Hiroşima'ya atom bombası atılmasının 78'nci yıl dönümü
Japonya'da ülke yönetiminin İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon ordusunun işlediği zulümler üzerine düşünmesi için yapılan çağrılar artıyor. Tam bu gündem ülkeyi meşgul ederken Pazar günü batıdaki Hiroşima kentine atom bombası atılmasının 78. yıldönümü anıldı.
Hiroşima Belediye Başkanı Kazumi Matsui Barış Anıtı Parkında düzenlenen anma töreninde Barış Deklarasyonunu açıklayarak, dünya liderlerini nükleer silahların savaşı caydırdığı teorisini terk etmeye çağırdı.
Politika yapıcıları "sivil toplum idealleri doğrultusunda diyalog yoluyla güvene dayalı bir güvenlik rejimine doğru ilerlemeye" de çağıran Matsui, "Bizi tehlikeli günümüzden ideal dünyamıza doğru yönlendirmek için derhal somut adımlar atmalılar" dedi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres törende okunan mesajında "Güvensizlik ve bölünme artıyor" uyarısında bulundu.
Yerel saatle sabah 8:15'te, 6 Ağustos 1945'te bir ABD bombardıman uçağından atılan atom bombasının şehrin üzerinde patladığı ve o yılın sonuna kadar yaklaşık 140,000 kişinin ölümüne yol açtığı anın yıldönümünde saygı duruşunda bulunuldu.
Yaklaşık 50,000 kişinin katıldığı etkinlikte Matsui bir anıtmezara, geçen yıl teyit edilen 5,320 ölüm dahil olmak üzere 339,227 kurbanın isim listesini yerleştirdi.
Barış Deklarasyonunda "Japonya derhal Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşmasına katılmalıdır" diyen Matsui, hükümeti bombardımandan kurtulanların ve barışsever Japon halkının isteklerine kulak vermeye çağırdı.
Sağlık, Çalışma ve Refah Bakanlığı'na göre, Nagasaki de dahil olmak üzere iki atom bombasından kurtulan ve yaş ortalaması 85'in üzerinde olan kişilerin sayısı bir önceki yıla göre 5,346 azalarak Mart ayı itibariyle 113,649'a düştü.
Seçim bölgesi olan Japonya Başbakanı Fumio Kishida törende yaptığı konuşmada, Hiroşima'ya atom bombası atılmasının tarihsel bağlamı bir yana, Japonya'nın nükleer anlaşmaya taraf olup olmayacağına bile değinmedi.
Başbakanın, Mayıs ayında Hiroşima'da düzenlenen Yedi Grup liderler zirvesine ev sahipliği yapmasının siyasi bir gösteri olduğu gerekçesiyle eleştirilmişti.
Japonya İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda yaşadığı trajedilere içten içe bakarken, tarihçiler ve uluslararası toplumun siyasi akılları Japonya'yı kendisini sadece atom bombalarının kurbanı olarak değil, aynı zamanda bu trajik olaylara en başta sebep olan fail olarak görmeye teşvik etti.
Hiroşima Şehir Üniversitesi'nde emeritus profesör olan tarihçi Toshiyuki Tanaka, bir zamanlar Çin ve Kore Yarımadası gibi Asya ülkelerinde ve bölgelerinde acımasız bir istilacı olan Japonya'nın, "atom bombalarına maruz kalan tek ülke" olduğunu defalarca vurgulayarak, bu olayın faili olarak çirkin tarihini kasıtlı olarak gizlediğini söyledi.
Japon hükümeti, güncellenen güvenlik belgelerinde yer alan son savunma politikası değişikliğinde, askeri harcamaları artırırken düşmanına aktif olarak saldıracak askeri gücü elde etme sözü vererek, Japon Anayasası'nın savaşı reddeden 9. Maddesinden ve savaş sonrası pasifist ülke çizgisinden ciddi bir şekilde saparak ciddi endişeleri de tetikledi.
Japonya, İkinci Dünya Savaşı öncesinde ve sırasında Asya'nın pek çok bölgesini acımasızca istila ve işgal etmiş, milyonlarca masum kurbana tarifsiz acılar ve ağır kayıplar yaşatmıştı.
Kaynak: China Daily