Hedef: 30 Kasım’a kadar 5 milyon TL
Görev Vakfı’nın milli medyayı güçlendirmek için başlattığı bağış kampanyası ‘Umuda Ortak Ol Özel Yayını’nda konuşuldu. Kampanyada gelinen aşama ve milli medyanın Türk milleti için önemine dikkat çekildi. 30 Kasım’a kadar 5 milyon TL hedefi konuldu
Görev Vakfı’nın Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal’ın kaliteli görüntü, güçlü altyapı, etkili içerikler ve yaygınlığını artırmak için başlattığı ‘Umuda ortak ol’ kampanyası devam ediyor. Önceki gün kampanyada gelinen son durumu, yeni hedefleri ve kampanyanın önemini Türk milletine duyurma amacıyla Ulusal Kanal ekranlarında 'Umuda Ortak Ol Özel Yayını' yapıldı.
Yayında Görev Vakfı Başkanı Erkan Önsel, Ulusal Strateji Merkezi Başkanı Şule Perinçek, Vatan Partisi Öncü Gençlik Başkanı Samet Kunt, Aydınlık Gazetesi Genel Müdürü Osman Erbil ve Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Türkkan kampanyanın önemine ilişkin açıklamalar yaptı. Ülkemizin içinde bulunduğu son gelişmeler değerlendirilerek Türkiye’nin artık ‘umudun ötesine geçtiği’ saptandı. Ulusal Kanal ve Aydınlık’ın Türkiye’nin önündeki zorluklarla mücadeledeki önemine değinildi. Ulusal Kanal ve Aydınlık’ın bu zorluklarla göğüs göğüse mücadele ettiği örnekleriyle anlatıldı. Milli medyanın güçlendirilmesi için vatanseverlerden 30 Kasım’a kadar 5 milyon TL istendi. Olanakları seferber etme çağrısı yapıldı.
‘UMUT MİLLETİN ELİNDE’
Görev Vakfı Başkanı Erkan Önsel kampanyaya ilişkin şu düşüncelerini paylaştı: “Daha birkaç gün önce, Türkiye'nin bölünmesiyle ilgili Amerika'nın emrindeki partinin kapatılmasıyla ilgili Yargıtay ayağa kalktı. Yargıtay, Anayasa Mahkemesi’ne ‘Sizler suçlusunuz. Bu suçun cezasını çekeceksiniz’ dedi. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş bir olay. Başka bir gelişme. Türkiye hükümeti İsveç’in NATO'ya alınmasıyla ilgili meclise protokoller gönderirken, Deniz Kuvvetleri ayağa kalkarak ‘Biz Karadeniz'de NATO istemiyoruz. Kendi sorunlarımızı kendimiz çözeriz’ diye ilan ediyor. Bu ne demektir? Bu artık Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisindeki millici kuvvetlerin ayağa kalktığını gösteriyor. O Amerikan hegemonyasına, Amerikan tehdidine karşı devletimizin kurumları da isyan etmeye başladı. İşte onun için umudun ötesindeyiz. Umut milletin elinde. Bu süreç Amerikan emperyalizmiyle göğüs göğüse bir mücadele süreci.”
‘BİRLİKTE YAPMA ÇAĞRISI’
“Ulusal Kanalımız ve Aydınlık’ımız şimdi her zamankinden daha fazla mücadelenin gerektiği donanıma ve insan gücüne ihtiyaç duyuyor. Yaptığımız işler büyümüştür. Dünya ve Türkiye çapında işleri yapıyoruz. Bu işleri Türkiye'miz başta olmak üzere bütün dünya çapındaki antiemperyalist kuvvetlerin birleşmesi için yapıyoruz. Desteğin ötesine geçtik. Kampanyamız umudu ortak ol çağrısıdır. Çözüme ortak ol çağrısıdır. Bu, bir destek çağrısı değildir. Birlikte yapma çağrısıdır. Tıpkı Kurtuluş Savaşı günlerinde yaptığımız gibi, Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı gibi, arkadaşlarının yaptığı gibi yaparsak zafere ulaşırız.
