Filistinli anneler kahramanca savaşıyor
İsrail'in saldırıları, özellikle kadınları ve çocukları hedef alarak büyük acılara yol açıyor. Gazze'deki kadınlar, temel ihtiyaçlardan yoksun şekilde yaşam mücadelesi verirken, İsrail askerlerinin şiddetine maruz kalıyor
Batı Şeria ve Gazze’de kadınlar, her gün İsrail işgalinin yarattığı büyük zorluklarla karşı karşıya. İsrail'in saldırıları, özellikle kadınları ve çocukları hedef alıyor ve büyük acılara yol açıyor. Gazze'deki kadınlar, temel ihtiyaçlardan yoksun şekilde yaşam mücadelesi verirken, aynı zamanda İsrail askerlerinin şiddetine maruz kalıyor.
Filistin'in sancısı gün geçtikçe ağırlaşıyor ve dünya bu sancılı günlerde ağır sorumluluk taşıyor. Türkiye' de yaşayan Filistinliler de Vatanların da süren bu vahşete bulundukları yerden tepki gösteriyor. Antalya Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü son sınıf öğrencisi Filistinli Hebah Yousef, Filistin' i ve yaşadığı duyguları Bindallı’yla paylaştı.
Akrabalarının ve arkadaşlarının ne durumda olduklarını anlatan Hebah Yousef, baskıların git gide arttığını belirtiyor:
"Akrabalarım Batı Şeria’ da kalıyor. Oradan, maalesef iletişim hatları sürekli kesildiği için zor haber alabiliyoruz. Filistin’e sürekli baskınlar yapılıyor. İşgal Filistin’in her yerinde ve herkesi kısıtlamaya çalışıyor. Gazzeli olan arkadaşlarım ailelerinden ve arkadaşlarından bazen hiç haber alamıyor. Nasıl ve nerede olduklarına dair bilgilere ulaşmıyorlar. Ailesi Gazze’ nin kuzey tarafında kalanlar var, onların durumu daha kötü maalesef. Ancak Arap televizyonlarından bilgi alabiliyorlar.”
KARARLI VE CESUR DURUŞ
Hebah Yousef, bu zulmün bir an önce son bulmasını istedi ve dünyaya çağrı yaptı:
“Filistinli kadınlar ve anneler en önde kahramanca savaşıyor. Filistin bir yandan çocuklarını şehit verirken anneler gözyaşlarını silecek vakit bulamıyor. Hiç şüphesiz ki Filistin’de, özellikle Gazze' de koşullar çok zor. Önceden de zordu. Biz hep işgal altındaydık. Gittikçe zorlaşıyor. İnsana yakışır yaşama yer kalmadı.
"Toplum kapatılmış. Hâlâ, dünyanın gözü önünde yıllardır devam eden bir zulüm var. Amerika' da, üniversitelerde yapılan eylemler sonrasında öğrencilere ve öğretmenlerine karşı linç artmış. Filistinlilerin sesi onlara ulaştı, o sese karşılık verdiler. ABD ve İsrail karşıtı bilinç ortak bir mücadele başlattı. Ancak bu mücadele içinde bir şeyler değişebilir. Dünyaya sesimiz gidiyor diye bizler çok gururluyuz, umutluyuz. Filistin’i zafere götürecek adımlar atıldı. Dünyanın başının belası Amerika ve İsrail kaybetmeye mahkumdur. Emperyalizm ve siyonizm Filistin’de ve bölgemizde yenilecek.”
‘AYNI DİLİ KONUŞUYORUZ’
Hebah, Türkiye’ de yaşamanın ve öğrenim görmenin öğretici olduğunu da ekleyerek şunları söyledi: "Antalya, her öğrenci için rahat ve toplumsal hoşgörüye açık bir yer. Herhangi bir sorunla karşılamadık. Hazırlık sınıfıyla başladım. Türkçeyi öğrendim. Toplumla doğrudan temas kurmak, arkadaş edinmek ve dil öğrenmek için çok önemli bir şeydi. Çok pratik yapıp konuşur hale geldim.
Türkiye’ nin kültürü, yemekleri bize çok yakın. Bize yakın olduğu için de benim için oldukça kolay oldu. Osmanlı’ya dayanan tarihi ortaklığımız var. Filistin’de Osmanlı döneminden kalan kelimeler var. Bu kelimeleri dedelerimde kullanıyor. Çok güzel bir duygu. Türkçe öğrendikten sonra o kelimeleri daha iyi anladım."