İklim kanununa tepkiler artıyor
Cumhurbaşkanının eşi Emine Erdoğan’ın da savunucuları arasında olduğu “karbonsuz dünya” akımına karşı çıkan vatandaşlar yeni iklim kanununun TBMM’de reddedilmesi için kampanya başlattı.
Yeni iklim kanununun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) reddedilmesi için vatandaşlar imza kampanyası başlattı.
Gelecek dönemde Meclis gündemine gelmesi beklenen yeni iklim kanununa karşı çıkan vatandaşlar, sosyal medyada örgütlenerek TBMM’nin e-dilekçe başvuru giriş ekranından yasanın kabul edilmemesi için girişimde bulundular. Çok sayıda red istemli e-dilekçe verildiği tahmin edilen kanunla ilgili ilk çağrı Tarih Felsefecisi, Araştırmacı-Yazar Erkan Trükten’den geldi. Yeni iklim kanununu savunanlar arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve yürütücülüğündeki yeşil vakıf da yer alıyordu.
‘ADETA ÖLÜM FERMANI’
Trükten sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarda, “Adeta ölüm fermanımız gibi.” yorumunda buluşmuştu. Trükten yeni açıklamalar yaptı. Kanunun geçmesi halinde “karbon vergisi” adı altında yeni vergilerin vatandaşlara yükleneceğini öne süren Trükten, “Aldığınız nefesi bile haram yazacaklar. Yeni İklim kanunu ile İngiltere’deki Ulez sistemi geliyor. Pilot bölgelere ekstra yüz tanıma kameraları ve bu bölgelere giren otomobillere ekstra karbon vergisi ile başlayacaklar.” ifadelerini kullandı. Trükten’e ve başlattığı yeni iklim kanunu karşıtı akıma sosyal medyada çok sayıda vatandaşın destek verdiği görüldü.
‘KENDİ KARBONUNUZDAN BAŞLAYIN’
Destek veren vatandaşların, en çok Emine Erdoğan’ın “Karbonsuz dünya için biz varız” çağrısına karşı “Biz yokuz. Kendi yaydığınız devasa karbondan başlayın.” ifadeleri dikkat çekti. Bir süredir Avrupa merkezli olarak bireylere karbon ayak izi haritası çıkarılacağı iddia ediliyordu. Bazı Türk banka ve enerji kuruluşları da bu iddialarla ilgili hazırlıkta olduklarını duyurmuştu. Garanti Bankası mobil uygulamasından “Karbon Ayak İzi Takip Sistemi” kurduğunu bildirmişti.
TASLAK BAKANLIK SİTESİNDE
Pek çok banka sanayi şirketlerinin enerji düzlemindeki yeşil dönüşümü için ucuz kredi programı ilan etmişti. Bu hususta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ismi, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı” olarak değiştirilmişti. Bakanlık da yine şirketlerin yeşil dönüşümü için destek ve hibe programları açıklamıştı. Bakanlığın sitesinde https://pmrturkiye.csb.gov.tr/wp-content/uploads/2020/12/Taslak-Iklim-Kanunu-1.pdf adresinde yer alan taslak kanunun amacı şöyle belirtiliyor:
‘SERA GAZINI AZALTMAK’
“Bu Kanunun amacı; küresel ortalama sıcaklık artış limitinin sanayi öncesi döneme göre 2°C altında tutmak; ilave olarak ise bu artışın 1,5°C’nin altında sınırlandırılmasına katkı sağlamak, sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda mevcut ve gelecek nesillerin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden korunmasını temin etmek amacıyla sera gazı emisyonlarının kademeli olarak azaltılması ve iklim değişikliğine uyum için gerekli yasal ve kurumsal çerçeveyi oluşturmak; ilgili teknik ve finansal gereksinimleri belirlemek; çevresel, sosyal ve ekonomik faydaları gözeterek ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını, enerji verimliliğini, yenilenebilir enerji yatırımlarını teşvik ederek, bilimsel bilgi temeline dayalı olarak düşük karbonlu ekonomiye geçiş ve ülke çapındaki sera gazı azaltım hedeflerinin gerçekleştirilmesi ve iklim değişikliğine dirençliliğin ve uyumun sağlanması için gerekli usul ve esasları belirlemektir.”
TASLAKTA VERGİ VAR
Bakanlığın sitesindeki aynı adreste yer alan taslak kanunda vergilendirme ise 21. maddenin 2. fıkrasında şöyle tarif ediliyor:
“Bakanlık, ayrıca, ETS (Emisyon Ticaret Sistemi) kapsamı içinde yer alan ve yer almayan sektörler için mükerrer ödemeye sebep vermeyecek şekilde karbon vergisi uygulanması gibi diğer karbon fiyatlandırma politikaları düzenleyebilir.”
CEZALAR DA VAR
33. maddenin 1. fıkrasında da şöyle bir paragraf geçiyor:
“Bu Kanunun ve ilgili mevzuatların ihlal edilmesi durumunda, Bakanlık sorumlu işletmeciye, düzenlemeye tabi faaliyetlerin tek bir tesiste gerçekleşmesi halinde tesis bazında; düzenlemeye tabi faaliyetlerin birden fazla tesiste gerçekleşmesi halinde her bir tesis bazında; faaliyetlerin tesis dışında gerçekleşmesi halinde faaliyet bazında yaptırım ve cezalar uygulanır.”