‘MÜCADELEYE HAZIRLAMAK İÇİN BAŞARACAĞIZ’
“Bizi izleyen değerli Ulusal Kanal’ın vatansever insanları, başta sizler olmak üzere onu işçisinden, çiftçisinden, esnafından, zanaatkârından, milli sanayici ve tüccarına kadar bütün milleti harekete geçirmek, milli demokratik devrimizin medya organları olan Ulusal Kanal’ımızı ve Aydınlık’ımızı bu büyük mücadeleye hazırlamak için başaracağız.
‘OMUZ VERELİM’
“Bizi izleyen bütün yurttaşlarımızı, bu işin içerisinde birlikte yer almaya davet ediyorum. Her şeyimizle, malımızla mülkümüzde bağışlarımızla bu mücadeleye omuz verelim. 30 Kasım'a kadar 5 milyon TL’ye ihtiyaç var. Bu acil durumu bir görev olarak bütün yurttaşlarımıza, öncülerimize iletiyoruz.”
‘YÜKLERİMİZDEN KURTULUP GÜZELLİKLERE KOŞACAĞIZ’
Ulusal Strateji Merkezi (USMER) Başkanı Şule Perinçek de Yaser Arafat ile yaptığı röportaj sonrası bir söz verdiğini ve o sözü yerine getirmek üzere görev başında olduğu aktararak kampanyaya destek çağrısı yaptı:
“Yaser Arafat ile röportaj yapmaya gittiğimizde, Nablus’ta bir miting yapıldı. 1 milyon insan Filistin'e özgürlük sloganları atıyor. O dönem bu kadar güçlü bir insan, niye bizim hükümetimizden destek istiyor diye düşündüm. Hükûmetin başında Tansu Çiller vardı. Sonra fark ettim ki hakikaten Türkiye ağırlığını koyarsa bölgenin lider ülkesi olur. Biz de o zaman bu görevi üzerime aldık. Söz veriyorum bu meseleyi halledeceğiz dedim. “O sözü yerine getirmek üzere hala görev başındayız. Yani o Ulusal Kanal görev başında. Aydınlık gazetesi görev başında. Oradaki insanların hayatlarıyla ilgili yüreğimiz birlikte çarpıyor. Acılarını da sevinçlerini de birlikte göğüsleyeceğiz.
“O heyecanı izleyicilerimiz de bizimle paylaşıyorlar. Gelen bağışlardan biliyorum. Güzelliklere koşacağız. Onun için ağırlıklardan bir an önce kurtulalım. Nasıl olsa koşarken kurtulduğumuzu ağırlığımızı vardığımızı yerde paylaşacağız. İleride çok daha güzelleri yaşayacağız. Birlikte o mutluluğu paylaşmak üzere koşuya çağırıyoruz.”
‘OLANAKLARI SEFERBER ETMEKLE MÜMKÜN’
Aydınlık Gazetesi Genel Müdürü Osman Erbil de yaptığı konuşmada şu ifadeleri kaydetti:
“Güçlü Aydınlık ve güçlü Ulusal Kanal olmazsa üniversitelerin bütün hepsinde FETÖ’cüler, kriptolar cirit atar ve kimsenin de ruhu duymaz. Bunu yapabilmemiz için bütün üniversite kadrolarında onları söküp atabilmemiz için de işte bizim bu imkanlara sahip olmamız gerekiyor. İşte bir örnek Şırnak Üniversitesi’ndeki Bedirhan Önem. Aydınlık olarak yazmamış olsaydık, Ulusal Kanal olarak göstermemiş olsaydık, Vatan Partisi açıklama yapmamış olsaydı Bedirhan Önem hala akademi kadrosundaydı. Peki Bedirhan Önem gibi kaç tane isim var akademide bir düşünün…
“Herkese buradan bu iradeyi bu umuda ortak olma iradesini güçlendirme çağrısını yapıyoruz. Hep birlikte yapalım. Büyük işler başarmak, milletin olanaklarının seferber etmekle mümkündür ve bu yüzden milletimize, öncülerimize bu daveti, bu çağrıyı yapıyoruz. Kasım sonuna kadar 5 milyon TL hedefimiz var. Nakdi katkılarla bunları başaralım.”
