Hekimime soruyorum! Beyin dokusu hasarı: Hemipleji
Hemipleji, vücudun sağ ya da sol olmak üzere bir yarımını etkileyen ve kasları zayıf bırakan bir felç türüdür.
Gebelik sırasında oluşan bazı komplikasyonların etkisiyle doğmasal olarak şekillenebileceği gibi, sinir sistemini etkileyen enfeksiyon, skleroz, diyabet vb olayların sonucunda yaşamın herhangi bir döneminde edinsel olarak da ortaya çıkabilir.
Beyin dokusundaki damarlardan bir veya birkaçının tıkanması veya yırtılması sonucunda görülen beyin hasarı, serebrovasküler olay (SVO) olarak adlandırılır. Yaygın kullanımda inme olarak bilinen bu durumun sağlık üzerindeki etkileri, beynin hasar gören bölgesine göre değişiklik gösterir. Bazı durumlarda inme sonrası nörolojik kayıp 24 saati aşmadan tamamıyla ortadan kalkarken, bazı tablolar ömür boyu süren kas ve sinir hücresi kaybına yol açabilir. Erişkin bireylerde fonksiyon kaybına neden olan hastalıklar arasında ilk sırada yer alan inme, aynı zamanda ölümle sonuçlanan hastalıklar arasında kardiyovasküler ve kanser hastalıklarından sonra üçüncü sıradadır. Beyin dokusu hasarı ile ilişkili hastalıklar sonrasında en sık görülen sağlık problemlerinden biri hemiplejidir ve uzun süreli fonksiyon kayıpları büyük oranda bu tablo ile birlikte gelişir.
SAĞ VEYA SOL FARK ETMEZ
Beyin dokusunu besleyen damarlardan birinin tıkanması ya da yırtılması sonucunda veya beyin dokusuna baskı yapan bir tümör nedeniyle vücudun sağ veya sol tarafındaki sinir ve kas hücrelerinde fonksiyonel bozukluk ortaya çıkar.
Tümör veya apse gibi lezyonların beyin dokusuna yaptığı bası nedeniyle oluşan hemipleji tabloları çok daha yavaş ilerler ve zor fark edilebilir. Öncelikle beynin etkilenen bölümü tarafından yönetilen kasların herhangi bir yerinde hafif düzeyde kuvvet kaybı görülür. Zamanla artış gösteren bu kuvvetsizlik durumu ilerleyerek vücudun bir yarısını etki altına alır.
ÇOĞU İNME KAYNAKLI
Hemiplejilerin en büyük bölümü inme kaynaklı olarak gelişen rahatsızlıklardır. Dolayısıyla inmeye neden olan durumlar aynı zamanda hemipleji nedenleri olarak sayılabilir. Kişide serebrovasküler olay (SVO) riskini artıran ve hemiplejiye neden durumlar başlıca şunlardır:
HİPERTANSİYON: Kronik tansiyon hastalığı olan kişilerde inme riski dört kat artış gösterir ve tüm inme tablolarının yaklaşık %60’ı hipertansiyona bağlı olarak gelişir. Uygun dozda antihipertansif tedavi ile SVO riskini %40 oranında azaltmak mümkündür.
KALP VE DAMAR HASTALIKLARI: Kardiyovasküler hastalıklar vücudun tüm damarlarını etkilediği gibi beyin damarlarını da etkiler ve bu damarlarda daralmaya, sertleşmeye ve tıkanıklığa neden olabilir. Özellikle şah damarı darlıkları önemlidir. Beyin dokusunu besleyen damarlarda görülen dolaşım bozuklukları sonucunda bu dokular oksijensiz kalır ve SVO riski artış gösterir. Atriyal fibrilasyon olarak adlandırılan ritim bozukluğu sonucunda inme riski 5 kat artar.
DİYABET: Vücuttaki tüm sistemlerin işleyişi birbiri ile büyük oranda ilişkilidir. Dolayısıyla diyabet gibi sistemik hastalıkların varlığında hipertansiyon, hiperlipidemi, damar tıkanıklığı, obezite gibi daha pek çok sağlık probleminin görülme riski artış gösterir. Diyabetes Mellitus (DM) hastaları inme açısından da 2 kat daha fazla risk altındadır.
SİGARA: Sigara tüketimi başta akciğerler olmak üzere tüm organlar üzerinde olumsuz sonuçlar doğurur. Damar yapısını ve dolaşım sistemini bozar; oksijen yoğunluğunu azaltır; beyin ve sinir hücrelerinde hasara sebep olur. Uzun süre sigara kullanan kişilerde inme riski 2 kat artış gösterir.
İLK İŞARETLER HASAR BÖLGESİNDEN
Hemipleji ile ortaya çıkan belirtiler, beynin hasar alan bölgesine göre değişiklik gösterir. Sağ beyin dokusunda gelişen hasarlanma durumunda vücudun sol tarafında yer alan kas ve sinir yapıları etkilenirken, sol beyin dokusunda ortaya çıkan hasarlar, vücudun sağ tarafında fonksiyon kayıplarına neden olur. Bununla birlikte yaygın görülen belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
-
Ani gelişen inme tablolarında ilk evrede kas gücü kaybı yaşanır; ancak ilerleyen dönemde kaslarda aşırı kasılma durumu olarak tanımlanan spastisite bulgusu ortaya çıkar. Kol kaslarında spastisite durumu dirsekten bükülme şeklinde fleksiyon hareketine neden olurken, bacak kaslarında diz ekleminin ters yöne doğru bükülme isteği olarak tariflenebilen ekstansiyon hareketi gözlenir.
-
Spastisite nedeniyle uzun süre kasılı kalan kol ve bacak kası, zamanla sertleşir ve rijidite ortaya çıkar. Rijidite ise diskinezi olarak adlandırılan istemsiz kas hareketlerine neden olur. Daha şiddetli kasılmalarda ise tremor olarak adlandırılan kontrolsüz titreme durumu meydana gelir. Konuşma ve yürüme gibi karmaşık işlevler sırasında yaşanan koordinasyon kaybı ataksi olarak tanımlanır ve hemipleji ile birlikte ortaya çıkan yaygın belirtilerden biridir.
*Hemiplejik hastalarda görülen yaygın belirtiler, motor fonksiyonlarla ilişkilidir. Ancak zihinsel, psikolojik ve psikososyal fonksiyonlarda bozukluklar da meydana gelebilir.