11 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hepveren

Yalın Ütük'ün yazdığı Hepveren öyküsünü sizlerle paylaşıyoruz.

Hepveren
A+ A-
YALIN ÜTÜK

Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan ödül töreni için arıyorlarmış. Bana ödül vereceklermiş.
“Ne ödülü bu? Ben hiçbir yarışmaya katılmadım.” dedim.
“Vergi rekortmeni oldunuz.” dedi telefondaki kadın.
“Hanımefendi siz yanlış aradınız herhalde.”
Adımı soyadımı tekrar etti. Anne adımı, baba adımı doğum tarihimi söyledi. Kimlik numaram da doğru olduğuna göre aradığı bendim.
İşyerindeki arkadaşlar benim bilgilerimle tanımadığım bir kadına telefon ettiriyorlar, benimle dalga geçiyorlardı, kesin.
“Ben asgari ücretle çalışan bir adamım. Sanayiciler ihracatçılar, müteahhitler varken ben mi vergi rekortmeni olacağım?”
“Bu kadar mütevazi olmayın beyefendi. Maliye Bakanlığı açıkladı vergi rekortmeni olduğunuzu. Hem de ünlü sanayicilerin birçoğuna da açık ara fark atmışsınız.”
Telefondaki kadın ödül töreninin yerini, tarihini, saatini söyledi.
Benimle dalga geçtiğine emindim; ama ben söylediklerini not ettim. İçimdeki ses “Mutlaka gitmelisin.” diyordu. Arkadaşlarımın tuzağına düşmek pahasına da olsa gidecektim. İçimdeki ses ağır basmıştı.
Uygun fiyatlı bir ceket aldım kendime. Adamlık gömleğimi giydim. Damatlık kravatımı taktım. Ödül törenine gittim. Arka sıralarda bir yere oturmuştum ki, görevli gelip en ön sıradaki yerime kadar bana eşlik etti
Tören başladı. Vergi Dairesi Başkanı kürsüye çıktı:
“Değerli konuklarımız,
Bugün vergi rekortmeni yurttaşımız Sayın Hepveren’e ödülünü takdim etmek üzere toplanmış bulunmaktayız. Sayın Hepveren ödediği kdv, ötv,öiv, elektrik vergisi, su vergisi, gaz vergisi ve saz vergisi toplamında yıllık gelirinin % 70’ini vergi olarak ödemek suretiyle birçok sanayiciyi, ihracatçıyi, müteaahidi geride bırakarak vergi rekortmeni olmuştur. Kendisini kutluyorum. Sayın Hepveren’i plaketini takdim etmek üzere sahneye davet ediyorum.”
Alkışlar arasında sahneye çıktım. Plaketimi aldım. Arkadaşlarım benimle eğleniyor sanmıştım ama değilmiş.
“Teşekkür ederim.” dedim Ne diyeceğimi bilemiyordum. Tekrar, “Teşekkür ederim.” dedim. “Ödüle layık olmaya çalışacağım.” deyince alkış seli başladı.
Vergi Dairesi Başkanı, “Şimdi Sayın Bakanımızın Sayın Hepveren’ e gönderdiği kutlama mesajını huzurlarınızda okuyorum.” dedi ve ekledi:
“Sayın Hepveren ödediğiniz vergilerle vergi rekortmeni olmanızdan dolayı büyük mutluluk duydum. Sizi canı gönülden kutluyorum. Ödediğiniz vergi oranının %75’e hatta % 80’e çıkması en büyük hayalimizdir. Hazırladığımız vergi paketiyle hayaller gerçek olacak. Bu yolda Bakanlığımız’ın bütün olanaklarını seferber edeceğiz. Sayın Hepveren’lerin sayesinde ülkemiz kalkınacaktır. Yeni rekorlara imza atacağınız inancıyla teşekkürlerimi sunuyorum.”
Vergi Dairesi Başkanının daveti üzerine çalıştığım şirketin Genel Müdürü geldi kürsüye:
“Vergi rekortmeni Sayın Hepveren’in şirketimiz çalışanı olmasından gurur duyuyoruz.”
Şaşkınlık içindeydim. Yıllardır maaşıma zam yapmayan şirketin Genel Müdürü benimle övünüyordu. Genel Müdür konuşmasına devam etti:
“Şirketimizin ülkenin sayılı şirketleri arasında yer alması personeline olan duyarlığından kaynaklanmaktadır Sayın Hepveren’in vergi rekortmeni olmasında şirketimizin ücret politikasının da payı vardır. Bu nedenle Sayın Hepveren’in başarısı bizim için çok değerlidir.” Genel Müdür öyle konuşuyordu ki duyan fabrikada en yüksek maaşı benim aldığımı sanırdı.
Genel Müdür: “Önümüzdeki yıllarda da Sayın Hepveren’in vergi rekortmeni olabilmesi için biz de şirket olarak elimizden geleni yapacağız. Sen bizim gururumuzsun Hepveren!” diyerek sözlerini bitirdi.
Davetliler coşkuyla alkışlarken şirketin yönetim kurulu başkanı ve üyeleri de sahneye geldi. Beni omuzlarına alıp salonda tura başladılar.
“Hepveren! Hepveren! Ebediyen rekortmen” diye bağırıyorlardı ki; uyandım.

Son Dakika Haberleri vergi dairesi başkanlığı anne baba