GENÇLİĞİN MİNİBÜSÜ ULUSAL KANAL'DA
Vatan Partisi Öncü Gençlik Genel Başkanı Samet Kunt kampanyanın önemine ilişkin yaptığı konuşmanın ardında Öncü Gençlik’in büyük eylemlere gitmek için aldıkları otobüsü Umuda Ortak Ol kampanyasına bağışladılarını açıkladı. Kunt konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Vatan Partisi Öncü Gençlik’in, Türk gençliğinin en önemli görevi Görev Vakfı’nın kampanyasına, umuduna ortak olmaktır. Dün Yükseköğretim Kurulu önünde eylem yaptık, Ulusal Kanal ve Aydınlık dışında Vatan Partisi'nin gündeme getirdiği Şırnak Üniversitesindeki FETÖ yapılanmasını kim baştan sona Türkiye'ye duyurdu? Antony Blinken’ı protesto ettik kim o eylemi baştan sona kadar polis engellemesine rağmen gösterdi? İncirlik'teki Kürecik'teki eylemlerimizde 29 Ekim'de 100 bin kişiyi Anıtkabir'e yürütürken, en zor koşullarda kim yanımızdaydı? Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi. O yüzden Ulusal Kanal ve Aydınlık güçlendirilmelidir ve Türkiye'nin en önemli medya grubudur.
‘BUNUNLA SINIRLI KALMAYACAK’
“Vatan Partisi Öncü Gençlik üyeleri de bu kampanyayı en başta omuzladı. Daha önceki kampanyalarımızda olduğu gibi burslarımızı, harçlıklarımızı, ailelerimizden gelen harçlıkları hatta bazı arkadaşlarımız günübirlik çalışarak kazandıkları paraları biriktirdiler ve Ulusal Kanal’a destek olmak için bizlere getiriyorlar. Tabii bizim desteğimiz bununla sınırlı değil. Biz Vatan Partisi Öncü Gençlik olarak kalabalık toplantılara gitmek için zamanında bir araba almıştık. O arabayı da canlı yayın aracı olarak kullanması için Ulusal Kanal’a verme kararı aldık. Tabii ki desteğimiz bununla da sınırlı kalmayacak. Harçlıklarımızı, burslarımızı toplayarak desteğimizi vermeye devam edeceğiz. Ulusal Kanal’ın ne kadar çok canlı yayın aracı olursa, ne kadar çok kamerası olursa, ne kadar çok mikrofonu olursa, ne kadar çok muhabiri olursa, o kadar Türk milleti bu tür faaliyetlerden haberdar olur.”
FETÖ’YLE MÜCADELENİN KARARGAHI
Ulusal Kanal Genel Müdürü Adnan Türkkan vatandaşları şu ifadelerle göreve çağırdı:
“Programın en önemli manşetini hepimizin göz bebeği, bizim de yetiştiğimiz Öncü Gençlik attı. ‘Biz Öncü Gençlik’in ihtiyaçları için kendi aramızda biriktiğimiz harçlıklarımızla aldığımız minibüsümüzü Ulusal Kanal’a armağan ediyoruz’ dedi. Mücadeleye büyük bir silahla geldiler. Şimdi biz bu minibüsü bir canlı yayın arabasına dönüştüreceğiz. İçine kameralar alacağız, bilgisayar koyacağız, yayın cihazları koyacağız. Öncü Gençlik’imiz o katil İsrail'le ve katil Amerika'nın yetkilileri geldiğinde protesto ederken hiçbir saniyesi eksilmeden izleyiciye ulaştıracağız. O yüzden herkesi bir kez daha göreve davet ediyoruz. “Güçlü Ulusal Kanal, güçlü Aydınlık Türkiye'mizin Asya'ya yönelişinin, FETÖ ile mücadelesinin karargahıdır. Milletimizin, emekçimizin, üreticimizin baş tacı olduğu günlere kadar, İncirlik'in kapısına kilit vurulduğu günlere kadar, siyonist İsrail rejiminin gözü kulağı olan Kürecik'in tamamen milletimizin emrinde olduğu ana kadar görev başında olacağız.”
