Mazlum milletlerin hizmetkarı
Helikopter kazası sonucu şehit olan İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Emirabdullahiyan döneminde İran, emperyalizme karşı komşularla ilişkileri ilerleten bir çizgi izledi. Filistin’deki mazlumların sesi oldu. Uluslararası alanda İran’ı öne çıkardı
Doğu Azerbaycan eyaletinde kaza-kırım sonrası İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindeki heyetin şehit olması sonucu İran’da hem yas hem de kararlılık var. Kaza anının duyurulmasından itibaren İranlılar ülkenin dört bir yanında Reisi’ye desteğini gösterdi. Göreve 2021 Ağustos ayında gelen Reisi, atadığı Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan ile birlikte İran’ın uluslararası mecralarda konumunu güçlendirdi. Başta Türkiye ve Azerbaycan olmak üzere komşu ülkelerle bu süreçte ilişkilerini geliştiren İran, emperyalizmin komşular arasına nifak sokma girişimlerine izin vermedi.
İSRAİL’İ VURAN CUMHURBAŞKANI
Reisi, İsrail’i vuran ilk Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçti. İşgalci İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırıma karşı en net şekilde yanıt veren İran, İsrail topraklarını füze ve İHA’larla vurmuştu. Bunu Reisi’den önce yapan ilk isim Eski Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin idi. Operasyonda İsrail’in askeri noktaları ve havalimanları hedef alınmıştı. İran’ın İsrail’i vurduğu zaman ilk defa Gazze sessiz bir gece geçirmişti. Filistinliler İran’ın operasyonunu sokaklara çıkarak kutlamıştı. İsrail’in vurulmasından sonra, hem İsrail medyasında hem de mecliste Netanyahu hükümetine karşı ciddi tepki vardı. İsrail’in küçük düşürüldüğüne dair yorumlar yapıldı.
DİRENİŞ CEPHESİNİN EN YAKIN DESTEKÇİSİ
7 Ekim’den itibaren direniş cephesine en büyük desteği veren Reisi’nin Cumhurbaşkanı olduğu İran, hem askeri hem siyasi hem de maddi anlamda direnişe katkı sağladı. İran ve Reisi hükümeti sürekli olarak HAMAS ve İslami Cihat gibi Filistin direniş örgütlerinden övgüyle bahsedildi. Her defasında İran’a teşekkürlerini sunan direniş örgütleri, Tahran’ın direnişin bu denli güçlü olmasında önemli rol oynadığını açıklamıştı.
Direniş örgütlerini defalarca Tahran’da ağırlayan İran aynı şekilde Dışişleri Bakanı Emirabdullahiyan’ı Lübnan’da direniş örgütleriyle buluşturdu. Mart 2024’te HAMAS lideri Heniyye Tahran’a yaptığı bir ziyarette İran için şunları söylemişti: "İran, Filistin davasını ve halkını desteklemede ön saflarda yer alıyor. İran İslam Devrimi'nin Dini Lideri'ne, İran Cumhurbaşkanı'na ve İran halkına özel teşekkürlerimi sunuyorum.” Heniyye, Mart 2022'de, İran’ın HAMAS'a füze ve savunma sistemleri geliştirmesine yardımcı olması için toplam 70 milyon dolar yardımda bulunduğunu açıkladı. El Cezire'ye verdiği röportajda Heniyye, HAMAS’ın finansmanına farklı ülkelerin yardım ettiğini ancak İran'ın en büyük maddi desteği verdiğini açıklamıştı.
ŞİÖ’YE ÜYE OLDU
Reisi döneminde İran’ın en ses getiren eylemlerinden biri Şanghay İşbirliği Örgütü’ne (ŞİÖ) üye olmasıydı. 17 Eylül 2021 tarihinde Duşanbe’de düzenlenen ŞİÖ Liderler Zirvesi’nde, İran ŞİÖ’ye dokuzuncu üye olarak ilan edilmiş, 4 Temmuz 2024’te de resmi üyeliğinin onaylandığı duyurulmuştu. Bu hamleyle Reisi, İran’ı uluslararası alanda önemli bir konuma getirmişti. Üye devletler, İran'ın ŞİÖ'ye tam üye devlet olarak kabul edilmesinin tarihi önemini vurgularken Reisi şu açıklamayı yapmıştı: “Militarizmle birlikte Batı tahakküm sisteminin temel taşı haline gelen şeyin doların hakimiyeti olduğu artık oldukça açıktır. Bu nedenle adil bir uluslararası sistem oluşturmaya yönelik herhangi bir girişim, bölge içi ilişkilerde bu tahakküm aracının ortadan kaldırılmasını gerektirmektedir. Bu doğrultuda örgütün üyeleri ile iş ortakları arasındaki uluslararası ticaret ve finansal alışverişlerde ulusal para birimlerinin kullanımının yaygınlaştırılması ciddi şekilde takip edilmelidir.”
