İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan ABD'ye: 300 yıllık makası kapatıyoruz
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Samsun'da katıldığı etkinlikte konuştu. Soylu, "Batı'yı bu kadar sersefil bir halde bulmuşken, Amerika’yı bu kadar ne yaptığını bilemez halde bulmuşken 300 yıllık makası kapatıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Samsun Asarcık Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin Derebahçe Sosyal Tesisleri'nde düzenlediği etkinlikte konuşan Soylu, Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyanın zor bir coğrafya olduğuna işaret etti.
Soylu, Macaristan, Almanya ve Hollanda gibi ülkelerin etrafındaki ülkelerle Türkiye'nin etrafındaki ülkeler karşılaştırıldığında bunun daha iyi anlaşılacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"PKK, DEAŞ, PYD, Irak ve Suriye'nin devlet otoritesini altüst etmiştir. Yanı başımızda İran var, on yıllardır Amerika ve Batı ambargosuyla karşı karşıya. 2000'li yılların başında bizim coğrafyamız olarak nitelendirebileceğimiz Afganistan, Amerika tarafından işgal edilmiş, milyonlarca insan toprağından edilmiştir. Yine Suriye'de milyonlarca insan toprağından edilmiştir. Geçen hafta İdlip'teydim. On binlerce insanla karşılaştım. Şu millet olmasa oradaki millet aç be aç kalır. Şu insanlar olmasa oradaki yetim evlerine kimse bakmaz. Şu aziz millet olmasa belki de tarihin en önemli dramları yaşanır."
"NEREDE OLDUĞUMUZU BİLİYORUZ"
Türkiye'nin bulunduğu yeri çok iyi bildiğini ifade eden Soylu, şunları söyledi:
"Doğu'nun altı, Batı'nın üstü zengin. Doğu'nun üstü fakir, Batı'nın altı. Yüzyıllardır bu senaryoyu uygulamaya çalışıyorlar. Bu senaryoya karşı çıkan bir tek yapı var o da burası, Anadolu. Samsun bunun en canlı şahididir. Nerede olduğumuzu biliyoruz. Nasıl zor bir coğrafyada yaşadığımızı biliyoruz. Nasıl sıkıntılar içerisine bize gark etmek istediklerini biliyoruz. Hangi süreçten geliyor, hangi süreçten geçtiğimizi biliyoruz. Biz bugün Almanya ile rekabet etmeye çalışıyoruz. Almanya'da son 50 yılda kaç darbe oldu? Bana bunu söyler misiniz? İngiltere'de son 50 yılda kaç darbe oldu? Bana bunu söyleyebilir misiniz? Henüz 15 Temmuz darbesini yeni atlattık. Yani 6 yıl oldu. Hala travmaları kafamızda, hala uçakların bombalamaları kafamızda. Hala acımasız bir şekilde helikopterlerin insanları katletmeleri kafamızda. Kim verdi bu kararı? Batı, Amerika olmadan adım atabilir mi kimse? Bunu bilmiyor muyuz yani."
"EĞER ÜRKSEYDİK VE KORKSAYDIK ŞU ANDA PYD, O GÜNEYİMİZDEKİ TERÖR KORİDORUNU KURMUŞTU"
Türkiye'nin önemli bir yolculukta olduğunu, bu süreçte PYD, FETÖ, PKK, DEAŞ'ın güneyde bir terör koridoru açmaya çalıştığını anlatan Soylu, şunları aktardı:
"Ürkecek miyiz? Korkacak mıyız? Ne zamana kadar korkacağız? Eğer ürkseydik ve korksaydık şu anda PYD o güneyimizdeki terör koridorunu kurmuştu. Afrin'e girmeseydik, Zeytin Dalı Operasyonu'nu yapmasaydık, Fırat Kalkanı Harekatı'nı yapmasıydık, Irak'tan tuttukları halklarla birlikte oradaki koridoru kurmuşlar ve kendi devletlerini ikame etmişlerdi. Ne yapacaktık? Gelecek nesle, güneyimizde bir terör devletinin kurulduğu bir miras mı bırakacaktık? Bu şerefle mi yaşayacaktık. Bizim yaptığımız budur. Dünyada kim olursa olsun biz buna direnmek zorundayız. Sonu ne olursa olsun, bedeli ne olursa olsun. Biz biliriz ki eğer biz buna direnirsek geleceğimiz bize beddua değil, dua eder. Biz buna direnirsek, terör örgütünü kendi coğrafyamız içerisine koymazsak, huzurumuzu, sükunumuzu, barışımızı kardeşliğimizi, ekonomik büyümemizi sağlayabilme kabiliyetine sahip olabiliriz."
