Hizbullah basınçlı püskürtme sistemleri

İsrail ordusu ilk defa Lübnan sınırından yaklaşık 5 km. derinliğe ulaştı ve oradan da püskürtüldü. Kara operasyonu 1 Ekim'de başlamıştı. İşgal askerleri cumartesi günü Hizbullah savaşçılarıyla yaşanan şiddetli çatışmaların ardından Şema beldesinden geri çekilirken çevredeki bazı binaları da havaya uçurdu. İsrail ordusu püskürtülme haberlerini yalanlamadı, “sınırlı ve hedef odaklı” operasyonların sürdüğünü belirtmekle yetindi.

İşgal güçleri aynı gün ilerleyen saatlerde, Şema ve çevresine hava saldırıları düzenledi, topçu ateşi açtı. Hizbullah, gece yarısı bölgeye ilerleyen birliklerle sıfır noktasından tekrar çatışmaya girildiğini, işgal askerleri arasında yaralıların olduğunu, direnişin sürdüğünü kaydetti. İsrail ordusu pazar sabahı, cuma günü ağır yaralanan bir askerin öldüğünü duyurdu. Askerin son günlerde ciddi kayıplar veren Golani Tugayı'ndan olması dikkat çekti. İsraillİ askeri analist Yossi Yehoshua püskürtme operasyonlarının ardından şu keskin yorumu yaptı: "Kusura bakmayın, söylemek zorundayım, Hizbullah'a boyun eğdirmek mümkün değil. Bunu HAMAS'a bir yılda yapamadık, Hizbullah ondan on kat güçlü.”

HAYFA'DAN ÇIKIŞ YOK

Öte yandan sirenler, Batı Celile'den Tel Aviv'e kadar cumartesi pazar günleri hiç susmadı. Operasyonlar özellikle Hayfa'yı etkiledi. İsrail basınına göre en az beş kişinin yaralandığı, elektirik kesintileri ve ağır hasarın yaşandığı kentte insanlar, “dört bir yanda sığınacak yer aradı.” Bunun üzerine İsrail ordusu, Metula ve Kfar Yuval bölgelerini “kapalı askeri bölge” ilan etti. İHA sürüleri ve roketlerle vurulan Şayetet 13 deniz komando birimi karargahı, Atlit üssü, Stella Maris donanma üssü Hayfa'daki başlıca kritik hedeflerdi. Ayrıca Lübnan'ın güneyinde ön saflarda çatışan Golani Tugayı'nın Akka kentindeki Şıraga askeri üssü de füze salvosuyla bombalandı.

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi sınırdaki birlikleri ziyaret ederek kuzeydeki yerleşimciler evlerine dönene kadar ordunun Hizbullah ve Lübnan'a saldırmaya devam edeceğini söyledi.

O TALEP 'TEKLİFTE YER ALMIYOR'

Hizbullah'ın müzakere yetkisi verdiği Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri geçen cuma günü ABD'den ateşkes önerisi aldığını teyit etti. Berri, teklifin İsrail ordusuna Lübnan'da hareket özgürlüğü verdiği haberlerini reddetti. Amerikalıların bunu “kabul edilemez” olarak değerlendirdiğini söyledi. Ayrıca önerinin Lübnan'da NATO veya başka güçlerin konuşlandırılmasını içerdiği iddialarını da reddetti. İsrailli liderler, ateşkesin ön koşulu olarak “gerekli görülen durumlarda” Lübnan'a kara ve hava operasyonu düzenleyebilmeyi talep ediyor. Tel Aviv'in bu konuda Washington'dan garanti istediği de basına yansımıştı. Berri ayrıca teklifin bazı Batılı ülkelerin de dahil olduğu Birleşmiş Milletler'in 1701 sayılı Kararının uygulanmasını denetleyecek bir komite oluşturulmasını da içerdiğini fakat bunun "Lübnan için kabul edilemez" olduğunu belirtti. Cevaplarını birkaç içinde ileteceklerini de sözlerine ekledi.

İsrail Kanal 12 de Hizbullah'ın 1701 sayılı kararın tam olarak uygulanmasını istediğini belirterek, “İsrail'in hareket özgürlüğü” ya da Lübnan'ın güneyindeki köylerin İsrail-Amerikan denetimine tabi tutulmasıyla ilgili herhangi bir maddenin eklenmesine karşı çıkacağını kaydetti. Hizbullah ile Beyrut'un bakış açıları bu konuda tam olarak kesişiyor.

Yediot Aharonot gazetesi, Tel Aviv hükümetinin konuyla ilgili şu iki değerlendirmesini aktardı:

“Hizbullah savaşı sürdürebilecek ve çözüm önerisini kabul etmekte acele etmeyecek.

“Lübnan'da hareket serbestisi talebimiz Hizbullah ve Beyrut tarafından kabul edilmeyecek.”