22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hekimime soruyorum: Parkinsonda egzersiz yaşam kalitesini artırıyor

Beyin hücrelerinin kaybı ile seyreden Parkinson hastalığında, ilaç tedavisinin yanı sıra yapılacak egzersizler kişiyi dinçleştiriyor. Beyinde dopamin iletisini artıran hareketler hastanın bilişsel işlevleri ve hareket kabiliyetlerinin artmasına da yardımcı oluyor.

Hekimime soruyorum: Parkinsonda egzersiz yaşam kalitesini artırıyor Parkinson belirtileri parkinson ne demek
A+ A-
DOÇ. DR. FEHMİ KATIRCIOĞLU

Parkinson, Alzheimer’dan sonra en sık rastlanan, sinir hücrelerinde bozulma ile seyreden, ilerleyici nitelikte beyin hastalığı. Beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden Parkinson, hareketlerde yavaşlama, istirahat sırasında titreme, vücudun hafifçe öne doğru eğilmesi gibi belirtiler gösterir.


İleri yaşlarda görülen hastalık en sık 40 ile 70 yaş aralığında ortaya çıksa da Parkinson hastalarının yüzde 5'inde 20 ile 40 yaş arasında görülebilir. 65 yaş ve üzerinde toplumda görülme sıklığı yüzde 1'dir. Anne, baba ya da kardeşte Parkinson hastalığı öyküsü bulunan kişilerde hastalığın görülme oranı, toplumun geneline kıyasla daha yüksektir. Genetik öyküsü bulunan ailelerin fertlerinde hastalık daha genç yaşlarda başlar.


DOPAMİN ETKİSİ


İnsan beyninde dopamin üreten hücrelerin çok yoğun olarak bulunduğu substabsiyanigra adlı bölgeler bulunur. Bu bölgelerde üretilen ve bir çeşit kimyasal madde olan dopamin, kişinin hareketlerini kontrol etmesine olanak tanıyan striyatum adlı beyin bölgeleri arasındaki iletişimi sağlar. Dopamin hücreleri yüksek miktarda azaldığında dopamin üretimi yetersiz kalarak Parkinson hastalığının belirtilerinden olan ritmik olmayan, uyumsuz, titrek ve akıcı olmayan hareketlerin ortaya çıkmasına neden olur.


YANLIŞ TANI


Hastalığın sinsi seyri başlangıçta sıklıkla normal yaşlanma süreci, depresyon ya da eklem hastalıkları ile ilişkilendirilmesine neden olur. Belirtilerin ortaya çıkmasından 4 ile 6 yıl öncesinde Parkinson hastaları yanlışlıkla, depresyon, omuz, boyun ve kol ağrıları nedeniyle yanlış tanı almaktadır. Hastalığın en sık karşılaşılan başlangıç belirtisi, istirahat esnasında tek el ve parmaklarda titreme ve aynı tarafta yürüyüşe eşlik eden kol salınımının olmamasıdır. Titreme nadiren ayakta, çenede ve dilde başlayabilir. Titreme olmaksızın hareketlerde yavaşlama da başlangıç belirtisi olabilir. Yürüyüşe eşlik eden kol salınımı hareketinin azalması, etkilenen elde beceri azalması, yazının küçülmesi, mimiklerin fakirleşmesi, yürürken bir bacakta tutukluk ve ayakta sürüme ilk belirtiler arasında yer alır.


ERKEN TANI
İLERLEYİŞİ YAVAŞLATIYOR


Parkinson hastalığı tanısı, nöroloji uzmanı tarafından öykü ve fizik muayene ile konur. Tanıyı kesinleştirecek zorunlu bir beyin görüntülemesi ya da kan testi yoktur. Hastalığın belirtileri ortaya çıkar çıkmaz nöroloji uzmanına başvurmak tedavi açısından da son derece önemlidir. Erken dönem tedavi, hastalığın ilerleyişini yavaşlatırken hastanın hayat kalitesini de artırır. Dopamin üreten hücrelerin kaybı ile gelişen dopaminerjik sinir sinyallerindeki azalmanın ilaç ile dengelenmesi sağlanır. Son yıllarda bazı hastalarda uygulanabilen beyin pili olarak bilinen derin beyin uyarılması ile hastalığın bilinen belirtileri düzelmekte ve yaşam kalitesi artırılmaktadır.


FİZYOTERAPİ


İlaç tedavilerine ek olarak uygulayacağı beden egzersizleri de ileri derecede yarar sağlar. Egzersizlerin kişinin kendisini daha iyi hissetmesinin yanı sıra kas sertliği ve hareket yavaşlığı üzerinde olumlu etkisi bulunduğundan hastanın ihtiyaçları ve hareket kabiliyetleri doğrultusunda egzersiz yapması önerilir. Özellikle erken evrelerdeki Parkinson hastaları, henüz hareketleri kısıtlanmadığı için, rahatlıkla egzersiz yapabilirler. Bu hareketler kişilerin hareketliliklerinin artmasına, daha aktif bir yaşam için cesaretlenmesine ve hareket yapmanın giderek kolaylaşmasını sağlar. Beyinde dopamin iletisini artıran egzersiz hareketleri hastanın bilişsel işlevleri ve hareket kabiliyetlerini artmasına da yardımcıdır. Fizyoterapist tarafından hastalığın evresine ve kişinin durumuna göre düzenlenen hareketler yorgunluk yaratmayacak aksine zindelik kazandıracak niteliktedir. Bu egzersizler yürüyüş, düğme ilikleyip açma, mimik hareketleri, yataktan kalkma ve yatma, giyinme, konuşma bozukluğunun düzeltilmesine yönelik ses, nefes, çene dudak ve egzersizleri gibi pek çok hareketten oluşur.


Konuşarak ya da çalan bir şarkıya eşlik ederek yapılan konuşma pratiği, konuşamayan hastalar için alfabe, kelime, resim kartlarının kullanımı, elde rahat tutulabilen ve kırılmayan materyalden yapılmış çatal, bıçak vb., mutfak malzemelerinin kullanımı, halı, kilim gibi ayağa yakılan, döşemelerin kaldırılması, varsa kapı eşiklerinin kaldırılması, banyo ve tuvalet duvarlarına destek amaçlı özel tutacakların takılması, içecekler için pipet kullanımı yaşamı kolaylaştırır.

RİSK ETKENLERİ

İleri yaş, ailede Parkinson hastalığı öyküsü bulunması, kırsal yaşam, tarım ilaçları, erkek cinsiyet, kafa travması, demir, manganezin besinlerle yüksek miktarda alınması, beyaz ırk, besinlerle alınan hayvansal yağlar, şişmanlık, fiziksel ve duygusal stres hastalığı ortaya çıkaran nedenler arasında sayılabilir.

Parkinson