Yandex
08 Mart 2025 Cumartesi
İstanbul 14°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Her sene 800 canı yangından nasıl kurtarabiliriz?

Ülkemizde her sene yaklaşık 1000 vatandaşımızı yangın sebebiyle kaybediyoruz. En son Kartalkaya yangını vakasında ne acıdır ki çoğu çocuk olan, 70’ten fazla kaybımız oldu

Her sene 800 canı yangından nasıl kurtarabiliriz?
METİN AKGERMAN

Ufak tefek yangınlarda 3'er 5'er can kaybı olunca pek haber olmuyor ama Kartalkaya Otel yangını ölçeğindeki gibi büyük vakalar olması gerektiği gibi basında geniş yer alıyor ve sektörel tedbirleri tetikliyor.

Resmî Gazete'de yayımlandı! Kartalkaya'daki otel yangınını araştırmak için meclis araştırma komisyonu kuruldu.jpeg

Bu yangın konusuna geniş perspektiften bakmakta fayda var. Sade Kartalkaya vakası değil, her sene ülkemizde olan irili ufaklı binlerce yangında kaybettiğimiz 1000 civarı vatandaşımızı nasıl kurtarabiliriz? Kabul edilebilir maliyetli, uygulanabilir tedbirler ile bu kayıpları kısa sürede hangi seviyeye indirebiliriz?

Kartalkaya vakası başta hükümet kurumlarımız ve yerel belediyelerimiz olmak üzere hepimize ders ve belki de bir milat olmalı. Belki de 'Kartalkaya Düzenlemeleri' olarak hukuk ve idari sistemimize girecek yeni bir dizi kanunu hayata geçirmemize vesile olmalı. Konut ilintili yangın risklerine karşı alınacak tedbirler, orman yangını risklerini ve kayıplarını da kısmen azaltacaktır hem can, hem de milli servet kayıplarını azaltacaktır.

Bu yazıda yangın riskini azaltmak için yapay zekâ, istatistik, sigortacılık, yangın sanayisi, risk haritaları, elektrik standartları konularında somut öneriler sunacağım.

Konut yangın risklerine karşı ilave hangi tedbirler alınabilir?

TUİK VE 112 İSTATİSTİKLERİ EKSİK

1) Öncelikle ülke olarak ne durumda olduğumuza bakmalı ve kendimize ayna tutmalıyız. Avrupa'da yangın ilintili ölümler konusunda detaylı istatistikler mevcut. Son 30 senede, Doğu Avrupa ve ABD'de milyon kişi başına yangın kaynaklı ölüm sayısı 35 kişiden 10 kişi civarına düşürülmüş. Batı Avrupa'da durum çok daha iyi. 5'li seviyelere ulaşılmış. Türkiye için bu rakamlar nedir? TUİK de veri yok. Türkiye'de acil durum çağrı numarası 112 ama bunun da istatistikleri yok. Öncelikle bu işin istatistiğini ilgili kurumlar tutmalı ki seçilen politika sonuçlarını ve iyileştirmeyi ölçebilelim. Tahminim, Doğu Avrupa ülkeleri ile benzer durumdayız yani Türkiye nüfusunu temel alırsak, kabaca yıllık 1000 vatandaşımızı kaybettiğimizi varsayabiliriz. Hızla varmamız gereken seviye ise gelişmiş ülkeler seviyesidir ve o seviyeye geldiğimizde yıllık kayıp sayısını 200'lere indirebileceğiz. Kendini ispatlamış, bilinen, makul maliyet ile uygulanabilir yöntemleri benimsersek, yılda 800 vatandaşımızın hayatını kurtarabiliriz ve milyarlarca dolarlık milli servet kaybını önleyebiliriz. Hedefimiz elbette sıfır can kaybına giden yolda ilerlemek olmalı.

2) Dünyada her sene 180 bin kişi yangından ölüyor. Türkiye nüfusunun dünya nüfusunun 1,1% kadarı olduğunu düşünürsek, ortalama bir ülke olsaydık yıllık yangın kaynaklı 1900 can kaybımızın olması beklenirdi. Misal dünyada her sene 300 bin kişi boğularak ölüyor. Dünya ortalamasında olsaydık, boğulma kaynaklı yılda 3000 can kaybı oluşabilirdi. Yangın ve boğulma konusunu karşılaştırma sebebim, ikisinin de büyük ölçüde alınacak tedbirler ile önlenebilir olmasıdır.