BRICS’İN PARÇASI
ŞİÖ adımından sonra Reisi döneminde İran uluslararası konumunu daha da pekiştirerek BRICS’e üye oldu. 22-24 Ağustos’ta Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde düzenlenen 15. BRICS Zirvesi’nin ardından bloğa yeni katılacak ülkeler açıklanmıştı. BRICS şu anda dünyadaki GSYH’nin yaklaşık yüzde 38’ini oluşturuyor. İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de BRICS’e katılmasıyla birlikte petrol ve enerji üretiminde önemli bir blok haline geldi.
Reisi üyelik sonrası yaptığı açıklamada, “İran İslam Cumhuriyeti'nin BRICS grubunun beş üyesiyle önemli diplomatik ve ekonomik işbirlikleri var ve son dönemde BRICS üyeleriyle işbirliğimizin ivme kazanıp derinleştiğine tanık olduk İran'ın BRICS grubuna üyeliğinin faydaları tarih yazacaktır.” ifadelerini kullanmıştı.
ASTANA SÜRECİNİN DESTEKÇİSİ
Suriye’deki sorunu çözmek üzere Türkiye-Rusya-İran ortaklığında inşa edilen Astana Formatı’yla ilgili Reisi, “İran, Suriye krizine siyasi çözümü ve bu konuda her türlü inisiyatifi destekliyor.” ifadelerini kullanmıştı. Suriye’deki terör örgütlerine karşı ortak inisiyatifin de defalarca altını çizen Reisi 7. Astana Zirvesi’nde, "İran, Suriye'yi daha güçlü şekilde desteklemeye devam edecektir. Zengin petrol bölgelerini yağmalayan ABD mümkün olduğunca çabuk Suriye'den çekilmelidir." açıklamasını yapmıştı.
BÖLGE ÜLKELERİYLE İLİŞKİLERİ GELİŞTİRDİ
Reisi döneminde İran, diplomatik ilişkilerin daha önce koptuğu Suudi Arabistan’la normalleşti. 2016’da kopan ilişkiler Çin’in arabulucu olmasıyla 2023’te düzelti. Tahran ve Riyad’ın yeniden normalleşmesi ABD ve Batı tarafından beklenmedik ve endişe verici bir gelişmeydi. Üç ülkenin böyle bir adım atması, Batı Asya’da emperyalizme vurulan bir darbe olarak nitelendirildi.
SON SÖZÜ AZERBAYCAN’LA DOSTLUK OLDU
Reisi şehit olduğu helikopter kazasının hemen öncesinde mevkidaşı İlham Aliyev ile bir araya gelmişti. İki lider Azerbaycan-İran sınırında yer alan Kız Kalesi Termik Santrali ve Barajı açılışını yapmıştı. Liderler İran ile Azerbaycan arasına nifak sokmak isteyenlere yanıt verdi. Açılıştaki konuşmasında Reisi, “Düşmanlar Azerbaycan'ın ve İran'ın ilerlemesini görmek istemiyorlar, ancak Azerbaycan'daki herhangi bir ilerlemenin bizim ilerlememiz olduğuna ve iki ülkenin sınırlarındaki herhangi bir güvensizliğin her iki ülkeye de zarar vereceğine inanıyoruz.” ifadelerini kullanmıştı. Aynı zamanda Karabağ’a da vurgu yapan Reisi, “Biz Karabağ’ın Azerbaycan’a ait olduğunu ilan eden ilk ülkelerdeniz.” demişti.
Aliyev de şu açıklamayı yapmıştı: “İran bölgede barış ve istikrarın tesisi için elinden geleni yapıyor. Bölge ülkelerinin ve halkının kalkınması, onların iradesiyle sağlanmalıdır. Yabancı ülkelerin işlerimize müdahalesi kabul edilemez. Biz tüm ülkelerle ilişkilerimizi karşılıklı saygı çerçevesinde yürütüyoruz ve o ülkeler bölgemizden binlerce kilometre uzakta, bu bölgeye müdahale etmek isteyen bu ülkelerin liderlerinin gereksiz müdahaleleri olmuştur.”
BATI DESTEKLİ ŞAH’A KARŞI GENÇLİĞİNDE MÜCADELE ETTİ
Hukukçu din adamı kimliğiyle bilinen Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, 14 Aralık 1960'ta İran'ın Meşhed kentinde doğdu. Reisi Rıza Pehlevi rejimine karşı hareket başlatan öğrencilerden biriydi. Ayrıca Tahran Üniversitesi'ndeki akademisyen ve din adamlarının toplantı ve oturma eylemlerinde de yer aldı. Reisi, 1979'daki devrimin ardından 1981'de Kereç Savcısı olarak göreve başladı. Görevinde hızla yükselen Reisi, kısa sürede henüz 25 yaşındayken Tahran Başsavcı Vekilliği makamına oturdu.
