Helalleşme turuna başladı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün temaslarda bulunmak üzere Şanlıurfa'ya gitti. Burada tarihi Balıklıgöl yerleşkesini gezerek vatandaşlarla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, tarihi çarşıları gezdi. Kılıçdaroğlu'na bir esnafın ekonomik sıkıntı yaşadığını belirtmesine çevrede toplanan bazı kişiler tepki gösterdi. Kısa süreli gerginliğe neden olan tartışma, partililerin araya girmesiyle son buldu.

Ardından Göbeklitepe'yi ziyaret eden Kılıçdaroğlu ören yeri hakkında Şanlıurfa Müze Müdürü Celal Uludağ'dan bilgi aldı.

CHP lideri, daha sonra 15 Haziran 2018'de Suruç ilçesindeki seçim çalışmaları esnasında çıkan olayda iki çocuğu ve eşini kaybeden, bir çocuğu da cezaevinde olan Emine Şenyaşar ile Şanlıurfa Barosu önünde görüştü. Kılıçdaroğlu, bir annenin adalet istediğini belirterek, şöyle konuştu:

“Adaleti beraber getireceğiz. Failler kimse beraber ortaya çıkaracağız. Siz adalet biz siyasi bağlantılarını bulacağız. Vicdanı olan herkesin ailenin yanında olması gerekir. Bu sıradan bir dava değil. Bu dava çocuklarını kaybeden bir annenin davasıdır. İnsanım diyen herkesin bu davaya sahip çıkması lazım. Bunun sağı, solu, partisi yoktur. Bu bir adalet mücadelesidir. Bir annenin çığlığını nasıl duymayız biz. İnsanların vicdanı bu kadar mı körelir. Adalet isteyen bir insanın, annenin çığlığını nasıl olur da saraylarında oturanlar duymaz. Anneye hepinizin huzurunda söz veriyorum; bu davanın takipçisi olduk, olmaya da devam edeceğiz."

Siyasi baskı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu şöyle sürdürdü: “Kaç tane savcı değişti. Siyasi baskıları da biliyoruz. Ama ne yaparlarsa yapsınlar adaleti gerçekleştireceğiz. Bunu toprakların hatırı için gerçekleştireceğiz. Bu topraklar adalet kokar. Burası peygamberler şehri. Peygamberler şehri diyoruz ama adaletsizlik şaha kalmış. Nasıl olur böyle bir şey? Sorun adliyede çözülecek, hâkim ve savcılar gelecek çözecekler. Bütün bilgiler ortada, kimse cesaret edip adım atamıyor. Neden? İşin içinde bir milletvekili var diye. Değil milletvekili Cumhurbaşkanı olsam ne olur? Adalet, adalet, adalet kardeşim. Anne adalet, hakkımı istiyorum diyor. Elbette çocukları geri gelmeyecek ama yüreğindeki ateş soğusun istiyor. Bunları gerçekleştireceğiz, sen hiç merak etme anacığım. Sen nasıl bu davayı takip ediyorsan, bir evladın, kardeşin olarak aynen takipçisi olacağım.”

Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, bir süre aileyle birlikte nöbet tuttuktan sonra alandan ayrıldı.

ÖZÜR DİLEMEDİ

AYDINLIK / ANKARA

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Mecliste bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı küfürlü el hareketi için özür dilemedi. Birçok kez Siyasi Ahlak Yasası çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, küfürlü el hareketine ilişkin soruyu ise “Ellerime değil sözlerime baksınlar” diyerek geçiştirdi.

Siyasetin ve siyasetçinin itibarını tesis etmek için "Siyasi Ahlak Yasası" getireceklerini savunan Kılıçdaroğlu, Mecliste bütçe görüşmeleri sırasında küfürlü el kol hareketiyle ilgili hiçbir adım atmadı. Kılıçdaroğlu, Meclis'te bütçe görüşmelerindeki konuşması sırasında yaptığı el hareketine ilişkin Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu'nun, "Kastınız o malum el hareketini yapmak mıydı?" sorusuna, "Hayır, asla öyle bir kastım yoktu. Ellerime değil sözlerime baksınlar.” diye yanıt verdi.

ÖZEL’İN SAVUNMASI DA BOŞA ÇIKTI

Kılıçdaroğlu'nun “Öyle bir kastım yoktu” yanıtı, CHP’li Özel’in “Genel Başkanımız elini elinin sırtına vurmuştur” şeklindeki açıklamasını da boşa çıkardı. Kılıçaroğu’nun küfürlü el hareketini “vücut dili” diye savunarak alay konusu olan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Sayın Genel başkanımız 'borç sırtımıza yüklendi' derken eliyle elinin sırtına vurarak anlamı güçlendirecek şekilde hareket etmiştir. Vücut dilinin, hiçbir gruba, kuruma, Meclis'e ve kişiye yönelik olmadığı, kürsü konuşmalarında kullandığı vücut dilenden bağımsız olmadığını ifade ederiz." açıklaması yapmıştı.