24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hükümet politikaları açıklandı: Sorunlar çok çözüm yok

Fransa’nın yeni dönemde önünde büyük zorluklar var. ‘Dikkatli olmazsak uçuruma gidebiliriz’ uyarısı yapıldı. Birçok başlıkta sorunlar sıralanırken ekonomi en öne çıkan maddelerden biri

Hükümet politikaları açıklandı: Sorunlar çok çözüm yok! Her beş Fransız'dan biri ruh hastası mı? Fransa hükümetinin genel politikaları neler?
A+ A-
ALİ RIZA TAŞDELEN

Fransa’da Ulusal Meclis 1 Ekim 2024 Salı günü açıldı. İlk oturumda bir ay önce kurulan yeni hükümetin Başbakanı Michel Barnier, hükümetin genel politikalarını açıklayan konuşmasını yaptı. Başbakan açıklamasında önceliklerini söyle sıraladı: “yaşam standardı”, “kamu hizmetleri”, “güvenlik”, “göç” ve “kardeşlik”.

Michel Barnier yaptığı açıklamada “Demokles'in gerçek kılıcı devasa mali borcumuzdur [...] ve dikkatli olmazsak ülkemizi bir uçurumun eşiğine getirecektir” dedi.

Açıklanan hükümetin yol haritasında gerek ekonomi gerekse dış politikaya ilişkin elle tutulur yeni bir şey söylemedi. Başbakan Fransa’nın içinde bulunduğu sorunları ve zorlukları sıraladı ama bir çözüm önerisinde bulunmadı.

Cumhurbaşkanı Macron’un partisinin Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde aldığı yenilgi sonucu Meclis’i feshetmesiyle temmuz başında yapılan genel seçimlerinde hiçbir parti ve ittifak mutlak çoğunluğu bulamamış ve her an gensoru ile düşürülebilecek bir azınlık hükümeti kurulmuştu.

Barnier, ittifaklar bazında üçe bölünmüş Meclis’te ilk günden gensoruyu savuşturmak için suya sabuna dokunmayan bir konuşma yaptı. Konuşmasında sürekli birlik çağırısında bulundu. Konuşmasına Sosyal Demokratlar tepki gösterdi, Le Pen’in Ulusal Birlik partisi bu aşamada gensoru vermeyeceklerini ve bütçe görüşmelerini bekleyeceklerini açıkladılar.

Hükümet politikaları açıklandı: Sorunlar çok çözüm yok - Resim : 1

KAMU BORCU TEHLİKELİ BOYUTTA

Başbakan konuşmasında, Fransa’nın sürekli yükselen kamu borcuna dikkat çekti:

“Hükümetin başının üzerinde Demokles'in kılıcı varmış gibi konuşulduğunu duydum ama asıl Demokles'in kılıcı şimdiden Fransa'nın ve Fransız halkının başının üzerinde sallanmaya başladı ve eğer şimdi harekete geçmezsek, eğer bunu yapacak cesareti gösteremezsek, emin olduğum bir şey var: yarın çocuklarımızın ve torunlarımızın üzerinde çok daha ağır bir yük olacak. Demokles'in gerçek kılıcı devasa mali borcumuzdur: 3.2 trilyon avro. Eğer dikkatli olmazsak, ülkemiz çöküşün eşiğine gelecektir. Bu yıl kamu açığımız, tüm kamu kurumlarının açığı, milli servetimizin yüzde 6'sını aşacak” dedi.

Bu durumun Avrupa’daki konumlarını zayıflattığını belirten Barnier, “bu borcun maliyeti (yıllık faizi) 51 milyar avro. Şu anda eğitimden sonra Devlet harcamalarının en büyük ikinci kalemi” olduğunu söyledi ve “Kendi savunmamız ve araştırmalarımız için harcadığımızdan daha fazlasını başkalarına faiz ödemek için harcamamız kabul edilebilir mi?” diye sordu.

“Bu nedenle ülkemizin bütçe açığını 2025 yılına kadar yüzde 5'e düşürmek istiyoruz. Hedefimiz, Avrupa'daki taahhütlerimizle uyumlu bir şekilde ülkemizi 2029 yılında yüzde 3'lük tavanın altına indirmek için doğru yola geri döndürmektir”.

Ama nasıl? 2019’dan buyana kamu borcunun 300 milyar avrodan fazla arttığını söyleyen Başbakan “Borca karşı ilk çare harcamaları azaltmaktır” dedi. Ama nasıl azaltılacağı konusunda vergiyi artırmanın dışında bir çözüm getirmedi.

