İklim değişikliği sineklerin popülasyonunu artırıyor
İstanbul’un bazı bölgelerinde son dönemlerde artış gösteren sineklerin birçok çeşidi var. Hastalıkları da beraberinde getiren sinekler için önlem şart. Uzmanlar sinek popülasyonunun artmasında iklim değişikliğinin de oldukça etkili olduğunu söylüyor.
TRT Haber'den Deniz İyidoğan'ın haberine göre, Sayıları günden güne çoğalan ve giderek tehlikeli hale gelen karasinek ve sivrisineklerle mücadele sürüyor.
Bu noktada hem bireysel hem de kamusal önlemler oldukça önemli. Uzmanlar, bu sineklerin popülasyonunun artmasında iklim değişikliğinin önemli bir rol üstlendiği görüşünde.
Peki, İstanbul’da etkisini artıran karasinek ve sivrisineklere karşı hangi önlemleri almalıyız? Türleri neler? Nerelerde çoğalıyorlar?
Tüm bunları İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Fatih Dikmen’le konuşuldu.
Karasinek ve sivrisineklerin aslında birbiriyle oldukça bağımsız geliştiğine dikkati çeken Dr. Fatih Dikmen, bu iki tür arasındaki farkı şöyle anlatıyor:
“Karasinek bütün dünyada yaygın olan bir sinek. Kozmopolit sinek diyoruz bunlara. Bütün dünyanın hemen hemen her ülkesinde görülebilen türden sinekler. Bunların çöplerle ilişkili olduğunu söylemek yanlış olmaz. Nemli ama kuru yerlere yumurtalarını bırakıyorlar, yavrular da çöp ve organik atıklarla besleniyor. Sonrasında da gelişerek ergen hale geliyorlar.
Sivrisineklerde ise sucul ya da sucul ortamların yakınlarına yumurtalarını bırakıyor ama yavruları suyun içerisinde yaşayarak büyüyor. Bu yüzden de bu iki türün yaşam alanları ve istekleri çok farklı. Sivrisinek yavruları sadece suyun içindeki mikropları yiyerek beslenirken, karasinekler çöpleri yok ediyor. Bu anlamda iki sineğin de çoğalmasında bir ilişki yok.
Ama hepsinin genel olarak çoğalmasının iklimsel değişikliklerle çok ilişkisi var. Çünkü böcekler iklim şartlarına doğrudan bağımlılar. Böcek kendi vücut ısısını üretemediği için dış sıcaklık çok önemli bir faktör. Metabolizmasını, yaşamını idare ettiren bütün sistemlerini belirleyen en temek faktör ısı ve bu da dışarıdan aldığı sıcaklıkla ancak belirleniyor. O yüzden eğer iklim şartları çok hızlı gelişmesini sağlarsa çok kısa sürede yaşam döngüsünü tamamlıyor. Tabii bu bir gecede olmuyor, bunun biyolojik bir zamanı var. Bu da pek çok böcek için yaklaşık 1 aylık bir süreçtir. Ancak iklimin ya da çevre sıcaklığının etkisi tabii ki bir yere kadar. Çünkü eğer ortamda besin yoksa istediği kadar hava şartları güzel olsun yine de çoğalamaz. Çünkü beslenmeleri gerekiyor.”
'KARASİNEKLER DOĞANIN ÇÖPÇÜLERİ GİBİ'
Fatih Dikmen, karasineklerin insanları rahatsız etmesinin yanı sıra aslında doğa için oldukça faydalı olduğuna da vurgu yaparak, karasineklerin doğanın çöpçüleri gibi olduğunu söylüyor.
“Sivrisinekler, doğal kaynakların haricinde insan kanını da besin olarak da kullandıkları için bizi rahatsız ediyor. Karasinekler için ise besin çöp yığınları, organik atıklar hatta farklı canlıların ölüleri oluyor. Ve karasinekler bunların üzerine yumurtluyor. O yumurtalardan çıkan yavrular da bu çöplerle beslenerek gelişiyor.
Aslında bu açıdan bakıldığında karasinekler doğanın çöpçüleri gibiler. Ve çok da faydalılar. Çünkü olmazlarsa biz doğada görmediğimiz alanlardaki ölülerin doğaya, toprağa karışmasının sürecinin çok daha uzayabileceğini anlarız, varsayabiliriz.
Bu açıdan karasineklerin çok önemli pozisyonu var insana katkıları anlamında. Ama bunların şehirlerde çok fazla olması insanın rahatsız olmasına neden oluyor. Karasineklerin yavrularını yumurtlamak için aradıkları çöplere dokunup sonrasında tekrar insanın eli ve yüzüyle temasta bulunması, mutfağına girmesi, yiyeceklerinin üzerine konması gibi durumlar insanlarda tiksinti oluşturuyor. Bu da karasineklerle en bariz çekişmemiz ve onları istenmeyen canlılar ilan etmemizdeki temel neden.”
'İLAÇLAMA DOĞRU YAPILMAZSA KARASİNEKLER İLACA DİRENÇ KAZANABİLİR'
Hem karasineklerin hem de sivrisineklerin insanlara bulaştırabileceği hastalıklar olabileceğinin de altını çizen Dr. Fatih Dikmen, alınacak bireysel ve kamusal önlemlerin doğru ve hızlı olmasının önemini şöyle ifade ediyor:
“Karasineklerin aynı zamanda bu dolaştıkları alanlardan vücutlarına yapışarak taşıdıkları çeşitli bakteriler yani patojenler dediğimiz mikroplar var. Ve bu mikropları insana bulaştırma ihtimalleri oluyor. Bunun neticesinde de çeşitli hastalıklar bulaşabilir. Sineklerin böyle bir potansiyeli olduğu için bu onları halk sağlığını tehdit eden önemli bir canlı yapıyor. Bu yüzden de belediyelerin, kurumların karasineklerle mücadele konusunda önlem almaları gerekiyor. Popülasyonlarının aşırı çoğalmasını da engellememiz gerekiyor.
Her iki sinek için de alınacak önlemler aynı. Bireysel önlemlerde, evlere sineklik takmak, vücuda teması yok etmek için çeşitli sıvılardan sürmek, evdeki çöpleri kısa aralıklarla ağzı kapalı bir şekilde çöp konteynerine bırakmak. Kamusal önlemlerde de çöp konteynerlerini sık sık boşaltarak gerekli dezenfeksiyon işlemlerini yapmak oldukça mühim. Belediyelerin yaptığı ilaçlamalarda da önemli husus ilaçlamanın doğru zamanda, doğru yerde ve doğru dozlarda yapılması. Çünkü uygulanan ilaçların dozları veya uygulama biçimi eğer eksik kalırsa, bu ilaca maruz kalıp da hayatta olanlar o ilaca artık direnç kazanmaya başlayacak. O yüzden bu ilaç direncini düşünerek mücadele yöntemleri geliştirilmeli."
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ETKİSİ
Dr. Dikmen, iklim değişikliğinin bu tür sineklerin popülasyonunu artırdığına da değinerek, aşırı sıcakların veya aşırı yağışların bu sinek türlerinde çoğalmaya neden olduğunu belirtiyor.
“Küresel ısınma karasineklerin popülasyonunu artırıyor. Böcekler için sadece çok sıcak yetmiyor, aynı zamanda belli miktarda su kaynağına da ihtiyaç duyuyorlar yaşamlarını devam ettirmek için. İklim değişikliği de bu tarz sineklerin popülasyonunu artırmada etkili oluyor. Bunu da gözlemleyebiliyoruz zaten.”