‘İki yıllığına gelmiştik, 60 yıl geçti’

Göçün 60. Yıl İnisiyatifi tarafından Stuttgart merkezinde yer alan tarihi Weißer Saal Schlossplatz’ta gerçekleştirilen etkinliğe, Türkiye Cumhuriyeti Stuttgart Başkonsolosluğu ve Stuttgart Büyükşehir Belediyesi destek verdi. Pandemi önlemleri nedeniyle 200 davetli konuğun katıldığı gecede Ludwigsburg ADD Başkanı Sebahat Dalkılıç, Uluslararası Demokratlar Birliği (UİD) yöneticileri ve çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcileri de hazır bulundu. Konuklar, salon fuayesinde göçün 60 yılına dair özel bir fotoğraf sergisiyle karşılandı. Göçün 60. Yıl İnisiyatifi adına programın moderatörlüğünü Ramazan Kara, açılış konuşmasını Seyfi Gündüz yaptı. Ardından Türkiye Stuttgart Başkonsolosu M. Erkan Öner konukları selamladı ve konuşmasında Türklerin, Almanya ekonomisi ve kültürü içindeki önemine vurgu yaptı. Türk toplumunun Almanya ve Avrupa’da geçen 60 yılda elde ettiği başarıların artarak devam edeceğini söyledi.

Gecede Solingen, Mölln ve Hanau’daki saldırıları ve acımasız NSU seri cinayetlerini de hatırlatan Başkonsolos, “Barış içinde bir arada yaşama kültürünü hedefine koyan İslamofobi, Türk düşmanlığı, Yahudi düşmanlığı gibi aşırılıklarla, nefret ve ayrımcılıkla daha etkin bir şekilde mücadele edilmesi gerekiyor.” dedi.

Stuttgart Belediye Başkanı Frank Nopper

‘TÜRK TOPLUMU ARTIK EVİNDE’

Türkiye Stuttgart Başkonsolosu M. Erkan Öner, “ev sahibi” veya “ziyaret” gibi terimlerin geçmişte kaldığını vurgulayarak, “Türk toplumu artık üçüncü ve dördüncü kuşakla burada yaşıyor ve burada evinde.” dedi. Başkonsolos Öner, konuşmasına şöyle devam etti: “Baden-Württemberg eyaletinde yaklaşık yarım milyon Türk kökenli kişi yaşıyor. Sadece eyalet başkenti Stuttgart’ta 40 binden fazla insanımız bulunuyor. Ülkelerimizi ve toplumlarımızı yakından etkileyen işe alım anlaşmasının 60’ıncı yıl dönümü için düzenlenen bu özel törenin eyalet başkenti Stuttgart’taki bu mükemmel mekânda gerçekleşmesi, gerçekten çok değerli ve tarihîdir. Birinci neslin çocukları ve torunları Almanya’da hem fabrikalarda hem de araştırma tesislerinde çalışıyor; sanatçı, sporcu, girişimci, milletvekili oluyor ya da idari alanlarda görev yapıyorlar. Geliştirdikleri aşıyla, pandemiye karşı küresel mücadeleye önemli katkı sağlıyorlar. Türk kökenlilerin Alman toplumunun önemli bir parçası olduklarını ve kendilerini aktif yurttaş hissetmelerini sağlamak gerekli. İş birliği içinde olduğumuz Baden-Württemberg eyaleti makamlarına ve Stuttgart Büyükşehir Belediyesine bu konudaki duyarlılıkları için teşekkür ederim.”

‘İLK TREN BİR HAFTADA GELDİ’

Türkiye’den işçileri taşıyan ilk trenin Ekim 1961’de, tam bir haftada Stuttgart istasyonuna ulaştığını hatırlatan Stuttgart Belediye Başkanı Frank Nopper, tren biletinin 3 aylık maaşa denk geldiğini belirtti. Nopper, çocukluğunda Türklerle çok futbol maçı oynadığını ve yabancılarla birlikte büyüdüğünü anlattı. Türklerin ekonomi, kültür, sanat ve spor alanlarında büyük başarılar elde ettiğini, BioNTech aşısını geliştiren Uğur Şahin&Özlem Türeci çifti ve Alman millî takımı oyuncusu İlkay Gündoğan örneğiyle aktardı. Yabancı işçileri 60 yıl önce Stuttgart’ta karşılayan dönemin belediye başkanına teşekkür eden Nopper; konuşmasını, Türkçe “İyi akşamlar.” diyerek bitirdi.

‘TÜRK İŞ YERLERİNDEKİ CİRO 50 MİLYAR AVRO’

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Eren, bugün Almanya'da artık dördüncü neslin yetiştiğini hatırlattı ve 3,5 milyona ulaşan Türk toplumunun birçok alanda başarılı işlere imza attığını söyledi. Almanya’da 50 farklı sektörde faaliyet gösteren Türklerin, yaklaşık 400 bin kişiye istihdam sağladığını ifade eden Eren, şöyle konuştu: “Bu iş yerlerindeki yıllık toplam ciro yaklaşık 50 milyar avroyu buluyor. Bu işletmeler, en büyük ticari partnerimiz ve ikili ticaret hacmimizin 30 milyar avroyu geçtiği Almanya ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişmesine de katkı sunuyor.”

Eren, göçün ilk yıllarında zor şartlar altında çalışan, gurbette birçok zorluğa göğüs geren Almanya Türk toplumunun işçilikten işverenliğe evrildiğini vurguladı. YTB Başkanı, Türk göçmenlerin Almanya ekonomisine önemli katkılar sağlayan birer aktör konumuna geldiğini ifade etti. İnisiyatif adına kapanış konuşması yapan Kerem Erdoğan, istatistiklerle Türkiye ve Almanya arasındaki göç ve ticaret hacminin gelişimini anlattı.

‘O İKİ YIL HİÇ BİTMEDİ’

Etkinliğin sonunda işçi göçüyle gelen ilk nesil sahneye çıktı. “İki yıllığına, traktör ve tarla satın almak için para biriktirmeye geldiklerini” dile getiren birinci nesli temsil eden kişiler, yıllar geçtikçe ikinci vatan haline gelen Almanya’da yaşadıkları zorlukları ve verdikleri mücadeleyi anlattı. Etkinlikte, birinci nesli temsil eden konuklara çiçek ve hediye verildi.

TÜRK MÜZİĞİNİN SEÇKİN ÖRNEKLERİ SAHNEDEYDİ

Türkü Su Dilan Özkaya ve Melis Ertürk ikilisinden oluşan Duo Motus, büyük

alkış alan piyano dinletisiyle sahne aldı. Ardından Aşk-ı Efza grubu, Klasik Türk Müziğinin seçkin örneklerini seslendirdi.