İBB önünde eylem: "İBB'nin üvey evladı, ötekisi olmak istemiyoruz"

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Ağaç A.Ş. çalışanları asgari ücret seviyesinde kalan maaşlarına zam istemek için Saraçhane'de bulunan İBB binasının karşısında bulunan parkta eylem gerçekleştirdi. 2 buçuk yıl önce sözleşmeli olarak işe alınan ve 6 ay sonra sözleşmelerinin bitmesi ardından süresiz sözleşme kategorisine alındıklarını iddia eden işçiler geldikleri parkta halay çekerek slogan attı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimi tarafından açlığa ve sefalete mahkum edilen personel isyan bayrağı açtı. İBB iştiraki Ağaç A.Ş. işçileri şantiyelerinden çıktı. İBB tarafından kendilerine layık görülen yüzde 27'lik zammı ve Temmuz zammının Ekim ayına ertelenmesini, en son zammı Mart ayında aldıklarını belirterek İBB ana hizmet binasının olduğu Saraçhane'ye yürüdü. Saat 11.30 gibi Saraçhane'ye gelmeye başlayan işçiler, DİSK'e bağlı Birleşik Tarım Orman Sendikası (BTO-SEN) öncülüğünde kendilerine ve benzer durumdaki tüm İBB işçilerine dayatılan sefalet ücretine karşı çıkarak her geçen dakika Saraçhane'yi doldurmaya başladı. Zaman zaman halay çeken işçiler, 'Bize ekmek yoksa size huzur yok', 'Ya hep beraber ya hiçbirimiz' ve 'Hak, Hukuk, Adalet' sloganları attı.

İMAMOĞLU SÖZÜNÜ TUTMADI

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Boğaziçi A.Ş. ile DİSK üyesi Genel-İş sendikası arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesi kapsamındaki hakların, tüm İBB işçileri açısından asgari standart olacağını söylemişti. Ancak Ağaç A.Ş. işçileri bu hakların kapsamı dışında tutuldu.

GÖRÜŞME TALEPLERİ REDDEDİLDİ

Taleplerinin karşılanmadığını belirten Ağaç A.Ş işçileri görüşme taleplerine de olumlu yanıt alamadı. “Ayrımcılığa artık yeter, diyoruz” diyen Ağaç A.Ş. işçileri, asgari standart olarak belirtilen Boğaziçi A.Ş. sözleşmesinden yararlanmak için sabahın erken saatlerinde İstanbul’un farklı ilçelerinden Saraçhane’ye geldi.

"ARTIK YETER"

İşçiler, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin en ağır işini yaparken en düşük ücreti almaya, açlık sınırının bile altında olan 11 bin 402 lira tutarındaki asgari ücret köleliğinde yok olmaya artık yeter” dedi.

Aynı dönemde işe alınan, yine İBB iştirak şirketlerinden Boğaziçi A.Ş. ve İstaç A.Ş. çalışanlarının 25 bin lirayı bulan maaşları ve imzalanan sözleşme uyarınca sosyal haklarını tam aldıklarını söyleyen Ağaç A.Ş. işçileri asgari ücret aldıklarını iddia etti.

"İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇALIŞANLARININ İTİLİP KAKILANI, ÜVEY EVLADI, ÖTEKİSİ OLMAK İSTEMİYORUZ"

İşçiler adına açıklama yapan Erkan Urel, "Biz, Ağaç A.Ş. işçilerinin bu yöndeki haklı talepleri karşılanmadığı gibi ne Ağaç A.Ş. ne de İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimince, hak kayıplarımız görüşülmek bile istenmemektedir. Ağaç A.Ş. işçileri olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının itilip kakılanı, üvey evladı, ötekisi olmak istemiyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanı diğer işçi kardeşlerimizle eşit haklara sahip olmak istiyoruz. Çünkü aynı ülkede, aynı ekonomik koşullar altında yaşıyoruz. Ağaç A.Ş. işçilerine karşı ayrımcılığa artık yeter, diyoruz. Aldığımız her yüzdelik zammın bir süre sonra asgari ücret olmasını, açlık sınırı altında kalmasını kabul etmediğimiz için Saraçhane'ye geldik" dedi.

"SEFALET ÜCRETİNİN NEFESİMİZİ KESMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ"

Toplanan kalabalık tarafından yapılan basın açıklamasında ise "Biz, İstanbul'un nefesi park ve bahçelerde çalışan Ağaç A.Ş. işçileri, sefalet ücretinin nefesimizi kesmesine izin vermemek için, nefes alabilmek için Saraçhane'ye geldik" denildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Eylül'de çocuklarımızı okullarına gönderebilmek için, çocuklarımız, öğrenci kardeşlerimiz aldığımız düşük ücretler yüzünden yetersiz beslenme nedeniyle bu eğitim-öğretim yılında da öğrenme güçlüğü çekmesinler diye bugün Saraçhane'deyiz.

Ağaç A.Ş. işçileri, işveren ile sarı sendikaların anlaşarak sendikal yetki süreçlerini yargıya havale etmesine, sonra da danışıklı döğüşlü bitirilmeyen yargı süreçlerinin arkasına saklanarak yıllar boyunca işçileri asgari ücret sarmalına mahkûm etmelerine tahammülü kalmadığı için Saraçhane'deyiz.