18 Aralık 2024 Çarşamba
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İftiraya sabırla yanıt verdi: İnsan dokusu satışa konu olamaz

Dr. Kerem Kınık, “Kızılay kan satıyor” iftirasını sürdüren Fatih Portakal’a iddialarının asılsız olduğunu tane tane anlattı. Kızılay Başkanı Kınık, “Kızılayın vatandaşla kesinlikle kan hizmeti karşılığında para ilişkisi yoktur. Özelin 2 kat tahsilat yapması suç.” dedi.

İftiraya sabırla yanıt verdi: İnsan dokusu satışa konu olamaz
A+ A-
AYDINLIK / ANKARA

Eski Fox TV sunucusu gazeteci Fatih Portakal Kızılay’a yönelik asılsız ithamlarda bulunmuştu. Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık, Portakal’ın iddialarının gerçek dışı olduğunu açıklamıştı. Portakal ithamlarına devam etti. Portakal, Kınık’ın kendisini sorumlu davranmaya ve iddiasını düzeltmeye davet eden çağrısına “Sayın başkan düzeltilecek bir şey yok.” yanıtını verdi. Portakal, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) Kızılay’ın kan süreçlerinin maliyetini üstlenmesini “ticaret” olarak yorumladı. Sosyal medya hesabından Kınık’a yedi soru yöneltti. Kınık, Portakal’a tane tane cevap verdi.

SGK’NIN ÜSTLENMESİNE KARŞI ÇIKTI

Portakal şunları söyledi: “Bilmeyenler için açıklayayım. 3 durum var: Bir, hiçbir sosyal güvenceye sahip değilseniz (%3-5 oranında böyle yurttaş var) kana ihtiyacınız var ise makbuz karşılığı vatandaş para ödemek zorunda ki, kana erişebilsin. İki, benim gibi, çoğunluk gibi sosyal güvenlik şemsiyesi altında olanlar var. Kana ihtiyaç duyup ünite olarak aldığımızda size kim ödeme yapıyor? SGK olabilir mi acaba? Üç, özel hastanelerden alınan kan… Yüzde 200’e kadar fatura etme hakları var. Ve yapıyorlar da. Peki ben ve milyonlar,neden Kızılay’a kan bağışında bulunuyoruz? İnsanlar ihtiyaç duyduklarında kana rahat, ücretsiz olarak ulaşabilsinler diye. Bana ‘bunun maliyeti var, torbası var,işlemi var’ diye sorularla gelmeyin. Torba konusunda da başka sorular sorabilirim size. SGK 1 torba kan için Kızılay’a KDV dahil 460 tl para ödüyor. SGK parayı nereden buluyor? Bizim vergilerimizden. Kan ticari bir mal değil. Siz ticari bir kuruluş değilsiniz, para talep edemez, hatta ‘maliyeti var’ diye bir cümle asla kuramazsınız.”

‘TABİİ Kİ MALİYETİ DÜŞÜNÜP YÖNETECEĞİZ’

Kerem Kınık, Portakal’ın paylaşımlarını tek tek alıntılayarak cevapladı. Özel hastanelerin yaptıklarının suç olduğunu dile getirdi. Kan satışı gibi bir durumun kesinlikle olmadığını tekrarladı ve şöyle aktardı:

“SGK ve Kızılay’ın ilişkisi operasyon hizmetinin maliyetinin karşılanması ilişkisidir. 4500 sağlıkçı, 300 bağış noktası ve 1500 hastaneye yapılan günlük 20 bin kan ürünü teslim hizmetinin bedelidir. Ürün insan dokusu olduğundan satışa konu olamaz. Özelin 2 kat tahsilat yapması suç… Ayrıca Kızılay’ın vatandaşla kesinlikle kan hizmeti karşılığında para ilişkisi yoktur. Hastane Kızılay Hemasoft sistemi üzerinde kan talep eder ve kan hizmetleri de o kanı hastaneye teslim eder. Bu süreç hemovijilans standartlarındadır ve kişiye teslim gibi bir şey olmaz… Devlet bütçesinden katkı almayan, bağışlar ve şirketlerinin gelirleri ile ayakta duran 15 bin personeli ile faaliyet gösteren bir yapının tabii ki finansal sürdürülebilirliğini, maliyet ve verimliliğini düşünüp yöneteceğiz. 155 yıldır bu vizyonla yürüyor ve büyüyoruz.”

‘HABERİM YOKTU, ÖĞRENİNCE ELEŞTİRDİM’

Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık, AHBAP isimli derneğe Kızılay iştirakının çadır satışıyla ilgili de yeni açıklamalarda bulundu. Kınık, “2050 çadırın AHBAP'a satıldığından haberim yoktu, öğrenince arkadaşları eleştirdim” ifadelerini kullandı. Önceki akşam CNN Türk'te canlı yayına katılan Kınık, Kızılay’ın iştirakleri üzerinden gelirler yaratıp o gelirlerin tamamını yine insani yardıma kullandığının altını çizerek şöyle anlattı:

‘SONRA BAKARIZ’ DERDİM’

“AHBAP Derneğinin satın almış olduğu 2050 çadırın hikayesi şöyle: 300 kişilik personelini sürekli açık tutabilmek adına dünyaya pazarlama yapıyor. Çok farklı lokasyonlara gönderiyoruz. Arkadaşlarımızın bir pazarlama ve satış faaliyeti var. AHBAP Derneği bizim satış ekibine ulaşmış. Yurt dışına ihraç için tuttuğu çadırlar arkadaşlar demişler ki bunu içeriye sevk edelim. AHBAP bunu almak istiyor diye inisiyatifte bulunmuşlar bize sormadan. AHBAP böyle bir yardımda bulunmak istiyor. ‘Bizim bunun nakliyesine destek versin AFAD'ın göstermiş olduğu lokasyonlara sevk etsinler sonra bakarız’ derdim ben.”

‘İLK ZAMANDA 6 BİN TIR SOKULMAZ’

Kınık, bütün çadırları ilk günlerde niçin afet bölgelerine yollamadıklarına dair eleştiriler için de şöyle konuştu: “Afetin ilk 72 saati sahada sadece arama kurtarma ekiplerinin bulunması, ambulans tahliyeleri o süre zarfında sessizlik ve trafik anlamda da düşük yoğunluk gerekir. Bu süre zarfında planlama yapılır. Şehirlere altın saatlerde TIR'lar sokulmaz. Bu afette bizim araçlarımız Nurdağı'nda kara saplandı, far kırıklarından dolayı ilerleyemedi. Siz oraya 6 bin tane TIR'ı ilk zamanlarda sokarsanız yanlış olur. İlk sahaya ulaşması gereken ekiplerin rahatlatılması gerekiyor. Çok yaygın bir yıkık oluşturan deprem olduğu için yaklaşık 600 bin bina yıkıldı ya da ağır hasar aldı. Yüklemeleri AFAD da biz de yaptık. 350 bin 769 çadır sahaya kuruldu. 2000 çadır bizim 2 günlük üretim kapasitemiz, tabii ki bölgeye gidecekti. 110 bin çadır şu anda üretiliyor.”

Türk Kızılay Kerem Kınık fox tv Fatih Portakal