05 Kasım 2024 Salı
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hormonlu demokrasi, demokrasi fonları: Benin parçalanması

Ülkemiz önce ulus devlete saldırı ile sonra ulus devletin kurumlarına saldırı ile karşılaşmıştır. Ulus devlete onun kurumlarına yapılan saldırının son aşaması onun bireylerine yönelik demokrasi fonları ile yapılan saldırıdır.

Hormonlu demokrasi, demokrasi fonları: Benin parçalanması
A+ A-
Dr. Eren Fırat

Toplumsal bir yaratık olan insan bir toplum içinde yaşar ve o toplum içinde davranışları ile kendini anlamlı bulur. Davranış ruh bilimsel anlamda canlıların dış dünyaya karşı gösterdikleri her türlü bilişsel duyuşsal bedensel tepkilerin genel adıdır. Tüm bu boyutlar birbiri ile etkileşim halindedir bunun sonucunda davranış ortaya çıkar. İnsan davranışını belirleyen aşamaları izlediğimizde; iç güdüsel gereksinimlerden ve dürtülerden türeyen tin bilimsel güre (id), içe özgü kişi kişilik ile dış gerçek arasındaki örgütlü dengeleyici olan ben (ego), kurallar, çatışma, ahlak, suçluluk gibi şeylerden oluşan bilinçli zihin içselleşmesi olan üst benlik.

Cinsellik, saldırganlık gibi dürtüler temel insan gereksinimlerinin güdüsel güçlere dönüşümüdür. Bu dönüşümün dengeleyicisi benliktir. Sağlıklı benlik dürtülerimizi duygusal inançlarımızı destekleyen bendir. Bu şekilde hem gerçekliğe uyma hem de sağlıklı şekilde dış dünya ile iletişim kurma yeteneği sağlar.

Süper ego, dünya görüşünün, koşullarının ve çocukların ana babalarından ve çevreden kendine kattıklarının içselleştirilmesinin üzerine kuruludur. Vicdan olarak, doğru ve yanlış duygularımızı içerir; çocuğun ana baba kültürünün içselleştirilmesini sürdürücü kendine özgü tabuları korur.

Toplumsal olarak kabul edilmez olana ilişkin cinsellik gibi dürtüsel gereksinimler, daima kısıtlayıcı olan ve bu nedenle bireysel yönelimlerin karşısında olana ilişkin toplumsal değişmezler, insanlığa yönelik çok kötümser bir durumdur. Bireyler duyumsamalarını yerine getirirken, toplumun yapı taşını oluşturan üyelerinin yararlarının gözetilebildiği durumda, tüm toplumun yararına daha fazla katkıda bulunurlar. Dolayısıyla, alt benlik ve üst benlik, karşıt güçler olmadan, birinin yönelimlerinin yerine getirilmesinin diğerinin gereksinimlerinin karşılanmasına bağlı olması nedeniyle, birbirine bağlanmış iki güçtür. Toplumsal örgünün barış ve yarıcı verimlilik içinde olabilmesinin koşuludur bu durum. Aynı zamanda insanın içindeki en derin ses olan duyunç (vicdan ) dediğimiz durumun sürekli diri kalımıdır.

BENLİK YARILMASI

Toplumsal bir aradalığın ön koşulu olan bu durum bazı davranış güdüleme yöntemlerinde bilimsel bilginin teknik bilgiye dönüştürülmesi ile haz coşum bir aradalık diye özetlenen bu tersine dönüştürebilir ve birey doğal değerler siteminden koparılabilir. Benlik yarılması diye açıklanacak bu durum kişiyi toplumdan alır yeni bir kalıba sokar. Birey toplum için kural dışıdır. Bilimsel bilginin bilim ahlakı dışında teknik bilgiye dönük yukarıda özetlediğimiz toplum dışı amaçlara uygulama durumu bireyleri cinsel tercih sapmasına sokmak, toplumsal bir aradalıktan koparmaktır. Madde alışkanlığının yarattığı etkide birey ve toplum için tehlike içeren bir durumdur.

