İBB Meclisinde 'Durdurulan Projeleri Araştırma Komisyonu' kurulacak

Yenikapı Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezinde gerçekleştirilen grup toplantısı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Göksu, seçimden bu yana meclisin 56 oturumunda İstanbul’un gündemine dair başkanlık makamına 137 soru yönelttiklerini ancak bunların 42'sinin cevaplandırıldığını söyledi.

İBB'nin seçimden bu yana geçen iki yıllık süre içerisinde mali performansta, projelerde ve yatırımlarda geriye gittiğini savunan Göksu, toplam değeri 11 milyar lira olan 114 projenin durdurulduğunu bildirdi.

Belediye yönetiminin bu dönemdeki icraatlarına değinen Göksu, şöyle konuştu:

"Bu dönemde İBB 28,9 milyar lira bütçesi olan bir reklam ajansına dönmüştür. Siyasi illüzyon üreten iletişim merkezine dönmüştür. Algı, şov ve manipülasyon üreten stand up merkezine dönmüştür. Hepinizin bildiği bir kuş vardır, guguk kuşu. Bu kuş yuva yapmaz. Hep başkasının yuvasında geleceğini ikame etmeye çalışır. İBB 21. yüzyılın guguk kuşu merkezine dönmüştür. İki yılda gördük ki İBB yönetiminin ne iş yapmaya niyeti ne de iş yapma becerisi var. Ama biz İstanbullular adına seçilmiş kişiler olarak İstanbul’un geleceğini bu kifayetsiz muhterislerin eline bırakamayız."

Göksu, bundan sonra mevzuatların kendilerine verdiği tüm hakları kullanıp, İstanbulluların kendilerine verdiği sorumluluk bilinciyle hareket ederek halkı hakikatlerle buluşturmaya devam edeceklerini söyledi.

Bu amaçla mecliste Durdurulan Projeleri Araştırma Komisyonu, Toplu Ulaşım Sistemi Araştırma Komisyonu ve Müsilaj ve Çevre Sorunları Araştırma Komisyonu kuracaklarını aktaran, Göksu, şunları aktardı:

"İBB tarihinin en kapsamlı araştırma komisyonlarını kuruyoruz. 2016-2019 yılları arasında yürütülen yatırım projelerinin bugün ne durumda olduklarını tespit etmek, 2019-2021 yılları arasında yeni bir yatırım başlatılmış mıdır, başlatılmamışsa ne tür bir bütçe ile yapıldığını tespit ederek kamuoyu ile paylaşacağız. Durdurulan ulaşım yatırımlarının, çevre yatırımlarının, deprem yatırımlarının ne durumda olduğunu İstanbullularla buluşturmak istiyoruz. Tüm ulaşım yatırımlarını da içine alan toplu ulaşım sistemiyle ilgili araştırma komisyonu kuruyoruz. Komisyon bütün raylı, kara ve deniz ulaşımındaki yatırımları incelemek ve projeksiyon ortaya koymak, mağduriyetleri telafi etmek için çalışacak. Güncel müsilaj ve çevre sorunlarıyla ilgili bir komisyon kuruyoruz. Komisyon, TBMM Müsilaj Komisyonu ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla entegre çalışacak."

SÖZEN VE İMAMOĞLU'NA TEPKİ

Göksu, 1984-1994 arası belediye başkanlığı yapan Nurettin Sözen'in kendisinden sonra göreve gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı biyolojik arıtma tesislerini iptal ettiği şeklinde söylemlerde bulunduğunu anlatarak, Sözen dönemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Sözen dönemini tarihçilerin 'İstanbul'un en kötü yönetildiği yıllar' olarak tarif edeceğini öne süren Göksu, bu dönemin çöp dağları, susuzluk, İSKİ skandalı gibi olaylarla anıldığını söyledi.

Göksu, ayrıca iki ön arıtma tesis hariç İstanbul’daki atık su arıtma tesislerinin 1994-2019 yılları arasında yapıldığını kaydetti.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun son günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik saygı ve edep sınırlarını aşan ifadelerde bulunduğunu iddia eden Göksu, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanımızla, hükümetle, bakanlarımızla polemiğe girmeyi çok seviyor. Çünkü polemiklerin kendisi açısından bir yükü yok, konuşuyor geçiyor. Psikolojide temel bir kuram vardır. Her insanın bir zayıflık damarı vardır, zayıflık psikolojisi derler buna. Zayıflık psikolojisi taşıyan insanlar, güçlü gördükleri insanların aynasında kendisini görmek ister. Çünkü kendisini güçlü zanneder. Bunun bilimsel adı narsistik oluyor. İstanbul’u iki yılda geriye götürmüş, İstanbul adına söyleyecek sözü olmayan birisine kim imrenir? Bu belediye başkanına acınır. Söylediklerinin hekimler açısından mutlaka bir karşılığı vardır ve gereğini ivedilikle yapmalıdır. Bilsin ki tarih cumhurbaşkanımızı bu kenti çamurdan, susuzluktan kurtaran, bu kenti ihya eden lider olarak anacaktır. Birilerini ise 'temel atmama töreni', 'musluk takma töreni', 'fazilet durağı yalanı' ile anacaktır. Aradaki fark bu kadar açıktır."