Hulki Rıza İpek Aydınlık'a konuştu-4: Türkü dinlersek, Türkleri anlarız!
“Türk'ün ne demek istediğini anlarız. Kolay değildir. Mecazı çoktur. Türk'ün olduğu yerde türkü vardır. Bağlama da Türk'e ait bir bağlamadır. Bağlamayı gördüğünüzde Türk akla gelir.”
İzmir TRT sanatçısı Hulki Rıza İpek ile söyleşimizin bu bölümünde, notaya geçirmenin özelliklerini, İzmir fuarına sanatçı olarak katılmanın güzelliklerini, Mart 2021 yılında kaybettiğimiz TRT İzmir sanatçısı Ahmet Günday ile anılarını anlattı. Değerli sanatçımız, Türkünün Türk insanın yaşamındaki yerini anlattığı bu söyleşimizdeki güzel dilekleriyle, bizlere veda ediyor.
E.A. Sizin notasını yazdığınız oyun havaları var mı?
Oyun havaları da yazdım, türküler de. İbrahim Karataş Tokatlıydı. Ondan aldığım türküler var. Tokat sarması var. Bunların notasını yazdım, yolladım.
E.A. “Harman vakti kuralım biz çerkeği” türküsünün notasını siz yazmışsınız. Türküyü kimden aldınız?
Kastamonu’da Yılmaz Ağartan abimiz bir gün dükkana geldi. Eniştem Şemsi Yastıman’ın arkadaşı. Cebinde mutlaka şeker taşırdı. Bak sana bir türkü çalacağım, bunları yaz dedi. Ben de yazarım dedim. Teyp de orada, “Harman vakti kuralım biz çerkeği” türküsünü çaldı söyledi. Ben bu türküyü yazacağım, kafamda dönüyor ama notalar çıkmıyor. Eve gittim döşendim, notalarını yazdım. Babama gösterdim, “Çok güzel olmuş oğlum” dedi. Radyo notası faklıdır, bir batı müzikçinin yazmış olduğu nota farklıdır. Notalar bağlamaya göre, rahat çalınsın diye yazılır.
SOLİST İÇİN NOTA İLE SAZ İÇİN NOTA FARKLIDIR
İ.Can: Bazı türkülerin notaları öyle yazılmış ki, çalamazsın yeniden yazmak gerekir.
İstanbul saz sanatçıları beni gördüğü zaman, “İbrahim Can geldi, bandımız ya bir defa döner ya hiç dönmez derlerdi. 15-16 dakikada bitirirdim. Neden biliyor musun? Ben önceden çalışır, tekrar notasını sade yazardım. Ara sazlarını sadeleştirirdim. Öyle bir akardı ki iş, bölüm bölüm yazardım. Çünkü solist için yazdığın nota, saz için geçerli değil.
Bağlama çalmasını bilmeyen bir ses sanatçısı sizin yazdığınız notalar ile söyleyebilmelidir. Ayrıca sazda notanın aynısı çalınmaz, bir de tavrını verirsin.
İZMİR FUARI TÜRKÜ VE ŞARKI MEKANIYDI
E.A. İzmir Fuarı Türkiye çapında çok ünlü bir fuar. Fuardan bir anınızı anlatabilir misiniz?
İbrahim Can ile de Fuar’da sahneye çıktık. İzmir Fuarı öyle bir fuardır ki, Kars’tan bile ziyaretçi gelirdi. 20 Ağustos-20 Eylül arası olurdu. Şarkıcı, türkücüler için dinlenme yeriydi. Bütün sanatçılarla tanışıyorsun. Kuliste oturuyorsun, Barış Manço orada, Gönül Yazar orada, Emel Sayın orada. Hepsi çok güzeldi. Güzel günler gördük. Çok güzel ortamları gördük. Çok güzel müzikler dinledik. Bugün yapılmıyor maalesef.
İ.Can: Bizim kuşağın en büyük şanssızlığı, tam sesimiz duyuldu derken hem gazinolar hem de fuarlar kapandı. Beş, altı sene bir boşluk oldu. Bizim mücadelemiz karşılığını bulamadı. Şöhret olduk ama hiç paramız olmadı. Anadolu turneleri de kapandı.
E.A. Siz Anadolu turnesine çıktınız mı?
Anadolu turnesi çıkamadım. İşimizden gücümüzden dolayı çıkamadık.
ATÖLYE SANATÇILARIN BULUŞMA YERİ
E.A. Sizin atölye çalışmalarınız vardı değil mi?
