23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İmam hakkında taciz iddiaları AYM kararında! Köylü rahatsız olup Kaymakamlığa başvurdu

Bir köyde imam olarak görev yapan S.A.’nın görevine, hakkındaki taciz iddialarının ardından son verildi. Bu işlemin iptali talebiyle açtığı dava reddedilen S.A., Anayasa Mahkemesine başvurdu. Yüksek Mahkeme özel hayata saygı hakkının ihlal edilmediğine karar verdi

İmam hakkında taciz iddiaları AYM kararında! Köylü rahatsız olup Kaymakamlığa başvurdu

Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde imam olarak görev yapan S.A. hakkında, şikayetler nedeniyle müfettiş tarafından rapor hazırlandı. 29 Mart 2012 tarihli soruşturma raporunda S.A.'nın Gümüşhacıköy ilçesine bağlı bir köy camisinde 29 Nisan 2004 tarihinde göreve başlamasından sonra aynı köyde ikamet eden Ö.A.'nın evine gittiği zamanlarda bu kişinin kızı E.A.'ya “Seni seviyorum, senden hoşlanıyorum.” diyerek laf attığı belirtildi. Raporda S.A.'nın, E.A. yalnız olduğu zamanlarda eve gelmek istediği, bazen de hiç sormadan ve izin istemeden evine giderek bu kadınla defalarca öpüştüğü, kadının karşı çıkması üzerine “Evlendiğin erkeği kandırırsın.” diyerek cinsel ilişkiye girmek için ikna etmeye çalıştığı kaydedildi.

TEHDİT VE HAKARET İÇERİKLİ MESAJLAR

Diğer yandan raporda S.A.'nın E.A.'ya tehdit ve hakaret içeren, kendisinden cinsel yönden faydalanmayı hedefleyen mesajlar attığı aktarıldı. Ayrıca S.A.'nın görev yaptığı köyün muhtarı tarafından; S.A.'nın görevden uzaklaştırılmasından sonra birçok kadını telefonla taciz ettiğine ve kadınların sesini çıkaramadığına ilişkin duyumlar aldığı şeklinde beyanda bulunuldu. S.A.'nın müftülükte savunması alınırken intihar girişiminde bulunduğu, ihtiyar heyetinin Gümüşhacıköy Kaymakamlığına, "S.A.'nın taciz iddiaları nedeniyle 2012 yılında görevinden uzaklaştırılmasına rağmen aynı köyde yaşamaya devam etmesinden köylünün rahatsız olduğu, huzur ve sükunetin daha fazla bozulmaması için köyden ayrılması" yönünde başvurusunun bulunduğu belirlendi.

DAVA AÇTI

Soruşturma raporu gereğince 14 Haziran 2012 tarihinde S.A.'nın görevine son verildi. S.A., bu işlemin iptali ve işlem nedeniyle uğradığı maddi zararlarının tazmini talebiyle 13 Temmuz 2012 tarihinde dava açtı. Samsun 2. İdare Mahkemesi 4 Nisan 2013 tarihli kararıyla davayı reddetti. Bu karar Danıştay Onikinci Dairesince dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle karar düzeltme aşamasında bozuldu. Gerekçede; soruşturma raporunda S.A.'ya isnat edilen cinsel taciz, cinsel saldırı ve tehdit suçları kapsamında E.A.'nın beyanından başka bir delil bulunmadığı, anılan kişinin cinsel nitelikteki eylemler nedeniyle şikayetçi olmadığını ifade ettiği belirtildi.

MAHKEME KARARINDA DİRENDİ

Mahkeme 3 Kasım 2017 tarihli kararıyla bozma kararına uymadı ve kararında ısrar ederek davayı reddetti. Gerekçede S.A. hakkındaki ceza davasına da değinilerek, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığınca (TİB) yapılan incelemede; S.A.'nın kullandığı hattan E.A.'ya hakaret, tehdit ve cinsel taciz içerikli mesajlar gönderildiğinin belirlenmesi nedeniyle anılan suçlardan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verildiği belirtildi. İdare Mahkemesinin ısrar kararı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 26 Kasım 2018 tarihli kararıyla onandı. Karar düzeltme talebi reddedilen S.A. Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

'ALINMASI ZORUNLU BİR TEDBİR'

Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, özel hayata saygı hakkının ihlal edilmediğine karar verdi. Kararda şöyle denildi:

"İdarenin yaptığı değerlendirmede başvurucuya isnat edilen eylemlerin özel hayat sınırlarını aşarak göreve yansımalarının olduğu hususu ile kamu hizmetinin devamlılığını sağlamada disiplin kurallarının ve din görevlisinde aranan niteliklerin önemini gözettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda başvurucunun özel hayatına ilişkin eylemlerinin ifa edilen görevin özelliklerine göre belirlenen niteliklerin kaybedilmesi sebebi olarak kabul edilmesi ile kurum disiplinini ve itibarını olumsuz yönde etkileyen bir unsur olarak değerlendirilmesinin ve kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacıyla alınması zorunlu bir tedbir olarak başvurucunun görevine son verilmesinin demokratik toplum gereklerine uygun olmadığını söylemek güçtür."

AYM Diyanet İşleri Başkanlığı Taciz