Yandex
22 Mart 2025 Cumartesi
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

HÜDA PAR'dan 'Kürt meselesi' çalıştayı: Cumhuriyetin kurucu kadroları hedef alındı

HÜDA PAR'ın düzenlediği etkinlikte yapılan konuşmalarda ve etkinlik sonrası bildirgede cumhuriyetin kurucu kadroları çeşitli ifadelerle hedef alındı.

HÜDA PAR'dan 'Kürt meselesi' çalıştayı: Cumhuriyetin kurucu kadroları hedef alındı! HÜDA PAR 'Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı'

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı tarafından “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı” düzenlendi. Çeşitli isimlerin konuk olduğu çalıştaydaki konuklar tepki çeken ifadeler kullandı.

'ŞEYH SAİT'TEN ÖZÜR DİLEYİN'

Çalıştay konuşan Mehmet Göktaş, Şeyh Sait'e hain denilmemesini talep etti. Göktaş cumhuriyet kadrolarını hainlikle suçladı.

Göktaş'ın tepki çeken ifadeleri şu şekilde:

“Bir Şeyh Said’in bir kendi fotoğrafınızın bir de onu şehid edenlerin fotoğraflarını alıp bakın, kim İngilizlere benziyor. Özür dilemek yetmez, çıkıp ‘biz hainlik yaptık’ deyin!"

BİLDİRGEDE TEPKİ ÇEKEN İFADELER

Çalıştayın yayımlanan sonuç bildirgesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yüzyılının toplumsal travmalar, katliamlar, kıyamlar, isyanlar, haksızlıklar ve hukuksuzluklarla geçtiği öne sürüldü.

Tepki çeken bildirgede cumhuriyetin kurucu kadrolarını homojen bir toplum üretme adına farklılıklarını erittiğini, asimilasyonu, yok saymayı dayattığını ve uyguladıkları politikalarla kardeşlik, adalet ve merhamet duygularını tahrip ettiğini iddia etti.

SORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN ULUS DEVLETİN TASFİYESİNİ ÖNERDİLER

Bildirgede sorunun çözümü için ulus devletin tasfiyesi önerildi. Ulus devlet için ırkçı bakış ifadesi kullanıldı. Devletin sözde çözüm için bu iradeyi ortaya koyması istendi.

Metinde madde madde sözde çözüm için şu ifadeler kullanıldı:

♦ "Kemalist resmi ideolojinin dayatmaları neticesinde ortaya çıkan ve bugüne kadar yüz binlerce insanın ölümüne ve büyük acıların yaşanmasına yol açan silahın ve şiddetin Kürt meselesi için bir çözüm enstrümanı olmadığı bilakis bu yöntemin Kürtlerin sahip olduğu beşeri ve siyasi gücü kriminalize ettiği ortaya çıkmıştır.

♦ İç cephenin güçlenebilmesi için ulusçu resmi ideolojinin inkâr ve asimilasyon politikaları tamamen terk edilmelidir. Ayrımcılığın sonlandırılması için yasal ve anayasal düzenlemeler yapılmalı, temel hak ve hürriyetler hiçbir şarta bağlanmamalı ve pazarlık konusu yapılmamalıdır.

ŞEYH SAİT İÇİN ÖZÜR DİLENMESİNİ İSTEDİLER

♦ Kürtlerin büyük bir saygıyla andığı Şeyh Said–i Palevi gibi Kürt âlimlere yapılanlar başta olmak üzere bu güne kadar yapılan zulümlerden dolayı devlet adına özür dilenmeli ve mezar yerleri ivedilikle açıklanmalıdır.

Kürtçe anayasal güvenceye kavuşturulmalı, anadilde eğitimin önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır. Anayasada Kürtlerin yokluğu değil varlığı güvence altına alınmalıdır.

EŞİT VATANDAŞLIK TALEBİNİ DİLLENDİRDİLER

♦ Kürt meselesinin kaynağını oluşturan Kemalist zihniyetin ürünü olan darbe anayasası değiştirilmeli ve eşit vatandaşlık temelinde yeni bir anayasa hazırlanmalıdır."

UÇUM HÜDA PAR'IN ÇALIŞTAYI'NA TEPKİ

HÜDA PAR'ın düzenlediği etkinliği ve yayımladığı bildiriye Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum'dan tepki geldi.

Uçum, yaptığı paylaşımında sürecin istismar edildiğini ifade etti. Bildiride Türkiye'nin bölünmesinden yana olunduğunu vurguladı.

Uçum'un konuya dair mesajı şöyle:

1 Ekim ve devamında Sayın Bahçeli’nin hamleleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaklaşımlarıyla devreye giren Devlet İnisiyatifinin bir etkisi de bütün emperyalist bölünme projesi yanlılarının bir bir deşifre olmasıdır.

