Hekimler TUS’a erişemiyor

Tıp fakültesinden mezun olan hekimlerin uzmanlık alanlarının belirlenmesi amacıyla yapılan Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS), erişilemez hale geldi. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi, iki bölümden oluşan sınavın her bir alanına 250 lira fiyat belirledi. Her iki alana da girecek olan hekimler 500 lira sınav ücreti verecekler. Sınav üç büyük şehirde yapılıyor. Anadolu’daki bir hekimin konaklama ve yol masraflarıyla birlikte sınava girebilmek için cebinden çıkan para 2 bin lirayı buldu. Üstüne bir de TUS’a hazırlık için ödenen dershane ücretleri eklenince ortaya çıkan miktar yeni mezun bir hekimin boyunu aştı. Hekimler senetle borçlanıyor.

SENETLE BORÇLANDI

Temel bilimler ve klinik bilimlerden oluşan iki oturumluk sınavın 250’şer liradan toplam 500 liraya ulaşan ücreti sosyal medyada da hekimlerin tepkisine neden oldu. 21 Mart’ta yapılacak sınava girmeyi planlayan Pratisyen hekim Dr. Gülistan Özdemir Aydınlık’a yaptığı açıklamada, “Ücret çok yüksek geldi. Yeterince hazırlanamadığım için girmeyeceğim. Yol parası, bir gece konaklama derken 2 bin liraya mal olacak” dedi. TUS’a hazırlanmak için dört yıl önce dershaneye de kayıt olduğunu söyleyen Özdemir, “O dönem 10 bin liraydı. Mesleğe başladıktan sonra ödemek üzere 16 bin liralık senet imzaladım. 1,5 yıldır meslekteyim ve hâlâ ödüyorum” dedi. Özdemir 2018’den bu yana sınava giriyor. TUS’un ücretinin hep yüksek olduğunu ifade eden Özdemir’e “TUS için dershane şart mı?” diye sorduk: “Çok zor bir sınav. İlk girdiğim yıl barajı aşabiliyordum. İstediğiniz bölümün puanı çok yüksekse ulaşamama ihtimali var. Tıp eğitimi ezberden ziyade anlamaya yönelikti. Sınav ise ezbere dayalı ve çok ayrıntılı. Daha çok sınava adapte olabilmek için dershane tercih ediliyor. Dershaneye gitmeyenler geri mi kalırım diye düşünüyor.”

UZMANLIK SINAVI PİYASALAŞTI

Dr. Sarp Doğukan da TUS’a girmekten vazgeçenlerden. “Mezun oldum, bu yıl sınava girmem beklenir. En azından durumumu görmek için girmek isterdim. İyi çalışamadığım için 500 lirayı çöpe atmak istemiyorum.” TUS’un kapitalist rekabetin bir parçasına dönüştüğünü ifade eden Doğukan sözlerine şöyle devam etti:

“Bilim yapmak ideali için azmedilen değil de hırs egemen olduğu bir ortama dönüştü. Öğrenciler, sağlık çalışanlarının koşullarına bakarak, cerrahi, dahiliye gibi alanları seçmiyor. Nöbet tutmayacağı, daha az insanla muhatap olacağı alanlara yöneliyor. Bu ortamı sistem, hocalar, dershaneler, öğrenciler herkes besliyor. 36 saat nöbet verilen asistanlara daha insancıl çalışma koşulları sağlansa pediatri, cerrahi kadroları boş kalmayacak, oralar da tercih edilecek.

“TUS’a hazırlayan dershaneler büyük bir pazar. Artık bir dershanenin bütün derslerini almıyorsunuz, beğendiğiniz hocanın dersini satın alıyorsunuz. 4. sınıfta 6 bin liraya dershaneye kayıt oldum. Şu an aynı dershanenin ücreti 12 bin lira. Bu işin içinde yer alan çok bilinen bir dershane var. Sadece video ve kitaplar için 20 bin lira ücret alıyor. Bütün bu yaratılan kültür içinde TUS’un ücreti 500 lira oluyor.”