SADECE DURUM TESPİTİ VE SORULAR

Bizden bir dizi önemli soruya acilen yanıt vermemizi istiyorlar diyen Başbakan, “eve yakın kaliteli bakıma nasıl hızlı erişim sağlanacağı, kişinin işinden ya da emekliliğinden nasıl onurlu bir şekilde yaşayacağı, kamu hizmetlerinin nasıl iyileştirileceği, kişinin mahallesinde ya da köyünde güvenliğin nasıl sağlanacağı…” sorularını sordu ve Fransız halkının yaşamlarını uzun vadede iyileştirecek eylemlere yatırım yapabileceklerini” belirtti ve sıraladı: “sağlık, eğitim ve sosyal uyum hizmetleri… Fransız çiftçilerinin çıkarları…” .

Eğitimden sağlığa, çevreden enerjiye kadar sorunları sıralıyor fakat somut bir çözüm önerisinde bulunmuyor. Sorunları muhalefet partileriyle, sendikalarla ve sivil toplum kuruşlarıyla görüşerek kollektif olarak bir çare bulacaklarını söylüyor. Yani henüz bir çare yok.

‘HER 5 FRANSIZDAN BİRİ RUH HASTASI’

Başbakan Fransız halkının sağlık sorununa ilişkin şu tespiti yapıyor: “Ruh sağlığı sorunları her beş Fransız’dan birini etkilemektedir - her beş kişiden biri! -Özellikle de gençleri. Aileler ve sevdikleri üzerindeki etkisi çok büyüktür. Sağlık sigortası harcamalarında en büyük payı ruhsal hastalıklar oluşturmaktadır”. “Kentsel ve kırsal alanların pek çoğunun başına bela olan uyuşturucu kaçakçılığı, organize suçlar ve yeraltı ekonomisine karşı amansız mücadele de Hükümet için bir öncelik olacak” diyor.

‘GÖÇÜ KONTROL ALTINA ALACAĞIZ’

Göç konusunu pragmatik bir şekilde ele almak gerektiğini belirten Başbakan “Her yıl 150 binden fazla iltica başvurusu kaydedilmekte ve bunların ortalama üçte ikisi reddedilmektedir. Her yıl 100 binden fazla Fransız topraklarını terk etme yükümlülüğü (sınır dışı) veriliyor, ancak on binlerce yasadışı göçmen usulsüz bir şekilde Fransa'da kalmaya devam ediyor. Dolayısıyla göç politikamız üzerinde artık tatmin edici bir kontrole sahip değiliz. Sonuç olarak, entegrasyon hedefimize artık ulaşamıyoruz” dedi ve “Fransız topraklarını terk etme yükümlülüğünü daha iyi uygulayabilmek için yasadışı göçmenlerin gözaltı sürelerinin istisnai olarak uzatılmasını kolaylaştırmayı teklif edeceğiz” diye ekledi.

Fransa’nın “Avrupa kurallarının izin verdiği ve Almanya'nın da az önce yaptığı gibi, gerektiği sürece kendi sınırlarında kontrolleri yeniden tesis etmeye devam edeceğini” ve “Bu sıkı göç kontrol tedbirlerini uygulayarak hedefimize daha iyi ulaşabileceğiz: oturma izni, Fransızca dil eğitimi, barınma ve istihdama daha hızlı erişim sağlayarak kabul etmeyi seçtiğimiz kişileri onurlu bir şekilde entegre etmek” olduğunu söyledi.

UKRAYNA, İSRAİL, FİLİSTİN, LÜBNAN

Başbakan, “Bayanlar ve baylar, Fransa Ukrayna halkının yanında olmaya devam edecektir (Le Pen ve Melanchon’un partisinin dışında tüm milletvekilleri alkışlıyor). Rus saldırısından iki buçuk yıl sonra Ukraynalılar egemenliklerini ve özgürlüklerini savunmak, ülkelerinin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini sağlamak ve aynı zamanda paylaştığımız Avrupa değerlerini savunmak için cesurca mücadele etmeye ve çoğu zaman ölmeye devam etmektedir” diyerek Macron’un saldırgan Ukrayna politikasının devam edeceğini açıkladı.

Fransa’nın “Yakın ve Orta Doğu'da da aktif olmaya devam edeceğini” ifade eden Başbakan “Üzücü 7 Ekim yıldönümünden birkaç gün önce, düşüncelerimiz Hamas terör saldırılarının tüm kurbanlarıyla birlikte. Yurttaşlarımız da dahil olmak üzere serbest bırakılmalarını talep ettiğimiz tüm rehineleri düşünüyoruz” dedi. “Ayrıca tüm Filistinli sivil kurbanları da düşünüyoruz” diye ekledi.

Lübnan’ın Fransa için çok değerli olduğunu söyleyen Barnier “Lübnan'daki kötüleşen durum, bölgenin istikrarını ciddi şekilde tehdit eden düşmanlıklara mümkün olan en kısa sürede son vermek için bölgedeki ortaklarımız ABD ve Avrupa ülkeleriyle birlikte tam anlamıyla seferber olmamızı gerektirmektedir” dedi.

Fransa Avrupa Göç Ukrayna Filistin