Atölyede imalatımız vardı. Şu anda kaldırdık. Burayı kapatmadık. Radyodan arkadaşlarımız geliyor. Oturuyoruz sohbet ediyoruz. Saz çalıyoruz.
E.A. O zaman bu mekân sanatçıların merkezi mi oluyor?
Evet. Bir yere oturup bir şeyler yiyip içseniz, sohbet edip saz çalıp söyleyemiyorsunuz. Biz de burayı mekan belledik, burada toplanıyoruz. Radyonun dedikodusunu yapıyoruz.
AHMET GÜNDAY’IN CANDAN CİDDİYETİ
E.A. Ahmet Günday ile anılarınızdan bahsedebilir misiniz?
Ahmet Günday’ı çocukluğumdan beri bilirim. Ahmet abi bizim nikaha da gelmişti.
Ben çocukluğumdan beri bilirim. Ahmet abi bir gün dükkâna geldi. Ufak bir rakı almış.
- Yılmaz Abi, ah başıma geleni bir bilsen.
- Oğlum ne oldu?
- Ah! Sorma Yılmaz abi kahrımdan ağlayabilirim.
Bir bardak rakı aldı, bir tane daha.
- Oğlum ne oldu söylesene?
- Abi bir oğlum oldu.
- Ne güzel işte bir oğlun olmuş.
- Abi sorma ya aynı kayınpedere benziyor.
Güler misin, ağlar mısın? Gerçekten ruh hali buydu, Allah rahmet eylesin.
E.A. Ciddi mi, şaka mı yapıyor?
Ciddi. Ahmet abi şaka yapamaz. Gerçekte Ahmet abi şaka yapar, sana kırıcı gibi gelir ama gücenmezsin, kırılmazsın. Cengiz Özkan bize geldi. O gün de programda, Ahmet Günday misafir sanatçı olacak. Cengiz’e seni Ahmet Günday’la tanıştırayım dedim. Tam stüdyonun kapısına geldik, Ahmet abi de geliyor. Cengiz de çok saygılıdır. Karşıda görünce, “ooo Ahmet abi” deyip eline yöneldi. Ahmet abi ne desin: “Televizyonda senin sesini dinlemekten bıktım. O İstanbul’dan gelen Erol Köker var ya, onun sesi seninkinden daha güzel.” Ben gülmesem çocuk alınacak. “Ahmet abinin huyu bu. Çok sevdiklerine bu şakaları yapar” dedim. Ahmet abiye darılamıyorsun, gücenemiyorsun.
BAĞLAMA TÜRKÜN MÜZİK ALETİDİR
E.A. Türkü sizin için ne ifade ediyor?
Türkü anlamak için türkü dinlemek lazım.
E.A. Dinledik türkülerimizi...
Türkü dinlersek, Türkleri anlarız. Türk'ün ne demek istediğini anlarız. Kolay değildir. Mecazı çoktur. Türk'ün olduğu yerde türkü vardır. Bağlama da Türk'e ait bir bağlamadır. Bağlamayı gördüğünüzde Türk akla gelir.
MÜZİĞİ SEVENLERİ SEVİN
E.A. Aydınlık gazetesi okurlarına son olarak ne mesaj vermek istersiniz?
Biz çok teşekkür ederiz. Türküleri sevsinler, şarkılar sevsinler, müziği sevsinler. Müziği seven insanları sevsinler. Çok güzel hizmet ediyorsunuz. Çok önemli bir yayın, ne mutlu size.
E.A. Biz de Aydınlık ailesi olarak bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ediyoruz, sağlıklı günler diliyoruz.
Uzun Olur Kum Tarlalığın Dönümü
Yöresi: Kütahya-Simav-Gökçeler Köyü
Kaynak Kişi: Semiha Çetin-Mehmet Çetin
Derleyen ve Notaya Alan: Hulki Rıza İpek
Makamsal Dizi: Hüseyni
Türü: Aşk-Sevda
Ses Genişliği: 8 Ses
Türkünün Sözleri
Uzun Olur Kum Tarlalığın Dönümü
Gözüm Aldım Yar Senin İçin Ölümü
Bağlantı:
Aman Da Halime'm Aman Yangın Şekerim
Elverir Haydi Elverir
Yarim Bana Aman Yaslan Diye
Kol Verir Haydi Kol Verir
Uzun Olur Gemilerin Direği
Yanık Olur Aşıkların Yüreği
Bağlantı
Uzun Olur Bahçelerin Selvisi
Ne Zorumuş Askerlerin Evlisi
Bağlantı