İmalatçı 20 milyar dolar ihracat için kolları sıvadı
Merkez Bankası anketi ve PMI raporuna göre imalat sanayisinde ihracat siparişleri ve sipariş beklentileri yüksek düzeylerde seyrediyor. Konuştuğumuz ihracatçılar kapasite artışı için yatırımları devreye almaya başladıklarını belirttiler. Anket verileri de bu beyanı doğruluyor.
Artan Amerikan tahvil faizleri, gelişen ülke piyasalarından sermaye çıkışını beraberinde getirdi. Türkiye gibi net rezervleri ekside olan bir ülke için yerel para birimini savunmak zorlaştı. Üstelik izlenen sıkı para politikası da Merkez Bankası Başkanı'nın aniden görevden alınması sonrası piyasalar üzerinde etkisini kaybetti. Yurt dışı finans çevreleri bu saatten sonra daha yüksek faiz verirse Türkiye'ye kredi açabileceklerini söylüyorlar. Bir nevi riskli müşteri durumundayız. Ancak piyasalara kilitlenerek sabah akşam borsa, döviz, altın ve hatta şimdilerde kripto para konuşulurken reel ekonomi gözden kaçırılıyor. Geçen hafta mart ayı ihracat verisi açıklandı. 19 milyar dolara dayanan bir ihracat tutarı gördük. Bir dönem bu Türkiye'nin neredeyse yıllık ihracatıydı. Son altı ayda 100 milyar dolar ihracat geliri sağlandı. İvme sürerse 200 milyar dolar işten bile değil. Elbette emtia fiyatlarındaki artış, konteyner krizi yüzünden yakından tedariğin avantajlı hale gelmesi, avro/dolar paritesinin Türkiye lehine gelişmesi de ihracatın kilogram değerini 1.02 dolardan 1.27 dolara çıkardı. Ancak ihracatın tek çatı kuruluşu Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin eli de boş durmadı. Ekonomist Atilla Yeşilada'nın bir YouTube'a videosunda belirttiği üzere şu ortamda bile ihracat yaparak ülkeye bir dolar dahi kazandıran ihracatçılara teşekkür etmek gerekiyor.
İHRACAT SİPARİŞLERİ EN İYİ DÜZEYDE
İhracatçılar önümüzdeki aylarda ne bekliyor. Bunu anlamak için öncelikle Merkez Bankası'nın binden fazla imalatçı firma ile yaptığı reel kesim iktisadi yönelim anketinin detaylarına bakalım: Son üç ayda alınan ihracat sipariş miktarları dikkate alındığında eylül ayından şubata kadar istisnasız bir artış söz konusu. Geçen yılki kapanmadan sonra özellikle ekim, kasım ve aralıkta güçlü artış oldu olmuş. Bu yıl martta ise düşüş görüyoruz. Yani ihracat siparişlerim arttı diyenlerin oranı 1.3 yüzde puan azalırken, düştü diyenlerin oranı 0.4 yüzde puan yükselmiş. İmalat sanayi firmalarının şu anda kayıtlı ihracat siparişlerinin miktarına baktığımızda arttı diyenlerin oranı geçen yılın en dip noktası olan hazirana göre iki kat yukarıda. Azaldı diyenler ise geçen yıl mayısın üçte bir oranında. Gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı beklentilerine baktığımızda artacak diyenlerin oranı yüzde 36.2 iken azalacak diyenler yüzde 8.6'de kalmış. Artacak diyenlerin oranı geçen yılın temmuzdan (Yüzde 37.5) beri en iyi seviyede. Yine azalacak diyenlerin oranı da geçen yıl şubattan (Yüzde 5.8) bu yana en düşük düzeyde. Düşecek diyenlerin oranı geçen yılki kapanma döneminde yüzde 60.8'e kadar çıkmıştı. Denge seviyesi ise 27.6 puan ile 2019'un Nisan ayından beri (29.5 puan) en iyi düzeyde. İSO İmalat PMI Endeksi mart ayı raporunda da, yeni ihracat siparişlerinin üst üste üçüncü ayda artış gösterdiği ve toplam yeni siparişlere göre daha hızlı büyüdüğü not edildi.
