar verilmesi ve banka hesaplarına tedbiren bloke konulması talebiyle hazırladığı iddianame, raportör ön incelemesinin ardından dün Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nda incelendi. Yaklaşık 1 saat süren toplantı sonrasında Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, yeniden hazırlanan iddianamenin kabulüne oy birliğiyle karar verdi. Anayasa Mahkemesi, Başsavcılığın HDP’nin hazine yardımlarının bulunduğu banka hesabına bloke konulması yönündeki tedbir talebini de bu aşamada reddetti.

HDP’DEN SAVUNMA ALINACAK

Bu aşamadan sonra iddianame ve ekleri HDP’ye gönderilerek, usul ve esasa ilişkin ön savunmaları alınacak. Ön savunmanın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, esas hakkındaki görüşünü sunacak. Daha sonra belirlenecek bir tarihte Başsavcı Şahin sözlü açıklama, HDP yetkilileri de sözlü savunma yapacak. Bütün bu sürecin ardından raportör esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Ardından AYM üyeleri belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak. HDP hakkındaki kapatma davasını 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak. Karar, toplantıya katılan üyelerin 3’te 2 oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10’unun oyuyla verilebilecek.

DEMOKRATİK ÖZERKLİK PERDESİ

Öte yandan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Anayasa Mahkemesi’nde açtığı davanın iddianamesinde önemli ayrıntılar yer aldı. İddianamede, 'HDP’nin demokratik özerklik stratejisini müzahir kitleye anlatabilmek adına Yerel Yönetimler Akademisi gibi adlar altında eğitimler verdiği, demokratik özerkliği, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi için masumane politik bir talep gibi anlatarak terör örgütünün illegal amaçlarına legal görünüm kazandırmaya çalıştığı' belirtildi.

‘MENSUPLARI BİZZAT EYLEMLERE KATILDI’

HDP’nin, PKK/KCK yayınlarında yer alan çağrılarını talimat olarak algılayarak benzer çağrılar yaptığı belirtilen iddianamede “PKK/KCK terör örgütüne karşı gerçekleştirilen operasyonlar nedeniyle, canlı kalkan eylemleri ve çeşitli kampanyalar adı altında müzahir kitleyi eylem, etkinlik, taşlı, molotoflu, havai fişekli saldırılara yönlendirdiği ve mensuplarının da eylemlere bizzat iştirak ettiği belirlenmiştir” ifadelerine yer verildi.

MAKAM ARAÇLARI

Terör örgütüne bir kısım katılımların HDP’nin organizesinde sağlandığı, milletvekili dokunulmazlığı kullanılarak makam araçlarıyla terör örgütüne ait silah, mühimmat, eleman aktarımı yapıldığı vurgulanan iddianamede şunlar kaydedildi: “Ölen örgüt mensuplarının cenaze ve taziyelerin organizasyonlarını yaptıkları ve katıldıkları, cenaze ve taziyelerde bu teröristlere yönelik övücü söylemlerde bulunarak onları kahramanlaştırdıkları, belediyelerin imkanlarını bu törenler için seferber ettikleri, operasyonlara katılan güvenlik korucularına yönelik tehditkar söylemlerde bulundukları anlaşılmıştır.”

SEÇİM ÇALIŞMALARINDA ÖRGÜTSEL MATERYALLER

HDP’nin, seçim çalışmalarında özellikle Doğu ve Güneydoğu illerinde PKK/KCK terör örgütüne ve liderine ait görsel ve materyalleri kullandıkları, terör örgütünün kırsal alanında faaliyet gösteren örgüt üst yönetimi ve mensuplarıyla görüşmeler yaptıkları bildirilen iddianamede şu ifadelere yer verildi: “PKK/KCK terör örgütü tarafından 2015 yılında uygulanan çukur, barikat, hendek olaylarında, HDP’li siyasiler ve yerel yönetimlerde görevli şahısların bizzat görev aldığı, yerel yönetimlere ait iş makinaları ve çeşitli araçların çukur, barikat, hendek oluşturmada kullanıldığı belirlenmiştir. Davalı parti, kendisine biçilen rol çerçevesinde sivil itaatsizlik eylemlerini (serhildanları) organize ederek, sahip olduğu kamusal siyasi imkan ve kabiliyetleri bu doğrultuda kullanmıştır.”

‘HDP YOĞUN ŞEKİLDE TERÖR FAALİYETLERİNİN İÇİNDE’

Anayasa Mahkemesi’nin ilk incelemesi sonrası iddianameyi kabul etmesinin ardından açıklamalarda bulunan Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Nusret Senem, “Olması gereken buydu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iddianameyi yeniden sunması sonrasında Anayasa Mahkemesi’nin bunu ikinci kez reddetmesi hukuken doğru bir değerlendirme olmazdı. İddianamenin 600 küsur sayfası HDP yöneticilerinin, milletvekillerinin, eş başkanlarının PKK terör örgütü bağlantılarına ilişkin soruşturmaları, davaları ve alınan kararlara ayrılmıştı. Anayasa Mahkemesi’nin kapatma davası iddianamesini kabul etmesi doğal bir süreç. HDP çok yoğun şekilde terör faaliyetlerinin içinde. HDP, Türkiye’nin bütün milli meselelerinde yabancı güçlerle birlikte” ifadelerini kullandı.