"BİZ MİLLETİMİZİN EMRİNDEYİZ, BİZ MİLLETİMİZİN YANINDAYIZ"
Soylu, her yıl PKK'nın 2,5 milyar dolar Avrupa'da uyuşturucu ticareti yaptığına, Amerika'nın binlerce tır PYD ve PKK'ya malzeme verdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Altı yüz yıl boyunca bütün dünyada hüküm süren bir ecdadın ahvadıyız biz. Biz Müslümanız. Bu coğrafyanın çocuklarıyız. Asil bir milletin evlatlarıyız. 'Eğer yeniden silkinip ayağa kalkarlarsa, haksızlıklara meydan okurlar.' diyecek kadar bizden korktuklarını biliyoruz. Siz Afganistan'a gittiniz, 10 birim afyon üretilirken 200 birim afyon ürettiniz de dünyayı uyuşturucuyla karşı kaşıya bıraktınız diye hesabı soracağımız için. Eğer korksaydık biz Libya'da olamazdık. Eğer korksaydık biz Doğu Akdeniz de bizim burada hakkımız var, bu bizim milletimizin hakkıdır diyebilecek cesareti ortaya koyamazdık. Eğer biz Amerika'nın emir uşağı olsaydık bize 'otur' derdi, 'dur' derdi, 'hareket etme' derdi. Biz milletimizin emrindeyiz, biz milletimizin yanındayız. Rusya ile Amerika arasında denge kursaydık, Azerbaycan Karabağ'a giremezdi. Biz giremezdik. Eğer biz korksaydık on yıllarca bize ambargoyla tehdit ettikleri Kapalı Maraş'ı açamazdık. Hem de en zor zamanlarımızda bunu yaptık."
"TÜRKİYE ŞUNU YAPTI, KENDİSİNİ KÜRESEL GÜÇLERE TESLİM ETMEDİ"
Bakan Soylu, zorlukların elbette olacağını ancak Türkiye'nin ileriye mi, yoksa geriye mi gittiğine bakılması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin insansız hava aracı üreten bir ülke konumuna geldiğine ve dünyanın bunu konuştuğuna işaret eden Soylu, şunları kaydetti:
"Bugün biz Atak helikopteri üreten bir ülkeyiz. Bütün dünya bunu tartışıyor. Bugün biz iki üç yıl içinde nükleer santralleriyle beraber karşı karşıya kalabilecek bir ülkeyiz. Elbette eksikler yok mu? Eksiklerimiz vardır tabii. Eksiksiz olan Cenab-ı Allah'tır. Bizim inancımız budur. İmkanlarımız çerçevesinde riskleri alarak elimizden gelen her şeyi ortaya koymaya çalışan bir çabayı yürütmeye gayret gösteriyoruz. Elbette eksiklerimiz olabilir. Tam 2,5 yıldır bütün dünya pandemiden geçiyor. Hep beraber yaşıyoruz bunu. Ne oldu Çin? Hadi üretsin de Avrupa'yı görelim bakalım. Hadi göndersin. Hadi taşıma fiyatlarını absorbe etsin. Hadi Avrupa yapsın bakalım. Doğal gaz tehdidi yaşıyorlar. Rusya'dan mı alalım? İran'dan mı alalım? Şuradan mı alalım? Acaba bu bağımlılık bizi nereye kadar götürebilir? Göç meselesinde bütün dünyayı yalnız bıraktılar. Ekonomik kriz meselesinde bütün dünyayı yalnız bıraktılar. Bu Twitter'ı Facebook'u biz mi icat ettik? İnsanların itibarlarını altüst ediyorlar. Küresel bir saldırıyla bütün dünyayı karşı karşıya bırakıyorlar. Salgına bir çare bulama, göçe bir çare bulama, küresel sosyal medya saldırılarına bir çare bulama, vekalet savaşlarına bir çare bulama. Peki ne yapacaksınız? Türkiye şunu yaptı, kendisini küresel güçlere teslim etmedi. Tam tersine etrafındaki coğrafyalarla ve ülkelerle birebir ilişkiler kurdu. Tarihin bize emanet ettiği ilişkileri devam ettirdi. Afrika'dan dünyanın bir başka notasına kadar Türkiye emin bir devlet olabilmek için bu ortamın içinde çaba sarf etti. Elbette bunun bir maliyeti oluyor."
"TÜRKİYE'NİN BİR TEK VESAYETİ KALDI O DA EKONOMİK VESAYET"
Soylu, savunma sanayi ve yenilenebilir enerjide dışa bağımlılığın azaldığını, o nedenle Türkiye'nin daha rahat hareket ettiğini de belirtti.
Türkiye'nin vesayetlerden kurtulduğunu vurgulayan İçişleri Bakanı Soylu, "Darbe vesayetini bitirdi Türkiye. Medya vesayetini bitirdi. Türkiye yargı üzerinden kendisine uygulanan vesayeti bitirdi. Türkiye'de siyaset tanzim edilerek oluşturulan vesayet bitti. Türkiye'nin bir tek vesayeti kaldı o da ekonomik vesayet. Türkiye onun altyapısını da o ekonomik vesayeti de ortadan kaldırabilmek için evet iyi hazırlandı. Terör bizim ekonomik vesayetle mücadelemizdeki en önemli sıkıntılı unsurlarımızdan bir tanesiydi. Hadi bakalım çıksınlar da yapsınlar yapabileceklerini. Üç gündür Jandarma Genel Komutanımız Orgeneral Arif Çetin, Şırnak'tan Cizre'ye kadar, Tunceli'ye kadar Hozat'a kadar... O Tunceli'deki Ali Boğazı'nı bilirim. İki bin terörist orada antrenman yapıyordu. Şimdi adam oynatmıyoruz adam. Hareket ettirmiyoruz. Nasıl geldik bu tabloya? Sözle, lafla gelmedik." dedi.
Programa, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, AK Parti Samsun Milletvekilleri Ahmet Demircan, Yusuf Ziya Yılmaz, Fuat Köktaş, Orhan Kırcalı, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ve vatandaşlar katıldı.
Bakan Soylu, programlarının ardından Samsun'dan ayrıldı.