EKİPMAN

3) Avrupa’yı bu alanda Türkiye'den farklı yapan olay nedir? Temel fark, yangın alarmları ve duman dedektörlerinin çok yaygın olmasıdır. Yaygın derken sadece otel, işyerleri değil, evlerde de yaygın ve zorunludur. Misal, kiracıların evlerinin yönetimini yapan emlakçılar periyodik olarak kiralanan evlerdeki alarmların testini yaparlar. Biri mutfakta olmak üzere her evde en az iki alarm bulunur. Kombi bakımı için eve gelen servisler de bu alarmların kontrolünü yaparlar ve pilleri bittiyse değişim istenir ve servis raporuna yazılır. Uygunsuz alarm durumları da servis raporuna yazılır. Duman dedektörlerinin alarmı ile kazanılan zaman sayesinde yangın durumlarında can kayıplarının iki kattan fazla azaldığı gösterilmiştir. Yani Kartalkaya yangınında gayet basit ve ucuz, 10 dolarlık alet olan ve 2-3 kalem pil ile bütün sene çalışan bir duman dedektörü devrede olsa idi muhtemelen can kayıpları yarıdan aşağıya düşecekti.

MATRİKS YÖNETİM

4) Şehir ve ilçelerimizdeki yangın departmanlarının belediyeye bağlı olması makul müdür? Misal neden Polis teşkilatı belediyeye bağlı değil? Polis teşkilatı ilçenin güvenliğini sağlamıyor mu? Kuşkusuz ki yangın ekipleri belediyeler ile yakın çalışmalıdır ve belki de matriks bir yönetim şeması oluşturulabilir yani ilgili itfaiye birimi hem belediyeye hem valiliğe bağlı olabilir. İkisinin onayı ile ilgili birim müdürü atanır, sadece birinin isteği ile görevi sonlandırılabilir (İng: two to hire, one to fire). Böylece ilgili birim hem Valilik kanalı ile devlet ile eşgüdüm içinde olur hem de belediye ile yakın çalışır. Bu tür matriks yönetim şemaları yönetici atamalarında şirketler dünyasında (örnek: JV ortaklıklar) yaygındır. Günün sonunda İtfaiyecilik ayrı bir uzmanlıktır ve geniş bir otonomi içinde, fazla siyasi müdahaleye maruz bırakılmadan kendi programları ile bölgenin yangın risk yönetimini yapabilir olmalılar. İtfaiyelerin ve itfaiyecilerin bağlı olacakları, en yeni yöntem, teknolojiler ve eğitimleri alacakları mükemmeliyet merkezleri de ulusal çapta oluşturulabilir.

YERLİ YANGIN EKİPMANLARI SANAYİSİNİ KURMAK

5) Yangın riski ilintili ekipman, teknoloji ve yazılımların geliştirilmesi için kamu ortaklı şirketlerin olması ve bunların yerel pazara büyük oranda hâkim olması uygun olur. Misal duman dedektörü, karbonmonoksit dedektörü, duman maskeleri, yangın battaniyeleri, su ve köpük tipi yangın söndürücüler, sprinklerler, bu sensor ve alarmları kontrol eden akıllı ev sistemleri ve telefon uygulamaları, dedektör ve alarmların wifi üzerinden birbirleri ile haberleşmesini sağlayan sistemler, yangın ortamına karadan ve havadan müdahale eden dron sistemleri, itfaiye arabaları, pompaları, hortum sistemleri, şehirlerdeki su ve köpük depoları, itfaiyeci kıyafetleri vs... Bu tür ekipmanların yerli firmalarca üretilmesi ve pazarlanması uygundur. Kamu ortaklı, tek ve büyük bir firmanın pazara hâkim olarak ölçek ekonomisini kullanması ve iştiraki olan yerli taşeron firmalara üretimi yaptırması uygun olabilir. Bütün dedektörlerin içindeki hassas devreleri üretmek ekonomik olmayabilir, elbette ithalat olabilir ama sistem seviyesindeki imalat, montaj, yerli firmalarda olmalıdır. Misal bu dedektör, alarm, yazılım, dron işlerini Aselsan'ın medikal cihazlar da üreten sivil birimi halledebilir.

