Hollanda nüfusu yaşlanıyor

Hollanda İstatistik Kurumu (CBS) verilerine göre,1990 yılında 65 yaş üstü bireyler Hollanda nüfusunun yaklaşık yüzde 13’ünü oluştururken, aradan otuz yıl sonra bu rakam yüzde 19’lara kadar çıktı ve bu ivme önümüzdeki yıllarda da devam edecek.

Hükümet, emekli maaşlarının önümüzdeki yıllarda karşılanabilmesi için 2013 yılından itibaren emeklilik yaşını 65’ten kademeli yükselterek 2024 yılında 67’e çıkaracak.

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yaşanan kurtuluş coşkusu ve ardından geleceğe duyulan güvenin artması, Hollanda da dahil olmak üzere birçok Batı ülkesinde doğum dalgasına yol açmıştı. Dolayısıyla, 1945-1954 yılları arasında 'Bebek Patlaması' (Baby Boomers) olarak adlandırılan dönemde doğanlar artık hızla yaşlanmaktadır.

Zamanında, 1955-1960 yılları arası doğum kontrol yöntemlerinin kabul görmesi ve yaygınlaşması doğum oranlarının düşmesine neden olur iken, günümüzdeki nüfus yapısındaki denge yaşlı Hollandalılara doğru eğilmektedir.

Geride bırakılan 60 yılda, büyük ölçüde iyileşen sağlıklı ve bilinçli beslenme yöntemleri, halka sunulan sağlık ve bakım hizmetleri, insanların ortalama yaşam süresini arttırmada önemli etken olurken, Hollandalıların  100 yaşına ulaşma şansı altı kat artmıştır.

YAŞLANAN NÜFUSUN SONUÇLARI NELERDIR?

Yaşlanmanın bireyler ve toplumlar için bazı olumsuz sonuçları olduğu da yadsınamaz. Hollanda'da, "kullandığın kadar öde" denilen bir sistem söz konusudur. Hollandalı çalışanlar, şu anda emekli olan neslin maaşını ödüyor. Yaşlanan nüfus nedeniyle, emekli maaşı almaya hak kazanan kişi sayısı artarken, istihdam edilen kişi sayısı azalmaktadır. Sonuç olarak, çalışan insanlar giderek daha fazla prim ödemek zorunda kalmaktadır. Ayrıca yaşlılar, huzur evleri ve sağlıklı yaşam için bakım gereksinimleri gibi ek tesislere ihtiyaç duymaktadır. Bu maliyetler de kısmen toplum tarafından karşılanmaktadır.

Pek iç açıcı olmayan, ancak yine de yaygın olan bir başka tahmin de, yükü taşımak zorunda olan genç çalışanların daha az harcama yapacağı ve bu nedenle ekonomik büyümenin yavaşlayacağı yönündedir. Tüm bunların bedelini ödemek zorunda olan evli genç nesil muhtemelen çocuk sayısını sınırlama eğiliminde olacaktır. Sonuç olarak, çok sayıda yaşlı insan, az sayıda genç insan eğilimi uzun vadede devam edecektir. İkinci olgu da aynı zamanda "demografik tuzak" olarak da algılanmaktadır.

Bütün olumsuz eylem ve söylemlere rağmen, yaşlıların yardım kuruluşlarına ve yoksullara daha çok maddi yardımda bulundukları toplum tarafından olumlu karşılanmaktadır. Hollandalı yaşlılar, yardım kurumlarına ve yoksullar için yılda yaklaşık üç milyar avro maddi katkıda bulunduğu tespit edilmiştir ve bu eğilim önümüzdeki yıllarda da devam edecektir. Yaşlıların, bilgi ve deneyimleri toplumda olumlu bir etki olarak görülmektedir.