HDP’nin Kobani çağrısına Alevi önderlerinden yanıt: Mevzimiz Cumhuriyet ve Atatürk

HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu, Alevileri, 6-8 Ekim 2014'te HDP’nin iç savaş çağrısıyla halkı sokaklara döktüğü ve 37 yurttaşımızın hayatını kaybettiği olaylara ilişkin açılan ‘Kobani Davası’na sahip çıkmaya çağırdı. Kenanoğlu, Alevi kurumlarından bir haftayı ‘Kobani Haftası’ ilan etmelerini istedi. Çağrıya Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği (bugünkü AKD)Kurucu Başkanı, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Antalya Şubesi Kurucu Başkanı Hasan Karasoy ve Serçeşme Vakfı ve Ocakzadeler Meclisi Sözcüsü Ali Timurtaş Özmen, “Mevzimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti!..” sözleriyle yanıt verdi.

Merkezi Almanya’da bulunan, PKK/HDP’ye yakın Alevi kurumlarının bir kanalına çıkan Ali Kenanoğlu, Alevi kurumlarına şöyle seslendi: “IŞİD’in listesinde Alevi inanç kurumlarına yönelik saldırı planları olduğunu daha önce kamuoyunda konuşmuştuk. Kobani Davası’na Alevi kurumlarının ilgisizliğini ifade etmek isterim. Şöyle bir şeyi arzu ederim. Örneğin Alevi kurumlarının bir haftayı Kobani Haftası yapıp, 4 gün süren dava (duruşma) var, IŞİD’i lanetlemeleri, IŞİD’e karşı mücadele edenleri, IŞİD’i yenilgiye uğratanları desteklediği için ya da buna karşı protesto oluşturduğu için yargılanan insanlara destek olmalarını, davayı izlemek açısından yapmalarını beklerim. Çok anlamlı olur.”

‘HDP HER YOLU DENİYOR’

Alevi önderleri ise HDP’nin çağrısına karşılık “Yakamızı bırakın!” dedi.

Serçeşme Vakfı ve Ocakzadeler Meclisi Sözcüsü Ali Timurtaş Özmen şu açıklamayı yaptı:

“Bu tür açıklama yapanları gördükçe artık şundan eminim: Alevi toplumunu ve Alevi inanç önderlerini HDP anlayışının içine çekmek için bu sözler temcid pilavı gibi sistematik olarak gündemde tutuluyor. Bir yandan Alevi örgütlerinin söylemleri diğer yandan da HDP’li siyasetçilerin açıklamaları bu hedeflerine ulaşmak için her yolu denediklerini gösteriyor.

“Anlamaya çalıştığım ise böyle yapmakla asıl hedefledikleri ne? Türkiye çok zorlu günlerden geçerken içeriden de bizi ayrıştırmayı amaç edinen açıklamalar yapılması birliğimize ve dirliğimize zarar verebilir. Alevi toplumunun ve Alevi inanç önderlerinin mevzilendikleri alan ve duruşları bellidir: Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti!.. Artık Alevilerin yakasını bırakın.”

"KURUMLARIN İÇİNE SIZAN ENSTRÜMANLAR ALEVİLERİ TEMSİL EDEMEZ"

Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği (bugünkü AKD)Kurucu Başkanı, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Antalya Şubesi Kurucu Başkanı Hasan Karasoy:

"Alevi Bektaşi toplumu, felsefesiyle, duruşuyla, üretkenliği ile tarih boyunca haksızlığa zulme direnmiş, mazlumun ezilenin ve üretenlerin yanında yer almıştır.
Bu yönleriyle emperyalizmin projeleri için hedef haline de getirilmiştir.

Maraş’ta,Çorum’da, Sivas’ta olduğu gibi Süper Nato ve ABD emperyalizminin maşaları tarafından katliamlara uğramıştır.

Türkiye’yi iç savaşa sürüklemek isteyen, Alevi sünni çatışması hedefleyen projelerin tutmadığını gören emperyalizm ve işbirlikçileri, Alevi Bektaşi toplumunu Mustafa Kemal Atatürk ve tam bağımsızlık çizgisinden koparmak için kurumlara yönelik farklı hamlelere girişti. Bu hamleler şunlardı:
Avrupa Alevi kurumlarında başlanarak, Atatürk resimlerinin kaldırılma girişimleri, Ali’siz Alevilik tartışmalarının alevlendirilmesi, 7 Ulu ozanın tartışmaya açılması, 40’lar ceminin inkarı, Aleviliğin İslam içi, İslam dışı diye ayrıştırılması gibi temel inanç değerlerine yönelik saldırılar. Aleviliğin ve Bektaliğin farklı fraksiyonlar olarak ayrıştırılmaya çalışılması (Bektaşiliğin saray ideolojisi olarak tanımlanması) Bazı Avrupa ülkelerinde Aleviliğe ayrı bir din satüsü verilmesi"

HDP’NİN ALEVİ KURUMLARINI ELE GEÇİRME FAALİYETLERİNİN HIZLANDIRILMASI

"Özellikle HDP’nin Alevi kurumlarını ele geçirmek üzere yürüttüğü etkin çalışmaları dikkatle izliyoruz. Bazı şube başkanlarının HDP’nin bölücü ideolojisini yaymak üzere görev aldıkları, kurumları adeta parti binası olarak kullandıkları gözden kaçmıyor.
Genellikle HDP milletvekillerinin katıldıkları konferanslarda ‘ezilen kürtler ve ezilen aleviler birleşmelidir’söylemleri üzerinden propaganda çalışmaları yürütülülüyor. Kobani meselesi de işte bu faaliyetlerin uzantısıdır.
Oysa FETÖ- PKK ittifakının baş kahramanları; alevi katliamcısı İdris-i Bitlisi, Alevilerin kestiği yenmez fetvaları veren İngiliz ajanı Şeyh Said, FETÖ’nun hocası Said-i Nursi aynı HDP’nin yol önderi ilan ettiği isimlerdir. Kobani meselesi FETÖ-PKK işbirliğinin yeni hamlesidir.

Alevi toplumunda, köylerinde, Alevi inanç ve felsefesinde bu projelerin bir karşılığı olamaz. Cumhuriyet kurulduğundan beri evlerinin baş köşesine Hz.Ali ve Atatürk’ü koymuşlardır. Aleviler emperyalizmin toplumsal barışı sarsan provokasyonlarında, katliamlarında, projelerinde kullanılamamışlardır. Kurumların içerisine sızan enstrumanlar ise Alevileri temsil edemez. Alevi toplumu da onları içlerinde barındırmaz. Alevi Bektaşi toplumu, emperyalizmin tüm bu ayrıştırma ve kendi topraklarına yabancılaştırma projelerine karşı öz varlığını koruyacak,

Pir Sultan Abdalların, Şeyh Bedrettinlerin, Hünkar Pirlerin, Mustafa Kemallerin zulme karşı direnme ve mücadele çizgisinde yeniden birleşecektir."