GÖNÜLLÜ EKİPLER VE ASKERLİK

6) Çoğu ülkede, yangın mücadele ekiplerinin çoğunluğunu gönüllüler oluşturur. Bunlar önceden ilgili eğitimleri almışlardır, düzenli tatbikat yaparlar. Türkiye'de bu durum ne kadar yaygındır? Muhtemelen geliştirme alanımız mevcuttur. Misal, askerlik döneminde erkeklere yangın mücadelesinin de içinde olduğu, iş güvenliği konusunda uygulamalı eğitim verilebilir ve askerlik sonrası bu gençlerin yaşadıkları bölgede ilgili kurumlar ile temasta kalarak düzenli tatbikatlara katılmaları ve afet durumlarında itfaiye, deprem, sel vs. konularında organize olarak müdahil olabilmeleri sağlanabilir. Ev içi risklerin tespit ve yönetimi konusunda eğitimler de faydalı olur. Genel olarak askerlik dönemine ve özellikle askerliğin acemilik devresine bu tür eğitimler eklenebilir. Hatta gençler yüzme, bisiklet vs. bilmiyorlarsa askerlik sonuna kadar bu eksikler de tamamlanabilir. (Benim dönemimde yani 289 KD döneminde, okuma bilmeyenlere okuma öğretilirdi, yani eğitim sisteminin eksikliği askerlikte kısmen tamamlanırdı, bu doğru bir uygulamadır ve genişletilerek devam ettirilebilir. Okuma konusunda eksiği olanlar sadece kırsal kesimden gelen bazı arkadaşlar değildi, misal, eleman Almanya'da doğmuş büyümüş, aksanlı Türkçe konuşuyor ama Türk vatandaşı ve askerlikten kaytarma imkânı olmasına rağmen isteyerek gelmiş ve askerlik yapıyor ama Türkçe okuması zayıf. vs.)

DÜZENLİ DENETLEME GEREKLİ

7)Kartalkaya vakasından öğrendiğimiz üzere, itfaiye ekipleri, yangın ilintili riskleri takip edip, ölçüp yönetmiyor. Denetim zorunluluğu yok. Ruhsat işi olur da mecburen bir talep olursa gidip bakıyorlar. İşletme ruhsatını alanın belki 20 sene itfaiye ile işi olmuyor. Elbette burada bir tuhaflık var. Muhtemelen modern bir İtfaiye teşkilatının bölgenin yangın riskini dijital ortamda puanlaması, haritalaması ve renkler ile riskleri belirtilmiş bu dijital risk haritalarının canlı veri tabanında ilgili ekipler ile proaktif şekilde yönetmesi, ziyaret rota planlarını çıkartması gerekir.