Terör sorununun kökten ortadan kaldırılması için başlatılan yeni dönemi istismar edenler hadsizlikte zirve yaptılar.

Türkiye’yi bölme hedefli Emperyalist dış Kürt sorunu projesini referans alıp güya insani çözüm çalıştayı yapanlar sonuç bildirgesiyle açıkça ve arsızca Türkiye’nin bölünmesinden yana olduklarını ilan ettiler.

Terör diyemeyen, terör örgütüne karşı çıkamayan bu grup iki millet, iki vatandaşlık, iki eğitim dili, hatta iki resmi dil ve iki ülke diyerek Türkiye düşmanlığını ve bölünme niyetlerini ortaya döktüler.

ÇALIŞTAY İÇİN 'YENİ DÖNEME İHANET' DEDİ

Cumhur İttifakından nefret edenlerin ve Ak Partili görününlerin de içinde yer aldığı ama insani olmadığı kesin, bu “bölünme çözümü çalıştayı” Terörsüz Türkiye için başlatılan yeni döneme ihanettir.

Hele İslam’ı istismar ederek referans yapan ve bu bölünme projesine dayanak üretme çabaları ile Cumhuriyetin esaslarına düşmanlıkları ise tam bir alçaklıktır.

Ne yaparsanız yapın Terörsüz Türkiye pazarlıksız, kayıtsız ve şartsız gerçekleşecektir.

Terörsüz Türkiye’ye geçildiğinde de Milli Devletin esaslarını; Cumhuriyet, Üniter Yapı, Türk Milleti, Türk Vatandaşlığı ve Türkçeyi, Türk Bayrağını ve İstiklal Marşını kimse tartışmaya açamayacaktır.

Cumhuriyetle kazanılan Milli Devleti tartışmaya açmak ve beka sorunu çıkarmak kimsenin haddi değildir. Buna asla geçit verilmeyecektir. Tam tersine Terörsüz Türkiye, Milli Devleti daha da güçlendirecek adımların atılmasını sağlayacak ve yurtsever demokrasimizi güçlendirecektir."

'SİLAHIN GÖLGESİ Mİ LAZIM SİZE?'

Metne bir tepki de Cumhurbaşkanlığına ve AK Parti'ye yakın isimlerden Mehmet Çek'ten geldi.

Çek, "Bir Garip İşler" başlığıyla yayımladığı yazıda yapılan etkinlikteki taleplerin terör örgütü lağvedilmeden konuşulmasının da silah gölgesinden faydalanmak olduğunu ifade etti.

Çek'in paylaşımı şu şekilde:

"Son günlerde PKK-dışı Kürtçü mahallede yaşanan olağanüstü hareketlilik dikkat çekiyor.

Bugüne kadar hiç olmadık şekilde hareketlendiler. Farklı platformlarda bir araya geliyor, açıklama üstüne açıklama yapıyorlar.

Bol bol Kürdistani söylemlerle süsledikleri açıklamalarında devlete talepler listesi sıralıyor, şöyle olmazsa çözüm olmaz, böyle olmazsa barış olmaz diye devam edip Türkiye’de Kürtçe resmi dil olmazdan girip Kuzey Suriye’de terör devletçiğinin tanınmasına kadar uzanan bir talepler listesi koyuyorlar önümüze…

İlginç olan şey şu; Bugüne kadar sözde silahı, şiddeti benimsemeyen, sözde PKK dışı ya da karşıtı görünen bu yapılanmaların şimdi birdenbire uç ayrılıkçı, işi yokuşa süren söylemlerle ve adeta panik halinde sahne almaları?

İlginç, çünkü anlamakta zorlanıyor insan?

Bugün devlet, Bahçeli’nin 1 Ekim çağrısını takiben teröre bir nokta koymak, terör örgütünü fesh ettirmeyi için devrede doğru mu?

E sizde zaten -yalan değilse- terörü, şiddeti, silahı yöntem olarak benimsemeyen ve terör örgütü ile de arasına mesafe koyan insanlardınız doğru mu?

O halde sorun ne?

Bir müsaade edin terör sonlansın, terör örgütü lağvedilsin. Sonra bütün o dediklerinizi, taleplerinizi ve daha fazlasını da demokratik siyaset ortamında yine konuşursunuz değil mi?

Yoksa?

Yoksa terörün, silahın gölgesi hiç kalkmasın mı? Size de mi lazım bir şekilde?"

HÜDA PAR Kürtçe Mehmet Çek Mehmet Uçum
Yorumlar (4 yorum) Yorum yapmak için tıklayınız
Yükleniyor...