‘İdeolojik önder’ Türkiye’ye alınmadı

Haitham el-Maleh, kimilerince ‘Suriyeli hukukçuların şeyhi’, kimilerince ‘muhaliflerin piri’ olarak niteleniyor. Baas Hükümeti’ne kuruluşundan bu yana karşı olan Maleh, savaş öncesi de muhaliflerin ideolojik önderlerindendi. Daha 2003 yılında Alman Parlamentosu'ndaki konuşmasında Esad yönetimini “faşist bir diktatörlük” olarak niteleyen Maleh, 2009'da ise ABD tarafından finanse edilen Barada TV'deki bir konuşması nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçundan üç yıl hapse mahkûm edilmişti. Batı’nın “düşünce mahkumu” olarak sahip çıktığı ve hakkında kampanyalar yürüttüğü Maleh, daha sonra çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Affı ile 8 Mart 2011'de serbest bırakıldı. Temmuz 2011’de ülkeden çıkarak Türkiye’ye gelen Maleh, Suriye Ulusal Konseyi’nin kuruluşunda aktif görev aldı. Maleh, 30 Ocak 2012’de The Daily Telegraph’a verdiği röportajda, Suriye'de barışçıl çözümün mümkün olmadığını belirterek, “Esad ve ailesi Kaddafi gibi öldürülecek.” ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN’A SİTEM ETTİ

Maleh, silahlı mücadelede ısrarcıydı. Fakat muhalefet içindeki iktidar tartışmaları nedeniyle Suriye Ulusal Konseyi’nden ayrıldı. Bir süre sonra da Kahire'ye giderek burada bir Suriye muhalefeti örgütlemeye çalıştı. Mısır’ın Müslüman Kardeşler ile mücadelesi nedeniyle burada da tutunamayan Maleh, Almanya’ya geçerek Aachen kentine yerleşti.

Maleh’in son dönemde yeniden Türkiye’ye gelmek istediği öğrenildi. Fakat bu kez Ankara’dan da Maleh’e vize çıkmadı. Bu durumu sosyal medya hesabından duyurarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sitem eden Maleh, “Sayın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Allah, yüce kitabında şöyle buyurmuştur: ‘Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında, büyük bir gazabı muciptir.’ Esad çetesinin hapishanelerinden çıktıktan sonra ülkenize gelmiştim. Peki bu asil ayete rağmen, şimdi girmem engelleniyor mu?” diye yazdı.

‘KOVULMANIZA İLİŞKİN EVRAKLAR İMZALANDI’

Maleh’in Türkiye’ye girişinin engellenmesi, Suriyeli yetkililerin de dikkatini çekti. Suriye Ulusal Uzlaşma Komitesi Sözcüsü Ömer Rahmon, yaptığı bir paylaşımda şunları söyledi: “Türkiye'deki Suriye muhalefetine tavsiyeler: Türkiye'den kovulmanıza ilişkin evraklar nihayet imzalandı ve bu konuda yıllar önce sizi uyardım. Bir an önce ülkenizle barışıp vatanın bağrına dönmenizi veya Türkiye'yi terk etmenizi tavsiye ederim. Bana inanmıyorsanız, üst kademelere gidip Haitham Al-Maleh'in neden Türkiye'ye girişinin engellendiğini sorun!”

‘AKTİVİST’ DEĞİL SİLAH SEVDALISI

Eski bir yargıç olan ve daha sonra Suriye İnsan Hakları Derneği’ni kuran Haitham el-Maleh, Batı’nın gözde isimlerindendi. Şam yönetiminin Müslüman Kardeşler ile mücadelesine muhalefet ediyor, karşılığında da sık sık Hollanda’dan, İsviçre’den, Fransa’dan ödüller alıyordu. Batılı yayın organları, Suriye yönetimini “diktatörlükle” suçlamak için sürekli Haitham el-Maleh’e başvuruyordu. Maleh, Avrupa’da her ne kadar “düşünce suçlusu”, “siyasi mahkum”, “demokrasi savunucusu” ve “insan hakları aktivisti” olarak tanıtılsa da, Özgür Suriye Ordusu’nun silahlandırılmasının en hararetli savunucusuydu.