YAPAY ZEKA İLE RİSK HARİTASI OLUŞTURMAK

8) Yapay zekâ ile yangın riskini nasıl azaltabiliriz? Tüm YZ sistemlerinin özü, ilgili konudaki veri tabanlarından sürekli veri çekip, bu verileri işleyerek istenen hedef doğrultusunda çözümler sunmaktır. Misal yangın riskini azaltacak, ulusal çapta bir yapay zekâ yazılımının kavramsal tasarımını yapalım. Hangi veri tabanlarına (VT) bağlanmak gerekecek? Ülkenin ev ve işyerlerinin konum VT, meteoroloji VT, sigortacılık VT, iskân VT, sağlık VT, itfaiye VT, 112 acil çağrı VT, havadan çekilen işi haritaları (uydu ve İHA kaynaklı), şehir içi kameraların VT vs... Bu veriler ile hem YZ yangın öncesi ülke çapında yangın risk haritasını çıkartıp güncel halde bu haritayı tutabilir hem de yangın durumunu hızlı tespit edip gerekli yönlendirmeleri yapabilir. Yangın risk haritasını yapay zekâ nasıl yaratacak? Şehirlerin ve hanelerin üç boyutlu modelini ilgili imar ve coğrafi VT'den çekecek. Gaz ile yemek pişiren ve yoğun gaz kullanımı olan hanelerin rengini kızıla boyayacak, yüksek katlı bina olan bölgeleri ve özellikle itfaiyenin erişemeyeceği yükseklikteki binaları kızıla boyayacak, tehlikeli ve yanıcı madde depolayan ve işleyen işyerlerini boyayacak, turizm sezonu öncesi hazırlık yapılması gereken bölgeleri zamanı gelince boyayacak, tek başına yaşayan ağır derecede alzheimer, demans hastalarının olduğu ve yürümekte zorlanan hastaların olduğu haneler boyanacak, uzun süredir itfaiye kontrolünden geçmemiş binalar boyanacak, kontrolden geçmiş ve yüksek risk tespit edilmişler boyanacak, sigortacılık sisteminde yakın zamanda yüksek bedeller ile yangın sigortası yapılmış işyerleri, fabrikalar, depolar boyanacak, itfaiye kontrolünden geçmiş ve mevzuata tam uygunluk sağlayan binaların rengi kırmızıdan yeşile çevrilecek ve denetim sıklıkları azaltılacak, ileri seviye psikolojik bozukluğu olan veya sicilinde kundakçılık olan kişi ve hükümlülerin ziyaret ettikleri ve yaşadıkları binalar boyanacak, meteorolojinin yoğun kuraklık, düşük nem ve yüksek sıcaklık belirttiği ormanlık bölgeler güncel rüzgar yönü de dikkate alınarak boyanacak, petrol istasyonu bölgeleri, petrol ve yanıcı madde taşıyan tankerlerinin güzergahı, kimyasal tesisler, tarihi eserler başta olmak üzere ahşap yapıların bitişik olduğu bölgeler, can kaybını özellikle önlemek istediğimiz çocukların olduğu okul yapıları, plaza benzeri çok sayıda insanın çalıştığı binalar boyanacak vs... Dikkatinizi çekerim, bunlar manuel yapılabilecek, boyama kalemi ile harita üzerinde yapılabilecek işler değil. Bunları algoritmaların, onlarca veri tabanından yaptığı sorgular ile sürekli güncellemesi gereken, on milyonlarca yapının haritalandırıldığı dev sayısal haritalar. Bu iş, büyük veri madenciliği (İng: Big Data) konusu ve veri bilimcilerinin ( İng: data scientist) tasarlayabileceği sistemler. Bu harita hazır olduktan sonra itfaiye birimlerinin yapacağı iş, haritadaki yüksek riskli (kırmızı) bölgeleri yine yapay zekanın oluşturacağı günlük rotalara uygun olarak ziyaret ederek gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak. Aslında kurguladığımız risk haritası yazılımı bir kere kurulunca, aynı yapı ile, farklı veri tabanları kullanılarak her türlü risk haritası hazırlanabilir. Şehirlerimizin suç haritaları, deprem zarar haritaları, terör riski haritaları, iş güvenliği haritaları, vergi kaçakçılığı haritaları vs... Tüm yapay zekâ islerinde asil kritik konu güncel, güvenli ve aksamayan (İng: reliable) veri tabanlarının mevcut olmasıdır ve tüm kamu kurumlarımız, yarının ihtiyaçları için şimdiden bu ulusal veri tabanlarını oluşturmalıdır.

SİGORTACILIK

9) Yangın sigortacılığı sistemimizi de bu vesile ile gözden geçirmek faydalı olabilir. Misal, İngiltere'de ev sigortalarının birçoğu her sene evinize bir kez uzman yollar ve risk kontrolü yapar. Bazıları bedava olarak su taşkını dedektörü benzeri dedektörler de hediye eder. Bu kontrolleri kabul ederseniz ev sigortanızı daha ucuza alabilirsiniz. Bu sayede sigortacılık sistemi finansal koruma dışında ilave bir katma değer yaratmış ve gerçekten evinizi daha güvenli hale getirmiş olur. Türkiye'de benzer şekilde ev sigortası olayını daha yaygın ve kapsamlı hale getirmeliyiz. Bizde zorunlu deprem sigortası konusu yaygın ama bazı şehirlerde misal, sel riski, deprem riskinden yüksektir. Bazı bölgelerde çığ düşme kaynaklı yol kapanması riski yüksektir. DASK olayını geliştirmekte fayda olacaktır. Kartalkaya otelinin yangın sigortasını hangi akıllı şirketin nasıl yaptığını da incelersek, sistemi düzeltmek için gerekli dersleri çıkartabiliriz.

