Hizbullah'a yakın milletvekili: İsrail korku içinde...
İsrail güçleri ile Hizbullah arasında 2006'daki savaşın ardından gerilim ilk kez bu kadar yükseldi. Direnişin artan saldırıları Tel Aviv'de paniğe neden oluyor. Hizbullah'a yakın Lübnanlı milletvekili İsrail'in yeni bir cephe açmaktan söz etmesi üzerine, 'her olasılığa hazır olduklarını' söyledi
İsrail basınına göre Lübnan'dan çarşamba günü ateşlenen roketler nedeniyle ülkenin kuzeyinde siren sesleri hiç susmadı. Önceki gün yaşananların Hizbullah'ın 7 Ekim'den bu yana İsrail'e düzenlediği en yoğun saldırı olduğu belirtildi. Hizbullah'ın Rosh Hanikra kıyılarındaki bir İsrail donanma üssünü hedef aldığı sabah saat 10 sularında meydana gelen saldırıda en az 18 roket kullanıldığı bildirildi. Bunların yalnızca altısının Demir Kubbe hava savunma sistemi tarafından engellenebildiği, diğerlerinin ise “şans eseri” açık alanlara düştüğü duyuruldu.
KUZEYDEKİ KENTLER BOŞALIYOR
Aynı bölgeye birkaç saat sonra ikinci bir yaylım ateşi daha açıldı. Yetkililer, roketlerden altısının şehrin içine düşerek konutlarda ve altyapıda hasara yol açtığını, dördünün belediye sınırları içindeki açık alanlara düştüğünü, üç roketin ise Demir Kubbe tarafından etkisiz hale getirildiği söyledi. Kiryat Shmona yerleşim birimindeki yetkililer de kasabaya en az 16 roket atıldığını belirtirken, Hizbullah toplamda 30 roket kullanıldığını açıkladı. Normalde 20 binden fazla kişinin yaşadığı bölge nüfusunun, Lübnan ile İsrail arasında yaşanan sınır çatışmaları nedeniyle son aylarda büyük ölçüde boşaltıldığı bildirildi.
EN YÜKSEK ÖLÇEKLİ SALDIRI
Hizbullah ayrıca roket saldırılarının yanı sıra İsrail ordusu mevzilerinin bulunduğu Dov Dağı bölgesini patlayıcı yüklü üç insansız hava aracıyla (İHA) vuran saldırının sorumluluğunu da üstlendi ve operasyonu "düşmanın tekrarlanan suçlarına yanıt olarak" düzenlediğini duyurdu.
Reuters haber ajansına konuşan İsrailli bir güvenlik yetkilisine göre Hizbullah çarşamba günü, çatışmaların başladığı günden bu yana en yüksek ölçekli roket, füze ve İHA saldırısını düzenledi.
Hizbullah'ın İsrail'in kuzeyine yaptığı son operasyonlarda 11 kişinin yaralandığı bildirildi. Artık her gün yaşanan ve giderek artan karşılıklı ateş, savaşın bölgesel bir savaşa dönüşebileceği endişelerini arttırıyor.
‘KUZEYDEKİ DURUM DEĞİŞMELİ’
Lübnan'dan gelen saldırıların ardından çarşamba günü Tel Aviv'in üst düzey yetkililerinden peşi sıra açıklamalar geldi. İsrail Savaş Kabinesi Üyesi Benny Gantz, "Kuzeydeki durum değişmelidir. Siyasi bir anlaşma için zaman daralıyor.” diyerek gerginliğin zirveye çıktığına işaret etti. Ulusal Birlik Partisi lideri Gantz, çarşamba günü yaşananlardan sonra tedirginliğini, “eğer dünya ve Beyrut hükümeti Lübnan'dan kuzeydeki topluluklara açılan ateşi durdurmaz ve Hizbullah'ı sınırdan uzaklaştırmak için harekete geçmezse, İsrail ordusu bunu yapacaktır." sözleriyle dile getirdi.
'TÜM SEÇENEKLER MASADA'
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen de Hizbullah'ın liderini hedef alarak, Hasan Nasrallah'ın bir sonraki hedefleri olabileceğini söyledi. Yabancı büyükelçilerle birlikte İsrail-Lübnan sınırına yaptığı ziyaret sırasında konuşan Cohen, Nasrallah'ın "sıranın kendisine geldiğini anlaması gerektiğini" söyledi ve Hizbullah'ın 2006 yılında BM tarafından ilan edilen ve örgütün sınır bölgesinden çekilmesini öngören ateşkese uyması gerektiğini sözlerine ekledi. Cohen, diplomatik seçenekleri en iyi şekilde kullanmak için çalışacağız ancak eğer bu işe yaramazsa, tüm seçenekler masada." ifadelerini kullandı.
‘SALDIRIYA HAZIR OLMALIYIZ’
İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi de yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun gerektiğinde Lübnanlı gruba karşı eyleme geçeceğini söyledi. Ordunun öncelikli görevinin Hizbullah'ın saldırıları nedeniyle İsrail'in kuzey bölgelerinden tahliye edilenleri evlerine geri döndürmek olduğunu söyleyen Halevi, İsrail ordusunun “teyakkuzda” olduğunu kaydetti. Halevi, Kuzey Cephesinin hazırlıklar için bir dizi planı onayladığını belirttikten sonra "gerekirse bir saldırı başlatmaya hazır olmalıyız." ifadesini kullandı.