YATIRIMLARINI ARTIRACAKLAR
Kağıt üzerindeki gelişmeler bu yönde. Peki ihracatçılar ne düşünüyor? Mart ayında 19 milyar dolara dayanan ihracat sonrası birçok ihracatçı aylık 20 milyar dolarlık tutarların mümkün olduğunun görüldüğünü söylüyor. Tedarik sıkıntısı olsa da yurt dışı talebin yüksek olduğunu ifade eden ihracatçılar, çip, hammadde gibi sıkıntılar yüzünden dönemsel anlamda iniş çıkışlar olsa da 7.60 TL'nin üzerindeki kur sayesinde Çin'den sağlanan tedariğin ülkemize yöneleceğini belirtiyorlar. Yüksek navlun fiyatlarının da bu anlamda özellikle yakın coğrafyaya ihracat yapanlar açısından ciddi avantaj sağladığını kaydeden ihracatçılar, örnek olarak bir konteyner cıvatanın 50 bin dolar, Uzakdoğu'daki navlun bedelinin de 12 bin dolar olduğunu hatırlatarak, Türkiye'nin 5 bin dolar bedelli kapıya teslimat yaptığı bilgisini verdiler. İhracat bu ivmeyle giderse 2022'de 250 milyar dolara ulaşılabileceğini anlatan ihracatçılar, geçen yıla göre mobilyada ihracat siparişlerinin katlandığını söyledi. Birçok ihracatçı eğer stratejik değilse yeni müşteri kabul etmiyor. Hırdavat gibi bazı sektörlerde üç ay olan teslimat süreleri altı aya kadar çıkmış durumda. Bazı imalatçılar yüzde 50'ye varan kapasite artışı sağlamak için yatırım sürecine girmiş. Merkez Bankası'nın iktisadi eğilim anketine baktığımızda da imalat sanayi firmaları içinde geçen 12 aya göre gelecek 12 ayda sabit sermaye yatırım harcamalarının artmasını bekleyenlerin oranı mart ayında yüzde 26.8 ile son 2018'in Mart ayından (Yüzde 28.5) beri en yüksek seviyede. Son dört aydaki ortalama oran da yüzde 25'in üzerinde seyrediyor. Azalacak diyenler ise sadece yüzde 9.1 düzeyinde. Öte yandan ihracatçılar böyle bir dönemde lüzumsuz denilecek ithalatın ise azaltılması için çalışma yapılmasını istiyor.
GÜLLE: HEDEF İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Aydınlık'a yaptığı açıklamada, “Mart ayında ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre, yüzde 42.2’lik artışla, 19 milyar dolara yaklaşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık ihracat rekoruna imza attık” dedi. Aylık ihracatın 20 milyar doları geçmesi için de çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Başkan Gülle, şunları söyledi: “Bu kapsamda TİM olarak, ihracatçılarımızın son dönemde yaşadığı küresel kaynaklı konteyner sorunu üzerine, Türkiye Lojistik Portalı’nı hayata geçirerek yaşanan bu küresel soruna, ulusal bir çözüm sunacağız. Portalımız, lojistik firmalarıyla ihracatçılarımız arasında bir köprü vazifesi görecek. Türkiye Lojistik Portalı’nı ihracatçılarımızın dünyaya açılan kapısı haline getirerek, ihracat hacmimizi artırırken, lojistik noktasında önemli avantajlar elde edeceğiz. Ürünlerimiz, dünyanın dört bir köşesine artık daha hızlı, daha ucuz ve daha güvenli bir şekilde ulaşacak. Bununla beraber, yeni dönemin ihtiyaçlarını iyi okuyarak, ihracatçı birliklerimizle karşılıklı istişarelerle yürüttüğümüz yurt dışı lojistik merkezleri projesinde sona yaklaşmış durumdayız.Sektörlerimizden gelen talepler üzerine, ABD ve Gana’da çalışmalarımız son hızla devam ediyor. Sektörel kümelenmelerle oluşacak bir ihracat ekosistemi, lojistik merkezlerinin olduğu ülkelerde ihracatımızı artıracak. Hedef pazarlarda B2B iletişimini geliştirmek, pazar derinleşmesini sağlamak ve pazarda tutunma faaliyetlerini güçlendirmek adına sanal ticaret heyetlerine de devam ediyoruz. İhracat ailesine yeni üyeler kazandırılması içinde TİM-KOBİ İhracat Seferberliği Eğitimleri’ni de sürdürüyoruz. Bu gibi çalışmalar aylık ihracatta 20 milyar doları da geçmemizi sağlayacak.”