YENİ STANDARTLAR

10) Türkiye'de çoğu zaman konut yangınları, bir kolaycılık ile 'eski elektrik tesisatından çıktı' veya 'elektrik kontağından çıktı' şeklinde sunulur ve konu geçilir. Sanki 'eski elektrik tesisatı' gerekçesi herkesi kurtaracak sihirli bir gerekçe gibidir. Evlerdeki elektrik tesisatı konusu bugün önemlidir, yarın daha da önemli olacaktır çünkü hanelerde gerekli elektrik gücü artmaktadır. Misal, Londra'da artık yeni yapılan binalar doğal gaz tesisatına bağlanmıyor ve tamamen elektrik ile ısıtma ve ocak işleri hallediliyor. Üzerine elektrik arabaların güç ihtiyacını ekleyelim, her mahallede ne kadar elektrik güç gereksinimi artacak hesaplayabiliriz. Eski tesisatlar, kablolar, yalıtımlar bu ihtiyacı karşılayamayabilir. Misal İngiltere'de genelde elektrik kutusunu hayli pahalı başka bir kutu ile değiştirmeyi gerektiren BS 7671 düzenlemesi devreye alındı. Kiraya verdiğiniz bir ev varsa, bu elektrik güncellemesini yapmak zorundasınız yoksa kira kontratını yenileyemiyorsunuz. Türkiye’nin de artacak elektrik ihtiyacına göre özellikle okul, işyeri, yüksek bina gibi yüksek riskli binaları bu konuda hazırlaması uygun olabilir.

ÜÇÜNCÜ PİN

11) İngiltere'de bütün Avrupa'dan farklı olarak elektrik prizlerinde üç delik vardır. Elektrik fişlerinde ise iki pine ilave olarak üstte daha uzunca bir pin bulunur. Fişi prize takarken önce bu uzun pin girer ve topraklamayı sağlar ve diğer iki deliği açar böylece diğer küçük iki pin de girebilir. Yani Avrupa tipine göre daha güvenli ve sağlam bağlantı sunar. Deliklere metal dahi soksanız çarpılmazsınız çünkü delik, içeriden kapalıdır. Elbette bu saatten sonra Türkiye'nin bu alanda standart değiştirecek hali yok ancak yine de ileride yerli sanayiyi korumanın da önünü açacak şekilde, özel ve güvenli bazı elektrik soketlerinin ve kablolama standartlarının tasarlanması ve ulusal çapta uygulanması konusunda şimdiden çalışmakta fayda olabilir. Tüm İngiltere'de yaygın olan diğer konu ise elektrik prizlerinin üzerinde aç/kapa düğmesi olmasıdır (Muhtemel ilave sigorta barındıran). Misal, elektrik prizi ikili ise, üzerinde iki tane aç/kapa düğmesi vardır. Her seferinde fişi çek/tak yapmaktan çok daha pratiktir ve fişler de böylece duvardan sökülmez. Bu durum birçok elektrikli alet kullanımında ilave güvenlik sağlamaktadır ve öncekinin aksine bu konuyu Türkiye'de yaygınlaştırmakta fayda olabilir.

YEREL SİVİL EKİP TATBİKATLARI

12) Kartalkaya vakasında tespit edilen diğer eksiklik ise bölgedeki otel ve işyerlerinin koordineli ve önceden tatbikatı yapılmış şekilde yangına müdahale etme eksikliği idi. Bu tür, nispeten yangın teşkilatından uzak bölgelerde pekâlâ yerel halkın ortak çabası ve müdahalesi ile yangınlarda can kayıpları azaltılabilir. Belki her mahalleye itfaiye ekibi konamaz ama katlanır merdiven, halat, alarm sistemi, üzerine atlanabilir şişme sistemler, yangın küreği, baltası vs. hazır tutulabilir. Acil durumlara karşı önceden gönüllü ekipler tatbikatlar ile eğitilebilirler.

Yangın Bolu Grand Kartal Otel