Yaşamın temel anlamı olan bu duygular derin özgürlük merkezlerinde tersten okunarak, bireyin yazgısı imiş gibi topluma yeniden sunulur. Yaratılan bu sanal kişilik ruh bilimden çıkardığımız tasarlanmış doğal etkileniş durumu değildir. Ayrıca tarafları doyuran bir haz biçemi de bu değişiklikte yoktur. Bu şekilde oluşturulan bilinç tanıdığımız öğretilerden daha az öğreticidir. İnsan makine tipi kişilik yaratma eyleminin demokrasi kalkanında sunulmuş halidir. Bu yanlış bilinci üreten yarılmış simgelerin, bilinçsiz güdülerin yarattığı, kitle iletişim araçları ile şekillenen olmayan olan yaşamdır. Bu yaşam, özümseme ile kavranamayan, yeni bir insan tiplemesidir. Fonlar aracılığı ile sapkın kitleleri sadakata çağıran fonlar yabancı yeni bir toplum biçimi istemektedir. Bu yeni insan tipi toplumsal kökenleri dışlayacak bireysel doyumları ön planda duyacak bir insan. İleri demokrasileri komuta kontrol merkezlerinde açma kapama düğmesi olan insan makina tipi. Bu yeni tip insanı kısıtlamalar sırasında ABD’de benim bedenim benim özgürlüğüm sözünde görebiliriz.

SİVİL İTAATSİZLİK

Yukarıda özetlediğimiz gelişmeler toplumda karşılığı olmayan ancak fonlamalar aracılığı ile toplumsal yaşantımızı olumsuz olarak dönüştürerek, kendinin ayırdında olmayan, kendi ile çelişen, söylenilenlerin aynı anda hem yanında hem karşısında olan ikili olmaya dönük çift anlamlı bir insan yaratmayı hedef kabul eder. Her şeyin paramparça olduğu parçalanmış benlik tüketilmiş yaşam olup çıkar deneyimler. Kimliği doğal bir süreç olmaktan çıkarıp seçilebilecek bir süreç haline getiren düşünce onu sorunsal haline getirerek temel sorunları öteler anlamlar yaratır. Anlamsız boşluğun belirlediği birey çevresini simgelerle çevirir bütün bunlar gereklilik ve temsil arasında olan bağlantıyı kopararak karşılığı buhran ve parçalanmış olan bir karşılık bulur. Bu kişilik özelliğinde birey uzaktan sosyal güdülemeye çok uygun bireydir, kolay yönetilir toplumsal olaylarda hemen yerini alır. Felsefe ile, bilim ile, sanat ile kahraman yaratamayan batı ruhbilimsel olarak gerileyerek kendine yetmeyen insanlar yaratır bu insanlar arasından en uygun olanı kendi için seçer. Sonra ülkelerde öyküler yaratılır. Ülkeler suçlanır. Dernekler sivil itaatsizlik hep bu amaç içindir. Sömürgenlerin son saldırısı bireye ve bireyin özgün bütünlüğünü kendi amaçları için parçalamaya yöneliktir. Yaratıcı yıkıcılığın ruhumuzda bulduğu karşılık budur.

Bütün bu gelişmeleri özetlediğimizde demokrasi fonlarının yasaklanmasını isteyen düşünce son derece haklı öncülleri ve bilimsel donanımı olan düşüncedir. Bu düşüncenin reddedilmesi ve bu fonların ülkemizde yasaklanması gerekir. Ulusal çıkış için içine girdiğimiz dönem bilge insanların söz sahibi olması gereken dönemdir tüm bu gelişmelere bize bilgeler dönemine doğru ilerlediğimizi gösteriyor. Gılgamış (bilgeler) destanını haklı gösterircesine bilgece düşünebilmenin önderlerini yaşamda en önde görmeyi bekliyoruz.

Sağlık kişilik ben benlik demokrasi fon hormon