‘BUNUN NERESİ BAŞARI?’
Lübnan Parlamentosunun Hizbullah'a en yakın milletvekillerinden Hasan Fadlallah, Al-Mayadeen'e verdiği demeçte ülkedeki direnişin İsrail'e uygun bir şekilde karşılık verdiğini ve özellikle 2006'dan sonra Lübnanlı grupların yeteneklerinin büyük ölçüde geliştiğini vurguladı. Fadlallah, “işgal güçlerinin askeri etkinliğin olmadığı konutları hedef aldığını” da sözlerine ekledi ve "bunun neresi başarı?" diye sordu. "İsrail'in 2006 yılında Bint Jbeil'de tarihi bir yenilgiye uğradığını herkes biliyor" diyen milletvekili, "Güney Lübnan'da yaptığımız fedakarlıklar düşmanın hedeflerine ulaşmasını engellemek için verilen büyük savaşın bir parçasıdır." ifadelerini kullandı.
'TEL AVİV, HİZBULLAH'IN ROLÜNÜ İYİ BİLİYOR'
"Geçmişle bugün arasındaki farkın yüzleşen, karşılık veren ve denklem yaratan bir direnişin varlığı olduğunu" belirten Fadlallah, "özellikle 2006'dan sonra Hizbullah'ın kabiliyetlerinin büyük ölçüde geliştiğini, güçlü bir iradeye ve sahada hep hazır olma niteliğine kavuştuğunu” vurguladı.
Eylemlerin İsrail askeri tesislerine karşı olduğunu belirten Lübnan milletvekili, Tel Aviv'den gelen gergin açıklamalara da değinerek, İsrail'in “Hizbullah'ın bu savaşta önemli bir rolü olduğunu” iyi bildiğini ve saldırgan sözlerin bundan kaynaklandığını ifade etti. İsrail gazetelerinden bugün çıkan "Hizbullah İsrail'e acı çektirme ve zarar verme kapasitesine sahip" sözlerini hatırlatan Fadlallah, Tel Aviv'in “korktuğunu” vurguladı.
DİRENİŞİN HEDEFLERİ
Fadlallah, Hizbullah'ın sınır boyunca yaptığı operasyonların iki hedefe sahip olduğunu “bunlardan birincisi Gazze'yi desteklemek, ikincisi ise topraklarımızı savunmak ve düşmanın hedeflerine ulaşmasına mani olmak.” dedi. İsrail'in büyük bir askeri çıkmazda olduğunu ve önümüzdeki günlerde “bunun boyutlarını ortaya çıkacak” öngörüsünde bulundu. Fadlallah direnişin "tüm olasılıklara hazır olduğunu ve ister siyasi ister askeri düzeyde olsun her aşamanın gereklilikleri ve yöntemleri olduğuna" dikkat çekti.
2006'DA İSRAİL'İN HEZİMETİ
İsrail, 12 Temmuz ile 14 Ağustos 2006 tarihleri arasında güney Lübnan ve Beyrut'taki Hizbullah mevzilerine karadan, havadan ve denizden savaş açtı. Çatışma, 12 Temmuz 2006'da Hizbullah savaşçılarının devriye gezen bir İsrail askeri aracını pusuya düşürmek için İsrail-Lübnan sınırını geçmesiyle alevlendi. Üç İsrail askeri öldürüldü, ikisi esir alındı. İsrail, esirleri bulmak için Lübnan'a bir kurtarma ekibi gönderdiğinde beş asker daha öldürüldü. Hizbullah, iki askerin serbest bırakılması karşılığında İsrail'de tutulan Lübnanlı tutukluların serbest bırakılmasını talep etti. İsrail reddetti. Bunun yerine Lübnan'a geniş çaplı kara ve hava saldırıları başlattı. Ayrıca ülkeye hava ve deniz ablukası uyguladı. İsrail hava saldırıları Hizbullah'ın askeri mevzilerinin yanı sıra Beyrut havaalanı, televizyon ve radyo istasyonları ve okullar da dahil olmak üzere kapsamlı sivil altyapıyı hedef aldı. Kaynaklar, "İsrail savaş uçaklarının Lübnan'a yaklaşık 7 bin bomba ve füze saldırısı düzenlediğini" bildirdi.
BAŞBAKANI YERİNDEN ETTİ
11 Ağustos 2006'da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), çatışmaların sona erdirilmesine yönelik 1701 sayılı kararı oybirliğiyle onayladı. Hizbullah'ın lideri Hasan Nasrallah ateşkese uyacaklarını söyledi ve İsrail kabinesi de karar lehinde oy kullandı. Ateşkes 14 Ağustos'ta yürürlüğe girdi. İsrail sonunda 8 Eylül 2006'da Lübnan'a yönelik deniz ablukasını kaldırdı.
Hasan Nasrallah, Hizbullah'ın "ilahi, tarihi ve stratejik bir zafer" elde ettiğini ilan etti. Birçok uluslararası gözlemci, güç dengesizliğine rağmen Lübnanlı grubun İsrail saldırısını püskürtmesini zafer olarak gördü. İsrail'de ise savaşın hedeflerine ulaşamadığı görüşü hakim olurken, Hizbullah'ın ortadan kaldırılamaması bir yana silahsızlandırılmasının dahi başarılamaması hezimet olarak nitelendi. Savaş, dönemin İsrail Başbakanı Ehud Olmert'i koltuğundan etti.