Humeyni'nin ölümü sonrası Ali Hamaney döneminde devlet makamlarında hızla yükselen Reisi, 1989-1994 yıllarında Tahran Başsavcılığı görevinde bulundu. 1994 yılında Devlet Denetleme Kurumu Başkanlığına atanan Reisi, 10 yıl boyunca bu görevde kaldı.
Reisi, 2004'te Yargı Erki Başkanı Birinci Yardımcılığı görevine atandı. 2014 yılında İran Genel Başsavcılığına atanan Reisi, 2016'da yine Hamaney tarafından Meşhed kentindeki İmam Rıza Türbe ve Külliyesi Vakfı Başkanlığı'na getirildi.
‘REİSİ’NİN ÇİZGİSİ DEVAM EDECEK’
İran hükümeti, dün sabah Cumhurbaşkanı Sayın İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Amir Abdullahiyan ve diğer yetkililerin şehit olması açıklanmasının ardından acil bir toplantı düzenledi.
İran hükümeti yaptığı açıklamada, "Ulusun kahramanı, hizmetkarı ve rehberliğin sadık dostu Ayetullah Reisi'nin onurlu yolculuğunun devam edeceği konusunda sadık, minnettar ve sevgili halkımıza güvence veriyoruz." ifadelerine yer verdi.
GÖREVİ MUHBİR DEVRALDI
İran lideri Ali Hamaney, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin helikopter kazasında şehit olmasının ardından anayasanın ilgili maddesine göre Cumhurbaşkanlığı görevlerini, seçime kadar Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir’in yürüteceğini bildirdi. 50 gün içerisinde seçim yapılacak ve yeni Cumhurbaşkanı seçilecek. Cumhurbaşkanı 4 yıl görev yapacak.
Hamaney'in X medya platformundan Cumhurbaşkanı Reisi’nin helikopter kazasında şehit olmasının ardından taziye mesajı yayımlandı. Reisi’ye rahmet dileyen Hamaney, İran halkına taziyede bulunarak ülkede 5 günlük genel yas ilan ettiğini duyurdu.
DIŞİŞLERİ BAKANI BAKIRİ OLDU
Emirabdullahiyan’ın şehit olmasından dolayı yerine Eski İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bakıri Kani getirildi. Kani'nin, daha önce İran'ın nükleer başmüzakerecisi olarak görev yaptığına dikkat çekildi. 2007'den 2013'e kadar İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nde Sekreter Yardımcısı olarak görev yaptı. Şimdi ise Konsey'de danışmanlık görevinde bulunuyor.
‘YÖNETİMDE HİÇBİR BOŞLUK MEYDANA GELMEYECEK’
Geçici Cumhurbaşkanı Muhammed Muhbir, yaşanan hadisenin çok ağır olduğunu ancak ülke yönetiminde hiçbir boşluk meydana getirmeyeceğini söyledi.
İran Borna Haber Ajansı'na göre, Muhbir, kabine toplantısında Reisi'nin ölümüne neden olan helikopter kazasına ilişkin konuştu.
Muhbir, "Yaşanan hadise devlet, millet ve ülke lideri (Ali Hamaney) için çok ağır. Ama bu önemli olay, liderin (Hamaney) önderliğiyle yönetimde hiçbir boşluk meydana getirmeyecektir. Halk bundan emin olsun." dedi. Devlet görevlilerine seslenen Muhbir, hiçbir suretle görevlerini yerine getirmede zafiyete düşmemeleri gerektiğini ifade etti.
DİPLOMASİ TRAFİĞİ YOĞUNDU
Hayatını kaybeden İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan 23 Nisan 1964’te Damghan’da doğdu. Emirabdullahiyan Dışişleri Bakanlığı Diplomatik İlişkiler Fakültesi'nden lisans, Tahran Üniversitesi Hukuk ve Siyasal Bilimler Fakültesi'nden Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans ve Tahran Üniversitesi'nden Uluslararası İlişkiler alanında doktora derecesine sahip. İranlı diplomat 2007'de Bağdat'ta yapılan İran-Irak-ABD üçlü toplantısında İran müzakere ekibinin başındaydı. 25 Ağustos 2021’de Dışişleri Bakanlığı görevine geldiğinden beri yoğun bir diplomasi trafiğiyle meşguldü. Özellikle Suudi Arabistan ile normalleşmede önemli etki yarattı. Filistin’deki işgali bitirmek için de bölgede Lübnan ve Suriye’ye ziyaretlerini sıklaştırdı. Sürekli direniş cephesinin liderleriyle bir araya gelen Emirabdullahiyan, İran’ın tam desteğini her zaman gösterdi. Direniş cephesiyle sürekli irtibatta olan Emirabdullahiyan, şubat ayında Lübnan’a yaptığı ziyarette Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ile görüşmüştü.